Dönüşüm ✓

1. Bölüm

Ben üniversite okuyan, sıradan hayatı olan biriyim. Aslında bu kadar sıradan değildi eskiden. Daha doğrusu insan olmadan öncesi epey karmaşıktı. Her ne kadar 20 yaşında görünsem de şuan 150 yaşındayım. Teknik olarak öyle olsa da ben hayata 20 yaşımdan devam ediyorum.

Harika bir sevgilim var. Birbirimize öylesine aşığız ki gözüm ondan başkasını görmüyor. Her gün onu kaybetme korkusuyla yaşıyorum. Sehun'a olan sevgim her gün daha fazla büyüyor.

Eski hayatımla ilgili her şeyi biliyor. En başlarda benden korktuğunu söyleyip tüm vücudumu incelese de zamanla tamamen insan olduğumu anladı. Bana bakışlarında her zaman aşkı hissediyordum.  Ben ailem olmadığı için yalnız yaşıyordum. Sehun da ailesinden ayrılıp tamamen benim yanıma taşınmıştı.

İlk zamanlar hayatımız mükemmeldi. Son olanlara kadar da harika bir ilişkimiz vardı. Bir gün Tao denen pislik sevgilime asıldı. Söylediği bir kaç cümleye takılmıyordum aslında. Çünkü onunla aramızda her zaman bir çekişme vardı. Basketbol takımında, dans sınıfında, derslerde veya okul içindeki her türlü faaliyette benimle yarış içindeydi.

Bu olaylar da aslında yıllar öncesine dayanıyor. Ben eskiden insan değildim. Vampir demek biraz fazla belki ama vampirlerle aramızda fazlasıyla benzer özellikler vardı. Kana olan zaafımız ise en belirgin özelliğimizdi. Çoğu konuda zayıflıklarımız vardı. İradeli olmakta zorlanıyorduk. Bir şeyi istiyorsak alana kadar herkesi ezip geçiyorduk.

İşte sevgilimin etrafında dolanan, düşmanım Tao denen çocuk da bir vampir. Onun tüm ailesi de öyleydi. Tıpkı benim ailem gibi... Ailemi ise onun ailesi öldürdü. Tabi ailemi öldürdükleri için de kendileri öldüler. Tabi ki birini öldürünce ölme gibi bir özelliğimiz yok. Öldüler, çünkü benim aileme bulaşan virüs onlarınkinden tamamen farklıydı. Yani hepimiz aynıydık ama farklı bir türdük. İki virüs etkileşime girince de onlar için ölümcül olmuş. Yani kısacası biz bir virüs yüzünden bu haldeydik.

Ben bir kaç sene önce bir profesörle tanıştım. Daha doğrusu babamı tanıdığı için beni bulup iyileştirmek istediğini söyledi. Çünkü biz öyle gerçek vampirler gibi ölümsüz değildik. Herkes en fazla 200-300 yıl yaşayabiliyor. En kötüsü de zamanın dolduğu anda çok büyük acılarla ölüyorsun.

Bu profesör hem buluş yapmak istiyordu hem de beni iyileştirmek. Ben safkan olduğum için bu çok zor olacaktı. O Tao denen pislik öyle değil. Ailesi dönüşmeden önce doğmuş. Daha sonra hepsine aynı anda bulaşan virüsle bu hale gelmişler. Ama ben virüslü iki kişiden doğdum. Bu nedenle ona göre kontrol kabiliyetimi de daha çabuk kaybediyordum. Bazı özelliklerim çok daha üstündü. Ama kendimi kaybettiğim zaman sakinleşmem çok zaman alıyordu.

İyileşme sürecinde bu sebeplerden dolayı hiç ümidim yoktu. Ama yaptığı ilacı kullandığımda yavaş yavaş vampir özelliklerimden arındım. Yani süreç olumlu tamamlandı.

Benim iyileştiğimi Tao'nun ailesinden öğrenenler bunu denemek istediler. Fakat kullandıkları an orada hayatını kaybetti. Çünkü virüsler birbirinden farklıydı ve etken maddeler yüzünden ilaç onları zehirledi. Çok büyük bir acı çekerek öldüler. Gerçekten bakarken bile öleceğimi sanmıştım.

Tao her zaman beni suçladı. Ailesi ailemi katlettiler. Bunda benim ne suçum olabilirdi ki? Ama bu vahşet sonucu öldüklerinden sebep olarak benim ailemi görüyor. Gerçeklere tamamen gözünü kapattığı için de beni düşmanı olarak görüyor. Belki de Sehun'a olan takıntısı sadece bu yüzdendi.

Sehun'u koruma konusunda tedirgindim. Bu yüzden insan olduğum için bazen pişman oluyordum. Ama uyumadan önce onu kollarıma aldığımda tüm korkularım gidiyordu.