20. BÖLÜM - Dilhun Kalbimin Davası (Sezon Finali)

5.3K 341 168
                                    

"Sevmek, yaşayanlara özgü bir şeydir. Ölüler sevemez."

Bölüm Şarkısı: Nazan Öncel - Gitme Kal Bu Şehirde. Sezen Aksu - Git. Dedüblüman - En Dibine Kadar.
Pera - Sensiz Ben.

Herkese Merhaba!

Biraz duygusalım çünkü bu bölüm, sezon finali bölümü. Aynı zamanda kafamdaki 1. Kitap finali. Çok karmaşık duygularla yazdığım bir bölüm oldu, umarım okuduğunuzda beğenirsiniz.

İlk 5 bölümü düzenlemeyi düşünüyorum. Biraz sahne eklerim diye düşünüyorum. Kitap final olmadığı için ve aktif okuyanlar olduğu için kitabı düzenlemeye almayacağım. İlk 5 bölümü düzenlediğimde buna dair bir duyuru yayınlarım, ona göre ilk 5 bölümü tekrar okursunuz.

Sezon finalini çok uzatmayı düşünmüyorum ama en azından 5-10 bölüm biriktirdikten sonra tekrar yayınlamayı düşünüyorum. Ve bu sürenin uzamaması için elimden geleni yapacağım.

Bir haber vermek istiyorum. Bu haber beni çok mutlu etti. 100.000 okunmayı geçtik! O kadar mutluyum ki, anlatamam! Bu okunma daha da artacak, inanıyorum. Milyon okunmaya ulaştığımız günlerde gelecek.

Bir önceki bölümde yorum sayısı çok azdı ve bunu beni çok üzdü. Lütfen bol bol yorum yapın, siz yorum yazmadıkça içimden yazmak gelmiyor. En az 100 yorum ve 100 oy gelmesini istiyorum.

Umarım bölümü beğenirsiniz. İyi okumalar 💖💖

_________________________________________

Veda. Dört harfli, iki sesli, iki sessiz harften oluşan bir kelime.

Ölüm. Dört harfli, iki sesli, iki sessiz harften oluşan bir kelime.

İki kelime, birbirinin aynısıydı. Sırf yazılışları ve okunuşları farklı diye bu iki kelimeyi neden aynı görmüyorduk ki? Üstelik insana verdikleri acı, aynı iken.

Vedalar, insanı öldürürdü. Ölümler, insanı vedaya mecbur bırakırdı. İkisi de aynı kapıya çıkıyordu. Kapının ardında ise, acı vardı.

Veda eden sevgiliyse acı çekmek, zor gelir mi insana? Zor olan vedalardır. Zor olan ölümlerdir.

Bir haykırış, iki haykırış, üç haykırış. Ölüme karışmış. Vedalar, acılar için bir şahlanış.

Genç adam, kaç dakikadır acıyla haykırıyordu bilmiyordu. Dakikalar, saatler olsun onun için bir önemi yoktu. Sevdiği kadın ölmüştü, ötesi var mıydı? Asırlarca haykırsa geçer miydi bu acı? Geçmezdi. Ancak ömrü geçerdi.

"Rabbim! B-Bu nasıl bir acıdır?"

"Yardım et Rabbim, dayanamıyorum. Beni de al yanına, yalvarırım!"

Umutsuzca sevdiği kadının cansız bedenine baktı genç adam. Elleri zincirliydi, hareket edemiyordu, sevdiği kadının yanına gidemiyordu. Ona son kez olsa bile sarılamamıştı.

"Böyle olmamalıydı. Sonumuz böyle olmamalıydı."

Karan, burukça gülümsedi birden. "Umarım abim seni güzel karşılar. O-Ona selam söyle o-olur mu Deli Kızılım? Onu çok ö-özledim. Bunu da söyle olur mu? Ben sana bu dünyada kavuşamadım, o Selin'ine diğer dünyada kavuştu. Bu dünyada k-kavuşmak nasip olmadı, belki öteki dünyada olur. Kavuşacağımız zamanı bekleyeceğim."

Gözlerinden yaşlar süzüldü, başını yere doğru eğdi. Çaresizliğin verdiği bir sinirle yumruklarını daha da sıktı. Burnuna dolan kokuyla başını hızla yukarı kaldırdı. Koku, Gökçe'den geliyordu ve her zaman ki papatya kokusu daha da fazla doluyordu burnuna.

Dilhun Kalbimin Davası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin