"Sonra aramıza şehirler girecek, hiç karşılaşmayacağız. Tesadüfler bile, bizi bir araya getiremeyecek. Sonra birimiz ölecek, diğerimiz hiç bilmeyecek."
~ Nazım Hikmet.
Bölüm Şarkısı: Tourner Dans Le Vide -İndila
Herkese merhaba!
Bir sezon finalinin ardından tekrar buradayım! Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Ben bugün daha fazla iyiyim ve mutluyum çünkü bugün 4 Şubat. Benim bu kitabım yayımladığım ilk tarih...
Aradan tam 1 yıl geçti. Bu 1 yıl, çok çabuk geçti sanki daha dün gibi hatırlıyorum. Bu 1 yılda kitabımı Bu kadar büyütebildim, sizlere sahip oldum. İnşallah daha da fazla büyüteceğim, kitabımı daha fazla tanıtacağım. Buna yürekten inanıyorum. Kitabıma ve bana bir şans verdiğiniz için size minnettarım. Çok çok teşekkür ederim.
Normalde sezon finalinde ilk beş bölümü düzenlemek istiyordum ama maalesef sadece ilk iki bölümü düzenleyebildim. İlk iki bölümü tekrar okuyabilirsiniz 🌸
Ve bir karar aldım! Okunma sayısı ile oy sayısı arasında çok büyük fark var. Bu beni üzüyor. Tabii yorum sayısı da. Biliyorum, kitabı okurken kendinizi kaptırıp yorum yapmayı unutuyorsunuz ama bunun yanında maalesef hayalet okurlar da var. Yorumlar ve oylar benim motivasyon kaynağım. Çok yorum gelmesini beklediğim bir sahneye yorum gelmeyince çok üzülüyorum ve yazma isteğim gidiyor. Bundan sonra bölümleri oy ve yorum sayısına göre atacağım. Her bölümde bir sınır belirleyeceğim ve o sınır geçtiğinde Bölüm yayınlayacağım. Maalesef bunu yapmak zorunda kaldım.
Oy sınırı: 120
Yorum sınırı: 120
Keyifli Okumalar 🌸🤍💋
_________________________________________
1 YIL SONRA
Ankara...
O çok sevdiğim, Ata'mın yattığı, o gri şehir.
Bu şehri sevmemin bir sebebi yoktu, hiç olmamıştı. Öylesine güzel hissettiriyordu.
Ama artık o güzel his yoktu...
Ankara'yı eskisi kadar sevmiyordum, sırf Ata'm yatıyor diye bir sevgi vardı içimde. Eskisi kadar canlı bir sevgi hissetmiyordum.
Üniversitede tanıştığım birisi bana, "Bir şehri sana sevdiren, o şehirdeki öznelerdir." demişti.
Özneler...
Bir şehri sevmiyorsan o şehirde, seni sevdirecek birisi yoktur demekmiş...
Ne yani bu şehri bana sevdiren o muydu?
Benim öznem, o muydu?
Ama hayır, ondan öncede severdim şehrimi...
Şehirler, gidenin arkasında bıraktığı özlem mabedidir.
Hangi sokaktan geçsen giden gelir aklına, o sokağın duvarına sinmiş olan anılar gelir aklına...
Bir 'ah' çekersin, Özdemir Asaf'ın, "Tek kişilik miydi ki bu şehir, sen gidince bomboş kaldı." sözünü anımsarsın. Ve belki de gözlerin dolar.
O gittikten sonra her şey değişmişti, Alfa Timi gittikten sonra her şey değişmişti. Gece, Deniz'le arasına mesafe koymak zorunda kalmıştı. Masal ise zaten Ulaş ile olamayacağını bildiğinden annesinin tanıştırdığı mühendis biriyle sevgili olmuştu. Sorsan, Ulaş'ı seviyordu ama onunla olmaktan korkuyordu. Kendisi mimardı ve Ulaş sürekli sınır bölgesinde olacaktı. Çalıştığı şirketten ayrılıp da sınır bölgesine gidemezdi. Ada ise hiç evlenmeyi düşünmüyordu. Kaya hem şanslı hem şansızdı. Çünkü Gece'den öğrendiğim kadarıyla Ada, uzman olduktan sonra tekrar doğu görevi yapmak için sınır bölgesine gitmişti ve zorunlu görev yeri Hakkari/Şemdinli'ydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilhun Kalbimin Davası
Teen FictionAvukat Gökçe Eraslan, yanlışlıkla müvekkili yerine bir askeri arar ve o askerin hayatını kurtarır. Ardından olan olaylar nedeniyle Gökçe, geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalırken şehit ve asker çocuklarını eğiten gizli Oğuz Teşkilatı'nın varlığını öğre...