"Siz papatyaları seversiniz."
Bölüm Şarkısı: Duvar - Zeynep Casalini
Kapıyı açan Gece'ydi.
"Sonunda geldin hayatım!" diye bağıran Gece'ye baktım.
"Gece'm?"
"Ayyy evet o beniiiimmm." dedi övünerek.
"Niye söylemedin geleceğini? Hem sen anahtarsız eve nasıl girdin?" diye sordum.
"Anahtarsız olduğumu kim söyledi?" dedi elindeki anahtarı sallayarak.
"Yuh be kızım! Anahtar mı çıkarttın kendine?! Benim niye haberim yok bundan?"
"Bebeğim, benim evimin yedek anahtarını da senin odana koydum. Sana da söyledim ama sen davalarla uğraşmaktan söylediğimi duymadın."
Birden söylediği günü hatırladım. Elimi kafama vurdum. "Doğru ya!"
Gece, gülen Ada'ya bakıyordu.
"Ada kıızz hoş geldin. Niye haberim yok senin geleceğinden?! Kıskandım. Benim dedikodumu yapacaktınız değil mi?"
Gece ve ani duygu değişimleri.
"Yarın izin günüm. Gökçe 'Bugün bende kal, yarın kahvaltıya Gece'yi de çağırırız. ' dedi. O yüzden geldim. Niye senin dedikodunu yapalım? Aşk olsun."
"Ayy Gece! Çekil hadi, dışarıda kaldık." diye söylendim.
"Aa doğru. Geçin geçin." dedi kapının önünden çekilirken.
Gece'nin üstünde pijamalarımdan biri vardı. Bazen birbirimizden giyinirdik. Onun kıyafetleri benim dolabımdan, benim kıyafetlerimde onun dolabından çıkardı. İş yerlerimiz farklı semtteydi ve ulaşım sıkıntısı olmasın diye evlerimizi iş yerimize yakın yerlerden almıştık. Bu yüzden aynı evde kalamıyorduk. Ve istediğim kıyafeti giyebilmem için sabahın erken saatlerinde Gece'nin evine gitmem gerekiyordu. Farklı evlerdeyken böyleydik, aynı evde yaşasak ne olurdu bilmiyorum.
Ada'ya da pijamalarımdan birini verdim.
"Ben çok açım, sende çok açsındır diye bir sürü yemek yapmıştım. Mutfağa geçip sofrayı hazırlayalım hadi." dedi Gece mutfağa doğru giderken bağırdım.
"Senin aç olmadığın bir dakika var mı Gece'm?" Birden koşarak odama geldi ve oturma odasından aldığı yastığı bana fırlattı.
"Sus Gökçe sus! Sana ne? Hem sen benim lokmalarımı mı sayıyorsun? Hıh!" diyerek trip attı. Bense onu umursamadan gülüyordum.
"Gökçe haklı valla. Staj için geldiğin zamanlarda sürekli acıktığını söylüyordun. O kadar yemek yemene rağmen nasıl oluyor da bir deri kemik kalıyorsun onu anlamıyorum." dedi Ada gülerken.
"Adaaa! Bari sen uyma şuna! Ayrıca Gökçe bana diyor ama kendi benden obur ve midesiz! Bir insan aynı anda lahmacun, kuru fasulye, sütlaç ve çikolata yiyemez! Ama ne var ki Gökçe Hanım yiyor. Midesizliği arşa çıktı bu kızın!"
Ada şaşkınca bana baktı.
"Ne var be?! Gayet güzel, size de öneririm. Ayrıca sende mozaik kek ile kornişon turşusunu birlikte yiyorsun."
"Aaa ama mozaik kek ile kornişon turşusu güzel oluyor." diyerek Gece'ye destek verdi Ada.
"Helal kız! Şöyle arkamda dur."
Kahkaha atmaya başladım. "Evet, sayın seyirciler! Kim Daha Midesiz Yarışmasına hoş geldiniz." dedim bağırarak.
Onlarda gülmeye başlamıştı. Güldükçe gülüyorduk, adeta gülme krizine girmiştik. Biz gülerken birden bir gürültü koptu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilhun Kalbimin Davası
Teen FictionAvukat Gökçe Eraslan, yanlışlıkla müvekkili yerine bir askeri arar ve o askerin hayatını kurtarır. Ardından olan olaylar nedeniyle Gökçe, geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalırken şehit ve asker çocuklarını eğiten gizli Oğuz Teşkilatı'nın varlığını öğre...