Hayatımda hiç normal bir şey olmuyordu. Tamamen dibe battığımı hissediyordum.
Okula gittiğimizde Sehun yine Tao'nun yanındaydı. Üstelik salak kuzenimin Tao'ya bayılmış olması da en büyük sorunumuzdu. Sehun'u kaçıranın o olduğunu söylesek bile bize inanmıyordu. Onun ne kadar tatlı göründüğünden bahsedip duruyordu. Kuzenimi baş düşmanıma yem etmeyecektim elbet. Üstelik Sehun'u kurtarmaya çalışırken ikinci bir kayıp veremezdim.
Ben kendi içimdeki acıyla boğuşurken Sehun her şeyi bitirmek istediğini söylemişti. En başta Tao tarafından zorlandığını düşünüyordum. Ama o sadece yorulmuştu.
O gün bir plan yaparak Suho abiye anlatmak için Yi Fan'ın evine gittim. O artık daha iyiydi. Tabi bu sadece görünürde böyleydi. Beni her gördüğünde Tao'yu soruyordu.
"Beni sordu mu? Ne söyledin?" diye hevesle sorduğunda onu incitmek istemediğim için susmuştum.
"Sormadı değil mi? Beni sormadı bile.." diyerek ağlamaya başlamıştı. O her zaman Tao'yu düşünüyordu. Onun tarafından öldürülmeye çalışsa bile.. Ama Tao onu resmen umursamıyordu.
"Sehun'la ilgilenmiyormuş gibi yapacağım. Buna inandığı zaman ise Sehun'u kurtarmak için bulduğum ilk fırsatı değerlendireceğim." demiştim.
Suho abi yanımda olduğunu belirten cümlelerle bana destek vermişti. Bizi hem güldüren hem de şaşırtan kişi ise Baekhyun olmuştu.
"Siz gerçekten o pandaya benzeyen harika çocuğun abisi misiniz? Ahh çok şanslısınız gerçekten" demişti. Onu beğeniyor olmasını en başta şaka sanıyorduk. Hatta Yixing ona kızmıştı. Ama dinlemiyordu.
"Ben ona ilk görüşte aşık oldum. Siz ne derseniz deyin umurumda değil." diyerek isyan bayrağını çekmişti. Onun ne kadar kötü biri olduğunu anlatmıştım. Ama ısrarla o kadar sevimli birinin bunu yaptığına inanmayacağını söylüyordu.
Suho abinin üzüldüğünü gördüğüm için Tao'yla konuşmaya karar vermiştim. Yanlarına gittiğimde istemsizce Sehun'u kırdım. Ona soğuk davranıp Tao'yu inandırmam gerekiyordu. Ama Sehun yüzünden konuşamamıştım.
Geri döndüğümde ise küçük kuzenimin saçma bir şekilde tepinip kolumuza vurmasına maruz kalmıştım.
"O çok tatlı bakmıyor mu? Neden onu sevmiyorsunuz?"
"Yeter artık Baekhyun. Sana defalarca kez anlattım. O kötü biri tamam mı? Ondan uzak dur." diye çok sesimi yükseltmeden bağırdım. Hemen gözleri nemlenmişti.
"Bence o yanındaki daha kötü biri. Etrafa nefretle bakıyor. Ben aşık oldum Jong In abi. Asıl sen bunu anlamıyorsun." diyerek onlara doğru yürümeye başlamıştı.
Kuzenim karşımda gülümseyerek baş düşmanımla konuşuyordu. Onlarla konuşurken aniden arkasını dönüp bize doğru hızla yürümeye başladı. Gözlerinden akan yaşları gördüğümde sinirlenmiştim. Yi Fan sakin olmam için gözlerime baktığında karışmamaya karar verdim. Kollarını açıp hazır bir şekilde onu beklemişti. Küçük kuzenim ise sadece sarılıp daha fazla ağlamıştı.
"Onlar... Onlar sevgililermiş. Bunu bana söylemeliydiniz." diyerek daha çok hıçkırıklara boğulmuştu.
Artık yapmamız gereken daha fazla şey vardı. Sehun'u kurtarmak kadar önemli olan ise Baekhyun'u korumaktı.
O akşam Suho abinin yanına gittiğimizde yine farklı olaylar bizi bekliyordu.
"Ben insan olmak istiyorum Jong In. Bizim de bir şansımız olamaz mı?" diye sordu.
"Beni iyileştiren profesör şuan burada değil. İstersen ona ulaşmaya çalışırım.Ama biliyorsun Suho abi... Size bulaşan virüs çok farklıydı. Bu nedenle türlerimiz ayrı. Sizi iyileştirmek için buluşu yeterli olmayacaktır. Yeni bir ilaçla uğraşmak ister mi emin değilim. Ama yine de elimden geleni yapacağım." diye yanıtladım.
Ona umut vermek istemiyordum. Ama bir kaç gün boyunca eski tanıdıklarımız dahil herkesi ayağa kaldırmıştım. En son birinden cevap almıştım
"Profesörün eski bir mail adresi var bende. Kullanıyor mu bilmiyorum ama yine de vereyim." demişti.
Mail adresini aldığım an bilgisayarın başına iyice yerleşip klavyeye saldırmıştım. Olumlu bir yanıt gelmeyeceğini biliyordum ama işin ucunda Sehun'u da kurtarmak vardı. Bu yüzden hemen bir mail yazarak ilk adımı atmıştım.
'Profesör,
Ben Jong In.. İnsan olmam için bana ettiğiniz yardımı asla unutmayacağım. Bu adresi kullanıyor musunuz bilmiyorum. Ama size ulaşmanın başka bir yolunu bulamıyorum.
Biliyorsunuz farklı bir virüs taşıyan diğer tür vardı. Onlardan kalan 2 kişi ve yeni bulaşan 1 kişi daha var. Sizden bunu nasıl isteyeceğimi bilemiyorum. Onların insan olması için bir şey yapamaz mıyız?'
Gönderdiğimde gerçekten fazla umutsuzdum. Ama bir kaç saat sonra gelen cevapla içimde bir umut ışığı yandı.
' Çok şanslısın ki şuan Kore'deyim.
Hemen adresini yazmalısın. Dönmeden görüşelim..'
![](https://img.wattpad.com/cover/40359510-288-k198025.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dönüşüm ✓
FanfictionSeKai hikayesidir.. Sonlara doğru KrAy ve sürpriz çiftler olacaktır.. ** Vampire dönüşme, adını uydurduğum bir virüs sebebiyle gerçekleşiyor. Dönüşüm sebepleri Blood dramasına benzetilebilir. Fakat her şeyiyle tamamen bana ait ve dramadan tamamen fa...