...Anlayamadın baba...

170 34 78
                                    

Ölüme en yakın olduğun da
Şua ana kadar ölmek için yalvaran benliğinin ölümden kaçışı neden di?

Öncesinde sonu sadece kurtuluş olarak görmenmiydi? Ölüm anı ise sana herşeyin sonu olduğunu hatırlatmasıydı.

Bu dünya için sonu gelmiş bir hikaye olmak en basitinden kimseye veda edememe farkındalığı, uzun zamandır görmediklerinin yüzüne bir vuslat.

Bir de ne için öleceğim sorusu vardı, o daha kafa karıştırıcıydı, mesela ben şu ana kadar hep yatağımda öleceğimi düşünmüştüm, yanımda kimse olmayacaktı, yanlız olacak ve yastığıma sarılacaktım.

Ama görünen köy kılavuz istemezdi, Boynuma vurdukları iğne yine vücudum da ki iki zıt asiti birbirine karıştırırken ben en güçsüz anımda ölümden kaçıyordum.

Ölüme yıllar öncesinden kucak açmış beni bugün ölümden kaçırtan ney di bende bilmiyordum.

Belki Harley'di,
Hayatımı çalmış birinin son nefesimi de almasına izin vermek istemiyordum.

Belki intikamcılardı,
Hiç birinin aramalarına cevap vermemenin pişmanlığı vardı üstümde, Wade beni takip etse bile arkamı dönmeden tek bi cevap bile vermeden kaçmam...Yük oluyordu sanırım ruhuma son kez vedalaşmak istiyordum.

Belki bir ihtimalde,
Yaşayamadığım şeylerin acısı vardı, belki Mj'ye itiraf etmem gereken şeyler Belki Emma'dan özür dileyip sarılmak, belki....

Belki Tony,
Belki babam.

Yaralarımı sarmasını istiyordum beni önemsediğini inanmak belki sarılmak, onunla uyumak, yeni bir yıla beraber girmek...

Bunları yaşayamadan ölemezdim bütün çocukluğum acıyla geçmişken sayfalarım tek bir mutluluk terimi barındırman bitmişken sonumda acı olmamalıydı.

Yıllar sonra ruhuma tutunan ilk umudun doğuşuydu bu düşünce, yaşamak istiyordum iki anlamda da ve yaşayacaktım.

Önümde ki sırttan kollu garip mutantı haklarken plan kuruyordum.

Daha önce Emma içinde yaptığım için kanım bağışıklık kazanmıştı, bu da sıvı 15 dakika sonra kanıma karışacak demek oluyordu.

15 dakika içinde kostümümü içinde barındıran kolyemi octopus malından alıp buradan çıkmam lazımdı. Sıvı kanıma karıştığında güçten düşecek ve peşi sıra felç geçirecektim, öyle aciz bir haldeyken bu mallara dış geçirebileceğimi sanmıyordum.

Hislerimi tam kapasitesinde açtım pencere vuran hafif rüzgarı bile hissediyordum artık, önümde ki neyden esinlenerek yapılmış bilmediğim mutanta son bir tekme atarak işini bitirdiğim de yerde kanlar içinde yatan üç beden daha vardı.

Ben sedyeden kurtulduğum da acil durum için gelenler onlardı, yüksej tavana sıçrayıp köşede ki elektirik sigortasına gördüm, ilk defa şans benden yanaydı.

Tek bir yumrukla patlattığım sigorta anında bütün üssün elektriğini keserken onlar jeneratörü açmadan önce kostümümü alıp kaçmalıydım.

Tavanda seri adımlarla ilerlerken her oda girişinde Kostümümu bulmak için Karen'e sesimle kodlattırdığım komutu veriyordum.

-"3691 sinyal ver."

Netice de örümcek güçleri bahşedilmiş bir mutanttım hava da ki dalgalanmalar hissedebiliyordum bu da öncesinde aldığım bir tedbirdi.

°•Ne Olursa Olsun İntikam •°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin