○~Travma~●

733 83 405
                                    

Vay be!
İnanabiliyormusunuz?
Bu sabah ilk defa gözlerimi yatağımda açtım.

Evet! Ne masamın üzerinde kambur bir şekilde otururken, ne bir binanın tepesinde ağlarımla yaptığım rahatsız hamağımda kıvranırken, nede rahatsız halıda yayılırken...

BEN BUGÜN YATAĞIMDA UYANDIM!!

-"Karen benim gördüğümü görebiliyon demi, ben Parker olan Peter. Bugün. Yatağımda. Uyandıııııımmmmm!"

-"Peter ha gayret az daha bağırda seninle beraber tüm Quens halkı uyansın..."

Karen'in bu uyarısıyla ellerim hızla ağzıma gitti, Haklıydı. Umarım dedim içimden, umarım bizimkileri uyandırmamışımdır...

....

Dün Tony'nin gözünden

Tony kızına kavuştuktan sonra Pepper'le yeniden yetimhaneye dönmüşlerdi.

Tabi bu süreç boyunca Morgan'ın örümcek adam için ağlaması bu zamanın baya sıkıntılı geçmesine neden olmuştu.

Yetimhaneye vardıklarında tekrar bayan Rossa ile beraber yarım bıraktıkları işi bitirmeye koyulmuştular.

Morgan'ıda tabletinden bir çizgi film açıp sessiz olması için kandırmışlardı.

Aradan geçen 3 saatin ardından tüm dosyalar bitmiş. Benjamin'den tek bir iz bile bulamamışlardı.

Hayal kırıklıkları yüzünden Pepper'in geçirdiği bir kaç ağlama krizinden sonra kendilerine kalacakları bir yer bulmuşlardı.

Bugün iyi dinlenmeleri gerekiyordu. Nede olsa yarın Manthattan'a yani evlerine geri dönüyorlardı.

Oturduğu yatağa baktı Tony.
Yanlızdı...

Pepper Morgan'la yatmak istediğini söylemişti...

Araları gittikçe bozuluyordu. Ama bu fazla önemli değildi. Önemli olan Benjamin'di o neredeydi?

Teknolojisi uzaya kadar ulaşmıştı. Ama bir çocuğa değil. Ne olmuştu ona? Neredeydi? Neyapıyordu? En önemliside...

Güvendemiydi?

Bilmiyordu işte...
Lanet olsun bilmiyordu.
Sinirle yumruk attı yatağın. Başlığına

Belkide biraz uykuya ihtiyacı vardı. Yavaşça uzandı yatağa, yattığı yastıkta huzursuzca kıpırdandı.

Bu sesde neydi? Tamda uyuyacağı sırada!
Sinirle doğruldu yataktan ve masadaki telfonunu aldı.

Aslında telefonu komple kapatıp yatacaktı. Ama mesaj atan oydu...

Benjamin...

Uzun ve bir o kadarada trajikomik bir yazışma geçti aralarından tabi bu yazışma Benjamin'in engel atmasıylada son buldu.

....

Şuan korkudan soğuk terler döküyordum. 'Niye ne bok yedin gene' dediğinizi duyar gibiyim...

Ben şuan mutfakta kahve makinasının işini bitirmesini beklemekteydim.

Evet doğru anladınız Emma'nın yasağını Emma'nın bulunduğu evde çiğniyorum...

Hayır canıma susamadım sadece canım kahve çekti

Tanrı aşkına bu makine niye bu kadar yavaş çalışıyordu.

Umarım ben keyif kahvemi içene kadar kimse uyanmazdı.

Nihayet kahve makinesinden ses gelince elimle alnımdaki ter damlalarını sildim.

°•Ne Olursa Olsun İntikam •°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin