Sahneye çıkacağız, inanmıyorum..
Gece heyecan'dan uyumak çok zordu, kendi aramızda ortam arasında yaptığımız dansları saymazsak en son geçen sene Mart'ta sahne almıştık, uzun zaman oldu, ve her defasında olduğu gibi, heyecandan ölüyordum.
Ertesi günü yarışma saati gelip çatmıştı, bizim ekibin çıkmasına bir şarkı kalmıştı, resmiyete dökülmüş bir yarışma olmadığı için öyle kıyafet sorunsalı yaşamadık bağımsız fakat uyumlu renklerde giyinmeye özen gösterdik, doğal kıyafetler tercih ettik, ve bu seçim tamamen her birimizin tarzına uygun bir seçim olmuştu.
Ben ve Öykü siyah renkte tulum giymeyi tercih ederken, Özlem siyah sporcu atleti ile mini tayt bir short giyerek hepimizden cesur davranmiş göbeğini de açıkta bırakmıştı, neymiş bizim gibi kapalı giyinip yarışmayı kazanma şansını kaybedemezmiş, bunu bir ara Ertan'la da paylaşması konusunda tavsiyede bulunduk. Yakut ve Berrak ise biri beyaz biri siyah sporcu atleti altına siyah kargo pantolonlar tercih etmişlerdi.
Erkekler aralarında karar verip farklı renklerde kareli takım elbiseleri içlerinde ise beyaz t-shirt giymeyi tercih etmişlerdi.
Koregrafimizin çoğunu bir tülün altında gerçekleştirecektik ardından erkeklerin tülü atmasıyla ortak bir dansla sonlandıracaktık şovumuzu. Taktir edersiniz ki sahnede dakikalarca kalacak bir süremiz yoktu, o yüzden her şey çok hızlı ve pratik olmalıydı.Eee ne bekliyoruz, şimdi sıra şovda. Girişimizde insanların alkış seslerini duyduğumda, bir nebze heyecanımı yitirmiştim, normalde aksi olmalıydı da, heyecan hissi bende ters işliyor.
Ilk Assala'nin kevokim şarkısının bir kısmıyla başladık, bütün sahneyi kaplayan beyaz ama bir o kadar da şeffaf bir tülün altında dansımızı sergilerken erkekler dışarıdan bir kaç figür sergiliyordu. Tülün altı ile önü arasında paralel bir evren varmış gibiydi. 40. saniyede müziği değiştirdik ve değişen ritimle Kenan, Marc, Mâlik, David, ve Faakhir üzerimizdeki tülün yukarı doğru uçmasını sağlıyarak üzerimizden attılar. Bu bir nevi açılış dansıydı, şimdi sıra asıl şovda.
Iki grup halinde yaptığımız danslarla ortaya çok hareketli, duraksız bir koreografi çıkardık.Şovumuzu iki buçuk dakikaya sıkıştırmıştık. Bittiğinde selam verdikten hemen sonra'da hep beraber sahneyi terk ettik.
Yarışmanın sonunda üç birinci vardı, bizde o üçlünün arasındaydık, sonucu seyirci belirlemişti ve yoğun alkış üzerine galibiyet bizim olmuştu. Aslında sonuca göre bir değişiklik olmadı, işin ucunda kazanılacak hiçbir şey yoktu, sadece birinci, ikinci ve üçüncü olmak vardı, ama onca grubun içersinden bizim kazanmamız gerçekten gurur verici olmuştu. Bunu biraz grubumuzda ki Kenan ve zenciler Maalik, David, Faakhir ve Marc'a da borçluyuz çok eğlenceli tipler, yıllardır beraberiz, ve bir yanlışlarını da görmedik, bide dans ederken yüzlerini görmeniz gerek çok komik oluyorlar. Düşünün ki seyirci iki dakika görüp mest oldu biz onlarla birde prova saatlerinde beraber çalışıyoruz, artık ne kadar ciddi kalabiliyorsak.Bitikten sonra bizimkiler önde bir iki dans figürü yaparak eğleniyordu, bizde kızlarla birbirimize bir sarıldık daha da ayrılmadık, alkışlarla dolu ortamı gecenin geç saatinde terk ettik, ve sokaklarda kahkaha sevinç dolu bir an paylaştık beraber.
Bu akşam seyirci gümbür gümbürdü, ilk defa bu kadar insan içinde dans ettik ve yüzümüzü kara çıkarmadık şükürler olsun ki.Ertesi günü yorgunluktan herkes köşesine çekilmişti, saatler öğleden sonrayi gösterirken hala kimseden ses çıkmamıştı. Bense akşam yarışmaya gelmeye tenezzül etmeyen abim ve ablamın kafasını patlatmak la meşguldüm.
Kazandık ve ailemden bir tek Hüsna geldi."Hüsna bir numaralı destekçim iken siz neredeydiniz ?" dedim ablama sitem ederek.
" Peki ya sen, ben bir haftadır evi temizlerken, bulaşıkları yıkarken, tatlıları kurabiyeleri ve hatta yemeği hazırlarken neredeydin Yağmur hanım !?" diye sitem eden ablama sessizce uzaklaşarak sessiz kalışımla cevap vermeyi tercih ettim.
Evet abim havaalanına annemleri almaya gitmişti, onlar bugün dönüyordu ve ben bir haftadır neredeyse her fırsatta ev işlerinden provalar var, okulum var diyerek kaçmıştım.
![](https://img.wattpad.com/cover/322514351-288-k827690.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yinede Sevdik
Teen FictionYinede Sevdik Yinede Sevdik, ölümün kıyısında bir kızın hayata son bakışını anlatan bir hikayedir, son gördüğü hafif bulutlu bir gökyüzü tıpkı hayatının gölgesi gibi gelip geçer gözlerinin önünden. Hadi gelin bu çetrefilli aşk hayatını birlikte okuy...