"Beni sevmemesinden çok, bana güvenmemesi yaktı canımı."
Bölüm Şarkısı: Gibi Gibi - Barış Manço, Yaralarını Ben Sarayım - Berk Baysal, Ben Seni Sevduğumi - Şevval Sam.
Herkese merhaba!
OKUYUNUZ! 👇
Kusura bakmayın, bölümü 18.00'de atacaktım ama evimde misafir vardı. Bu yüzden atamadım. Bu bölümden sonraki bölüm, sezon finali. Ve kafamdaki 1. kitap finali de diyebilirim. Ancak kitabı tekrar okuduğumda çok fazla eksiklik ve mantık hatası olduğunu fark ettim, bölümler de çok kısaydı. Aslında kitabı yazarken elimden geldiğince araştırmaya çalışıyorum ama yinede eksiklikler oluyor.
Birde şu var ki, ben kitabı Kahramanmaraş depreminden birkaç hafta önce yazmaya başladım ve yayımladıktan iki gün sonra deprem oldu. İlk 4 bölümünü yazmıştım ama diğer bölümleri yazarken tek amacım, kafamı dağıtmaktı. Bir depremden kurtulup farklı bir şehre gitmiştim ve her gün bir tanıdığımın enkaz altında kaldığını, vefat ettiğini öğreniyordum. Bunlardan kaçmak için de odaya kapanıp yazıyordum. Her ne kadar araştırsam da rahatlamak için yazdığım için pekçok mantık hatası yaptığımı, bölümleri çok kısa yazdığımı fark etmemişim.
Mesela Karan'ın 42 kurşun yemesi. 15-20 tamam ama 42 sayısı cidden çok absürt. Hangi kafayla yazmışım bilemiyorum. Gökçe, hayatında çok büyük güven sorunu yaşamasına rağmen Ada ve Masal ile hemen samimileşiyor. Tekrar okuduğumda bu da bana çok saçma geldi. Sizin yorumlarınız sayesinde de birçok şeyi fark ediyorum. Kitabı düzenlemek istedim ama yapamadım çünkü okunma sayısı artmıştı. Bu sezon finalinde ilk iki bölüme sahne ekleyip küçük düzenlemeler yapacağım ama aktif okuyanlar olduğu için kitabı tamamen düzenleyemem. Bilgi vermek amaçlı yazmak istedim.
BOL BOL YORUM YAPIP OY VERMEYİ UNUTMAYIN! KEYİFLİ OKUMALAR!
________________________________________
Sessizlik. İnsanı sağır eden bir çığlıktır aslında. Söyleyemediklerimizi, içimize attıklarımızı korkusuzca haykıran bir çığlıktır, sessizlik. Çünkü insan en çok susunca kırılır. Sustukça kalbi parçalanır. O parçalar, ruhunu öyle bir keser ki bir daha bir araya getirmek mümkün olmaz. O kalp parçaları; öyle bir yer edinir ki zihnimizde, o anı her düşündüğümüzde daha da fazla keser ruhumuzu. Her kesişinde daha da derine iner. Derine indikçe ruh ölür. O ölüm, o kadar ani, o kadar sessiz olur ki ne yaşadığını şaşırırsın. Bir bakmışsın ruhun ölmüş, yerini o kırık parçalar almış.
İşte etrafta böyle bir sessizlik vardı. İnsanın ruhunu kesen türden...
Bomba imha edilememişti. Herkes durumu kabullenmiş son saniyelerin geçmesini bekliyordu.
5...
4...
3...
2...
Ve 1...
Sıfır olmamıştı. Gözlerim şaşkınca sayılara odaklanmıştı. Sıfır olmamıştı!
Bomba patlamamıştı!
Deniz sevinçle ayağa kalktı.
"İşe yaradı! Bomba imha edildi!" dedi arkasını dönerek. Gece, kimseyi umursamadan koşarak Deniz'in boynuna atladı. Kamuflaj kıyafetle ne kadar sarılabilirse o kadar sarıldı Deniz, Gece'ye.
Gece, ağlamaya devam ediyordu.
Gece, "Ç-Çok korktum! Öleceksin sandım, öleceksin sandım. Ölme Deniz, ölme!" deyip ağlarken Deniz onun saçlarını okşadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilhun Kalbimin Davası
Teen FictionAvukat Gökçe Eraslan, yanlışlıkla müvekkili yerine bir askeri arar ve o askerin hayatını kurtarır. Ardından olan olaylar nedeniyle Gökçe, geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalırken şehit ve asker çocuklarını eğiten gizli Oğuz Teşkilatı'nın varlığını öğre...