27. BÖLÜM - KUTU KUTU PENSE

1.6K 185 139
                                    

"Bazı insanlar sadece kötülükten ibarettir. Kötüden var olmuşlardır ve herkesi kötülüğün içine çekmek isterler."

Bölüm Şarkısı: Mor ve Ötesi - Bir Derdim Var, Kendimden Hallice - Hatamı Dansa Kaldırdım, Ayla Çelik - Daha Bi' Aşık.

Herkese Merhaba!

Nasılsınız güzelliklerim?

Şimdi okuyacağınız bölüm kısa olan ama çok önemli olan bir bölüm. Muhtemelen herkes bu bölümü bekliyorduuu 🤭🤭

Bol bol yorum yapıp oy verinn

Umarım beğenirsinizzz

Instagram: squerenciae

❗ Instagram ve tiktok üzerinden güzel edit yapıp kitabı güzel tanıtacak, alıntı paylaşacak bir fan sayfası açmak isteyenler, açabilir! Daha önce bir tane açıldı ama neden birden fazla olmasın? Çok mutlu olurum, açan olursa haberim olsun <3

Keyifli Okumalar!

_________________________________________

YAZARDAN

Leş gibi lağım kokusunun etrafı sardığı, her yerin çamur ve toprak olduğu, güneşin girmediği, meşalelerin aydınlattığı, tabiri caizse b*k çukuru denebilecek bir mağaraydı burası. TSK'nın deyişiyle it sürüsünün iniydi.

Saçı sakalı birbirine karışmış, yüzü ve elleri kir içerisinde ve leş gibi kokan bu cani, ellilerinin ortasındaydı. Yaşına rağmen gayet dinçti ve intikam hırsıyla yanıp tutuşuyordu. Sol elinin parmaklarıyla omzuna yatırdığı keleş tüfeğine bir ritim tutturmuştu. Çıkan sese ıslığıyla eşlik ediyordu. Islık çalmayı bırakıp sağ elinde tuttuğu sigara izmaritini ağır hareketlerle ağzına götürdü, içine çekti ve dumanını dışarıya üfledi. Etraf duman olduğunda mağaraya birisi girdi. Yavaş adımlarla yaşlı adamın karşısına geçti. Yere diz çöküp başını eğdi ve bu caniye olan hürmetini gösterdi.

Yaşlı adam, yüzünde memnun bir ifadeyle gelen kişiye baktı. Keleş tüfeğini üç kez yere vurdu. Gelen kişi, yavaşça başını kaldırdı ve yaşlı adama baktı. Gözlerinde hayranlık ve hırs vardı. Dudaklarını araladı. "Pense..."

Pense...

İşte buydu.

Bu caniye denilen şey buydu.

Pense...

Sebebini yalnızca öldürdüğü insanlar biliyordu, çünkü onlar ölürken duydukları son şey bu oluyordu.

Pense denilen cani, yüzünde memnun bir ifadeyle gelen kişiye baktı. "Benim küçük farem gelmiş, hoş geldin Sis."

Gelen kişinin kod adı, buydu.

"Bana güzel haberler getirdin mi? Umarım o zavallı Türk Askerlerinden bir şey öğrenebilmişsindir."

Hain.

Sis.

Bir haindi. Bilgileri sızdıran bir hain.

Bir köstebek.

Kimsenin ihtimal vermeyeceği bir köstebek.

"Elbette getirdim, efendim. Ama gelen sadece ben değilim."

Pense'nin yüz ifadesi değişti. Tek kaşı havaya kalktı. "Açıkla!"

"O gelmiş, efendim. Fırtına gelmiş ve daha şimdiden esip gürlemiş."

Dilhun Kalbimin Davası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin