9. bölüm

1.4K 136 20
                                    

Sehun'u Tao'nun yanında görmek beni mahvediyordu. Zaten yeterince acı çekiyorken bir de benimle eğlenmeleri..

Gerçekten dayanamayacak haldeydim. Keşke Sehun beni sevseydi.. Böyle söylüyorum çünkü artık sevilmediğime eminim. Sehun ne zaman bu kadar acımasız olmuştu?

Gece uyurken telefonum çaldı. Karşıdan gelen ses kurtulamadığını söylüyordu. Bunları duyduğum an canım yanmıştı. Saniyeler içinde onu kurtarma planları yapmıştım. Hem de yüzlerce.. Hatta sadece beni sevdiğini söylemişti. Ne olursa olsun onu geri almalıyım diye düşündüm. Ama ne oldu? Sevgilisi arkadan benimle dalga geçmeyi bırakmasını söyledi. Ne yani Tao yanında mıydı?

Yi Fan'ı arayıp olanları anlatmıştım. Canımın acısını bildiğinden sonuna kadar dinlemiş hatta yanıma gelmek istemişti. Beni düşünen birileri vardı...

Sehun gerçekten bir kaç cümleyle hayatımı başıma yıkmıştı. Bana aşk sözcükleri fısıldayan bir melekti o. Şimdi ise düşmanımla bir olup benimle dalga geçen bir şeytan..

'Lanet olsun Sehun!' diyerek telefonu kapattım. O an kalbimdeki ağırlık daha da büyüdü. Tao'ya aşık olmasını bile anlayabilirdim belki. Ama neden gittiği halde canımı yakmaya çalışıyor?

Ben Sehun'u incitmekten bu kadar korkarken o hiç düşünmeden canımı yakıyordu. Tao'yla birlikte çok eğlendikleri kesindi. O nottan sonra gerçekten bir şeylerin ters gittiğini düşünmüştüm. Üstelik her zaman kavga etmemize engel oluyordu.

 Yi Fan sürekli onun beni korumaya çalıştığını düşündüğünü söylüyordu. Ama artık emindim. Sehun gerçekten tamamen onun olmuştu. Aşk dolu gözleri sadece Tao'ya bakıyordu. Tao'nun onu sevmediğine ise adım gibi emindim. O sadece benim canımı yakmak için sevgilimi kandırmıştı.

Sevdiği adam için dönüşmek... Bu gerçekten büyük bir şeydi. Bunu benim için yapar mıydı bilemiyorum. Ama kalbinin artık Tao'ya ait olduğuna emin olmuştum. Çünkü o Tao için bir canavar olmayı kabul etmişti. Üstelik beni ittiğini de unutamıyordum.

Her ne olursa olsun kalbim sadece Sehun'a ait kalacak. Ben de öyle.. Yani ölürken bile ona ait ölmek istiyordum.

Artık sadece ölmek istiyordum. Ama Sehun'a içimdekileri söylemeliydim. Bu yüzden odama çıktım. Kağıt kalem alıp masaya oturdum ve Sehun için bir mektup yazmaya başladım.

'Sehun.. Meleğim..

Biliyorum artık benim hiç bir şeyim değilsin. Ama biliyorsun ki ben seni her zaman seveceğim. Yanında olamayacak bile olsam bunun değişmesine asla izin vermeyeceğim.

Bana her zaman sevgi dolu gözlerle bakardın. Yine biliyorum ki kalbin artık bir başkasına ait. Bakışların da öyle..

Bana beni bırakmamakla ilgili verdiğin hiç bir sözü unutmadım. Tutamayacağını bilmeliydim. Ben bu hayatta yalnız kalması gereken biriydim. Eski bir canavardım.. Ama biliyor musun aşkın uğruna dönüşebileceğini hiç düşünmemiştim. Sen onu gerçekten çok seviyorsun.

Seni seviyorum Sehun. Aldığım her nefeste de sevdim.. Nefes alamadığımda bile seviyor olacağım. Sen göremeyeceksin ama ben seni her zaman izleyeceğim. Tao'ya bakışlarına ne kadar dayanabilirim bilmiyorum. Ama tekrar gülümsediğini görmeye orada bile ihtiyacım olacak.

Yalnızca senin için yaşadığımı biliyorsun. Belki de sözlerimizi çoktan unuttun. Sen artık yoksun ve benim için hayatın bir anlamı kalmadı.

Bu evde sensiz yapamıyorum. Mutfağa girdiğimde gülümseyerek bana yemek hazırladığını görüyorum.. Odamıza gittiğimde yatağımızda melek gibi uyuyorsun. Hatta balkondaki çiçekleri sulayan Sehun bile sürekli karşımda..

Anılarla baş edemiyorum Sehun.. Sensizliğe direnemiyorum..

Onu çok sev Sehun. Bırakamayacak kadar çok... Bir de seni bırakmayacağından emin ol.. Benim gibi hissetmeni istemiyorum..

Mutlu ol meleğim.. Bunu görmeye ihtiyacım var..

Seni seviyorum..'

Bunlar ona son sözlerimdi. Sadece mutlu olsun istiyordum. Bu yüzden gitmeye karar vermiştim. Öylece bir yere gidemezdim. Çünkü Sehun'u görmeden nefes alamıyordum. Onu görebilmek için nereye gidersem gideyim buraya geri dönebilirdim.  O yüzden dönemeyeceğim bir yere gitmeye karar vermiştim.

Kağıdı masada bıraktım. Odanın kapısını kapatıp aşağı indim. Önce tüm ilaçları tezgaha döktüm. Bana kesin çözüm lazımdı. Ama o an ne yapacağımı bile bilemeyecek bir haldeydim.

İlaçların içinden en kuvvetli olanları seçtim. Hepsini tabletlerinden çıkardım. İlaçları içmeden tüm ocakları açtım. Kesin çözüm olmalıydı. Tüm ilaçları mideme gönderdim. Sadece ölmeliydim.

Tezgaha yaslanıp yere oturdum. Bir süre sonra etraftaki her şey hareket etmeye başlamıştı. Hatta hepsini çift görüyordum. Etrafımdaki renkler değişiyor, eşyalar yer değiştiriyordu. Yavaş yavaş içimin geçtiğini hissediyordum.

Gözerimi kapatıp kendimi bırakmadan önce tek bir cümle döküldü dudaklarımdan.

"Seni seviyorum Sehun.."

Dönüşüm ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin