28: Beyaz Kader

19 1 0
                                    

Kirpiğin Kaşına Değdiği Zaman, Grup Abdal
I've Been There,  NF

🕸️

İçime ektiğim tüm acı tohumlarının filizlenmesine izin veriyordum. Çünkü zamanla anladığım bir şey varsa o da kötü olanın o tohumlarının filizlenmesi değil içinde kalması olduğuydu. O tohumlar filizleniyor, içimden taşıyor ve gidiyordu. Bazı şeyleri sırf geçmişi bana hatırlattığı için yapmamanın da saçma olduğunu fark etmiştim. Ne zaman kırmızı ruj sürecek olsam aklıma annem geldiği için vazgeçerdim. Sırf annemi hatırlatıyor diye çocukluğumdan beri bir kere bile papatyalara dokunmamış veya onları koklamamıştım.

Oysaki çok isterdim başımda bir papatya tacı durmasını.

Aradan geçen bir haftanın sonunda Alkan kendine benim evimin arka sokağında bir ev bulmuştu. Benimle birlikte yaşamak istediğinin farkındaydım, böylece aramızı daha kolay düzelteceğini düşünüyor olmalıydı ama öyle değildi. Bizim zamana ihtiyacımız vardı, belki de kaybettiğimiz kadar uzun bir zamana.

Barlas ile olan ilişkimiz okulda sürekli konuşulan, gündemin en önemli konusuydu. Bunun dışında Beliz ve Ömer'in arası iyiydi. Hatta eskisinden daha iyi ve farklıydı. Sanki Ömer artık bazı şeyleri kabullenmeye başlamış gibiydi. Alkan ve Uraz'ın arasında olan gerilim devam ediyordu ve bu gerilim Semina varken daha da artıyordu. Alkan'ın ikisinin sevgili olduğunu öğrendiği anı hatırlıyordum, beni okuldan almaya gelmişti. Onun arabasına bindiğimizde okuldan el ele çıkan Semina ve Uraz'ı görmüş, ben koluna dokunana kadar ise onların gittiği yöne bakmaya devam etmişti. Alkan, Semina'ya aşık olmuştu.

Barlas, her ne kadar istemese de sonunda bu durumu kabullenmek zorunda kalmıştı. Çünkü başta ben olmak üzere hepimiz eğer onlara tepki gösterirse karşısında duracaktık, bunu biliyordu. Onlar, mutlu olmayı hak ediyorlardı.

Banyonun kapısını açtığımda banyodaki yoğun buhar odanın içine yayıldığında gözlerim yatakta yatan Asgar ve Robin'e takıldı ve dudaklarımda bir tebessüm oluştu. Islak adımlarım parkede izler bırakırken sessizce dolaba ilerledim. Semina ile alış verişe çıktığımızda aldığım bordo bralet takımını üzerime geçirdim ve banyoya gidip havluyu bıraktım. Altıma mom jeans ve üzerime de kalın askılı siyah bir crop geçirdikten sonra saçlarımı taramak için makyaj masasına oturdum. Ben saçlarımı tararken odanın kapısı açıldı ve yatakta yatan Asgar ve Robin ses ile uyandılar. Barlas hemen arkama geçtiğinde gözlerimiz aynada buluştu. "Duş aldığında yanakların kızarıyor" dediğinde kaşlarımı kaldırdım, omuz silkerek "çok tatlı oluyorsun" diye mırıldandı. "Bir şey istiyor gibisin" fırçayı masaya bıraktığım sırada Barlas büyük ellerini omuzlarıma koydu.

"Evet kalkıp üzerine bir ceket almanı istiyorum."

"Niye?"

"Gidiyoruz."

"Nereye?" diye sordum ama beni umursamadan dolabı açıp gri hırkamı alıp bana attı. Hırka yüzüme çarptığında kaşlarımı çatıp elime aldım. "Robin, uyan" Robin anında yataktan atladığında Asgar da yatağın kenarına gitti ve Barlas onu kucağına aldı.

"Biz arabadayız."

Ve arkasını dönüp odadan çıktı. Hırkayı üzerime geçirdikten sonra ayakkabılarımı da giydim ve çantam ile telefonumu da alıp önce odadan sonra da evden çıktım. Barlas'ın Robin ve Asgar'ı arka koltuğa bindirip kapıyı kapattığını gördüm. Ona doğru yürürken bana baktı ve arabaya binmişti, ne olduğunu anlamasam da arabaya bindim. Emniyet kemerini takarken bana yandan bir bakış attı.

"Cevap vermeyecek gibisin" diye mırıldandım emniyet kemerimi takarken. Bana gülümsediğinde gerçekten de cevap vermeyeceğini anladım. O arabayı çalıştırdığında başımı cama yasladım ve akıp giden yolu izlerken uykuya daldım.

CEHENNEM YILDIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin