ꕥTavandaki böcekꕥ

263 40 140
                                    

...


.....


.......

....Küçük bebek elini ağzına koymuş etrafındaki insanları inceliyordu.

May, onun bu hareketine daha çok gülerken, bebeğin annesi geldiklerinden belli göz ucuyla bile bakmamıştı.

-"Mary bebeği ne zaman emzireceksin hastaneden de çıktık doyur hadi şu tatlı şeyi."

Ablasının dedikleri ile dişlerini sıktı Mary, niye anlamıyordu? İstemiyordu işte bu sıçanı, niye inat ediyordu?!

-"Ağlamıyor işte, demek ki aç değil."

Bebekle ilgilenen May, derin bir nefes alarak kardeşine döndü.

-"Bak Mary, bu iş öyle ben istemiyorum diye kurtulabileceğin bir iş değil! Bak burada ki senin oğlun senden başka kimsesi yok ona senin sahip çıkman lazım...

O küçücük bir bebek sana muhtaç, çünki sen onun annesisin, gönül isterdiki babası da yanında olsun ama senin hatan yüzünden, onun artık senden başka kimsesi yok."

Kardeşinin sinirlenmeye başladığını gören May, elindeki emziği bebeğin ağzına koyup, kardeşinin yanına adımladı.

Arkadan ona kollarını sardı. Sağ eli ile yanağındaki saçları kulağına sıkıştırıp yanağına öpücük kondur du...

-"Korkma, her zaman olduğu gibi bu seferde yanında olacağım beraber büyüyeceğiz miniği..."

Daha da öfkelenen Mary omzuna dolanan kolları hızla üstünden attı.

-"NİYE ANLAMAMAKTA BU KADAR ISRAR EDİYORSUN?! İSTEMİYORUM İŞTE, İSTEMİYORUM BU KÜÇÜK SIÇANI!!!"

Kardeşinin dediklerine dehşetle bakan May, tam konuşmaya başlıyacaktı ki küçük bebek ağlamaya başladı,kendisi  ona şefkatle bakarken belki acımıştır deyip Mary baktı...

Şuana kadar kimseye bakmadığı kadar nefretle bakıyordu, küçücük bebeğe May kardeşini tanıyamıyordu.

Nasıl nefret ederdi o küçük, tatlı ve savunmasız melekten hem o bebek Mary'nin oğluydu, Hiç mi şefkat duymamıştı?

May işte tam o an, Kardeşinin gözlerindeki saf nefreti gördüğü o an kararını verdi.

Köşeden bebek için hiç bir şey almayan Mary için hazırladığı yeni doğan çantasını aldı. Sonrada küçük meleğin yanına adımlayıp onu kucakladı.

-"NE YAPIYORSUN SEN?!"

May kapıya doğru adım atacakken durdu ve kardeşine ilk defa boş gözlerle baktı, küçük bebeği omuz hizasına getirip öptükten sonra kardeşine el salladı ve oğluyla birlikte o evi terk etti.

Ama ömrü yetmedi sonsuza kadar terk etmeye...

14 yılın içinde sadece 4 yıl mutluluk layık görüldü Peter'e...

May ölünce devlet onu annesine teslim etmişti ama bir sorun vardı, o unutmuştu.

Kazada beyin sarsıntısı geçirmiş, iki gün komada kalmıştı. Uyandığında herkes May'i sormasını beklerken o boş bir zihinle uyanmıştı, Saf nefret üzerine kurulu yeni hayatına...

°•Ne Olursa Olsun İntikam •°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin