O kız Görkem'e yaklaştığında neredeyse herkesin bakışları ikisine doğru sabitlenmiş gibiydi, ve o an, ani bir sessizlik oluşmuştu.
Bu durumun garipliği ile aptal aptal neler oluyor diye düşünsem'de baştan çok fazla önemsemedim.
Daha sonra o kızında türk olduğunu öğrendiğimde içimde bir sıkıntı oluşmuş, az evvel önemsemediğim durumu sorgularken buldum kendimi.
Birbirlerine neden böyle davrandıklarını anlayamamıştım ve neden anlamak istiyordum bunu hiç anlamamıştım.Yanıma geldi "Merhaba, Idil" dediğinde elini uzatmıştı fakat kaşları çatık ve mutsuz gibiydi, ama bunu çok fazla dert etmedim az evvel yaşadığı durumdan kaynaklı olmalıydı.
Bana Türkçe konuştuğuna göre Türk olduğumu çoktan öğrenmiş olmalıydı, muhtemelen Görkem beni tanıştırdığında burdaydı, hatta adımı da duyduğuna emin olsamda uzatığı eli sıkarken adımı tekrar söyledim."Merhaba Yağmur bende, memnun oldum" dediğimde bende deme zahmetinde bile bulunmadan hızlıca elini elimden çekti.
Şaşırmıştım burası gurbet ne zamandır Türk Türk'e düşmanlık eder oldu ?Daha sonra geziye başlamak için bisikletlere atladık, Görkem'le kısmen yan yana gidiyorduk, devamlı iyi olup olmadığımı soruyordu. Her ne kadar halimden memnun olsamda, Görkem'in düşünceli hâlleri yüzümdeki gülüşü silmeme neden oluyordu, ne olduğunu sormaya çekindiğim için'de onunla konuşurken göz göze gelmemeye çalıştım.
Bir süre sonra beni Görkem'le beraber eğlenirken görmeye daha fazla tahammül edemeyen İdil ve arkadaşları beni yıldırmak için türlü türlü manevralar yapıp uzaklaştırmaya, hatta dengemi kaybetmem için özel bir çaba sarf ettiler.
Daha sonra mola verdiğimiz yerlerde imalı şekilde bakmaları, duymadığımı sanıp arkamdan konuşmaları beni rahatsız etmeyede başlamıştı.Her ne kadar Görkem'den yana bir sıkıntım olmasa'da huzurlu bir gün geçirmek için geldiğim bu geziye İdil yüzünden daha fazla tahammül edebilecek gibi değildim. Hatta aklıma düşen fikirle moladan sonraki ilk firsatı değerlendirip eve dönmeye karar verdim.
Mola verdiğimiz yerde Görkem'le sohbet ederken bir kaç arkadaşının gelmesiyle oturduğum yerden hızlıca kalktım.
"Bir şey mi oldu Yağmur ? " dedi hemen ardımdan.
Umursamaz bir tavırla bakıp "Aa yok şurdayım" dedim ilerde duran standı gösterdim, ve sessizce bisikletime doğru gitmeye başladım, gitsem çok daha iyi olacak gibiydi, molanın bitmesini beklememe gerek yoktu.Aniden kolumdan birilerinin tuttuğunu hissettiğim an "Noluyor !" diye bağırmaya başladım, o sırada kızlardan biri elini ağzımın üzerine kapattı ve beni ağacın arkasında sıkıştırdılar.
Beni tutan iki kız hala beni bırakmamışken, karşımda o kızı görünce, göz devirdim, bu kadar da olmaz ama... Hani saçma sapan hareketler yapıyorsunuz bakışı vardır ya, işte tam da o bakışı attıktan hemen sonra gelen gülümseyişimin ardından öksürdüm ve ciddi bir duruşa geçtim.
Gülmemden rahatsız olduklarını tuttukları kollarımdan sıkarak hissettiren kızlara yüksek sesle "Yavaş !" diyerek yüzlerine doğru bir güzel baktım.
Idil karşıma geçmiş ayağını sallıyordu, tedirgin gibiydi."Söyleseydiniz gelirdim, ne diye alacaklı gibi çekiştiriyorsunuz !?"
"Kes ! Görkem'den uzak duracaksın canım" dedi aniden. İdil bunu dediğinde şaşkınca gülümsedim.
"Ne gülüyorsun ne !?"
"Kimden... anlamadım... birdaha söyle kim ? " dedim dalga geçtiğimi açıkça ifade etmek için. Hiç üşenmeden bu saçmalığı tekrar ettiğinde komik olduğuna ikna oldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yinede Sevdik
Teen FictionYinede Sevdik Yinede Sevdik, ölümün kıyısında bir kızın hayata son bakışını anlatan bir hikayedir, son gördüğü hafif bulutlu bir gökyüzü tıpkı hayatının gölgesi gibi gelip geçer gözlerinin önünden. Hadi gelin bu çetrefilli aşk hayatını birlikte okuy...