.....
Çocukluğum, hayallerim, umitlerim,
Sonra acılarım, hayal kırıklıklarım, yıkılan umutlarım...Bir bir gözümün önünden akıp gidiyordu,
Ne ben tutmak istiyordum, nede onlar duruyordu.
Zamanın sonsuzluğuna doğru düşen fani bedenim basınçtan dolayı her saniye dahada ağırlaşıyordu...
Peki bu ağırlık bedenimemi aitti?
Yoksa yıllardır her şeye rağmen susan kaçan ruhumun içine attıklarımıydı?Bu fani dünyadan sonsuzluğa götürebileceğim tek şey buydu işte kocaman bir yarım kalmışlık.
Oysaki tek isteğim sevilmekti...
Şiddetlenen şimşeklerin sesi gökyüzünde yankılanırken söyle ey hayat,
-"Suçum neydi?"
Hayattan beklediğim cevap zihnime girişi yapan Benjaminden geldi.
-"Vazgeçmek, susmak, yeminini çiğnemek ve YOLUNDAN DÖNMEK!!!"
Onun bu haykırışına karşı tek yaptığım burukça gülümsemek oldu.
Ben vazgeçeli çok olmuştu...
Sadece asla yaşayamadığım yaramaz çocukluğum hayallerimin ziline basıp basıp kaçıyor beni boş yere umitlendiriyordu...
-"VE SEN O ÇOCUKLUĞA İHANET EDİYORSUN PETER!"
Bir anda aklımı esir alan Benjamin ruhumun en derinlerine gömdüğüm çocukluğumu attı önüme...
.....
Önündeki adam elindeki kemeri fırça, küçük bedenini ise tablo gibi kullanıp mor ve kırmızı renkleriyle donatırken onu bekliyen ahmaklık,
Onu reddetip bir yetimanenin ortasına attığında bile yinede ona veda etmesini bekleyen saflık...
En çaresiz anında Karşısındaki ekranda, oğlunun doğum gününü kutlayan bir babanın çocuğuna sarılırken bir diğerini unutmuşluğuna gözlerindeki yaşlarla bakan Bir kırılmışlık...
Kablolara bağlıyken, vücudunu iğnelerle delen insanların arasında küçük bedenine fazla gelen gücü taşımaya çalışırken güçlü olması için ondan umutsuzca yardım beklediği ahmakene umut...
Denizin ortasında dalgalarla boğuşurken bir ihtimal onu kurtaramaya geleceğini düşünen acizlik...
Belkide bir yarım kalmışlık,
Sonrasındaysa bir hırs,
Bir nefret,Ve nefretin doğurduğu kin...
Elindeki ironman oyuncağını, gözündeki onun için akıttığı son yaşları olduğunu söyleyerek silen çocuğun onu çöpe attığında saf nefretle söylenen intikam yeminleri ile giden bir kararlılık,
Ve şimdide çocukluğuna ihanet eden bir vaz geçmişlik,
Gerçekten bumu olmalıydı bu hikayenin sonu...
Vazgeçmek,
Hayatının sonu bir vazgeçmişlik,
Kendi kendinin sonu olmak,Gökyüzü en şiddetli şimşeğini çaktığında gerçeğe uyanan bedeni korkuyla gözlerini açtı,
Gördüğü şeyse saniyeler sonra çakılacağı asfalalt beton?
Korkuyla attığı bir kaç ağ
Onu düşüşten kurtarmaya yetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
°•Ne Olursa Olsun İntikam •°
Fanfiction-"H-hala anlamıyorsun değilmi?" -"Neyi anlamıyorum?" Genç adam birazdan söyleyeceği gerçeğin ağırlığı altında biraz daha ezildi -"Benjamin'nin yani oğlunun aslında ben olduğumu." Tüm haklar Peter'ın hello kityli donuna aittir