22.Bölüm

34.2K 1.8K 117
                                    

22. BÖLÜM

"Sende bir haller var bu aralar."

Boş konuşma seanslarına başlayan Serco'ya baktım göz ucuyla. Ters bakışıma aldırmadan konuşmaya devam etti.

"Bir an bak çok mutlusun, böyle Polyanna gibi geziyon ortalıkta, sonra aniden sinir basıyo seni. Çatıyon insanlara sürekli. Benim de kalbimi üç defa kırdın bugün, neyse ki sonradan yine mutlu mutlu takılmaya başladın. Söyle bakalım... Hangi güzel kızın mesajı seni böyle bahtiyar etti?"

"Boş boş konuşma lan! Kuzenim bir şey yazmış ona cevap verdim."

"Kız mı erkek mi?" dedi hevesle. Kafasından ne geçtiğini anladığımla telefonu kafasına siper aldım. "Çek git kardeşim. Küfür etmeyeyim!"

"Peki. Aldım cevabımı. Acaba bir şey daha sorsam. Kızın sevgilisi var mı?"

Bu sefer oturduğum yerden kalkmak için harekete geçtim.

"Tamam tamam kaçtım ben!"

Serco dinlenme odasından hızlıca çıkıp gitti, sonunda.

Ben de Aycan'ın mesajını tekrardan okudum.

"Deniz abiciğim, arkadaşım Mavi'yi hatırlıyor musun? Geçen hafta birlikte kahve içmiştik hani. Arabadan inerken yanlışlıkla senin ceketini almış. Telefon numaranı istedi, verdim ben de. Kız mesaj atarsa kaba davranma lütfen."

Hatırlamaz olur muydum?

"Tamam Aycan!" yazdım mesajına karşılık olarak.

Niye kaba davranma demişti ki bu kız şimdi? İnsan mı yiyordum ben sanki?

"Niye kaba davranayım kızım!" yazıp gönderdim sonra. 

"Ya abi... Mavi biraz utangaçtır. O akşam da senden biraz çekiniyor gibiydi. Numarayı isterken de utandı baya kızcağız. Onun için dedim. Yanlış anlama lütfen."

"Yok Aycan'cığım. Yanlış anlamadım." 

Demek utangaçtı, demek çekinmişti, demek numaramı istemişti? Bu kızdan cidden korkulurdu. Benim saf kuzenim Aycan'ı kandırmış olabilirdi ama ben yemezdim.

Tamam Mavi hanımın yanakları epey kızarıyordu zaman zaman, ona bir şey diyemem. Ama genel olarak lafı ağzında bir kızdı. Ya da bir tek bana dayılanıyordu her defasında.

Sabırla beklemeye başladım. Aycan eğer bana söylediğini Mavi'ye yetiştirdiyse ki bence yetiştirdi,  Mavi her an yazabilirdi. Zira o akıllı bir kızdı ama bazen hesapları tutmuyordu demek ki, benim numaramı istediğini öğrenebileceğimi tahmin etmemiş olmalıydı.

Telefonu elimde çevirirken o bilindik bildirim sesi geldi. Gülümseyerek gelen bildirime baktım. Whatsapp'tandı.

Sonunda dercesine başımı sallayıp kahkaha attım. Kayıtlı olmayan bir numaraydı. Resim gözükmüyordu ama onun olduğunu anladım. Adıyla kaydettikten sonra profil resmi görünüverdi. 

Demek ki numaramı çoktan kaydetmişti.
Dişlerim görünecek kadar sırıttığımı fark ettiğimde biraz kendime bozuluyor gibi oldum. Sonra kendime bir uyarı yapar gibi boğazımı temizleyip "Kendine gel oğlum!" diye kendimi fırçaladım.

"Deniz, merhaba." yazmıştı.

"Merhaba, beni nasıl kaydettin acaba telefonuna." Yazıp gönderdim.

Yüzünün aldığı hali görmek için can atıyordum şu an. Muhtemelen gözleri kocaman açılmış, yanakları da al al olmuştur. Tıpkı ona çikolata aldığımda ve Aysel Abla sevgilim olup olmadığını sorduğunda yüzünün aldığı hal gibi. 

Yazıyor yazısı uzun bir süre görünüp kayboldu. 

"Ne? Ne kaydetmesi ya? Benim profil fotom gizli değil ki?"

Zekiydi zekiydi ama eli ayağı birbirine dolanınca baya saçmalıyordu.

"Numaranı kaydetmeden önce resmin gözükmüyordu?" 

Yer mi Anadolu çocuğu!

Yine yazıp yazıp siliyordu.

"Neyse ne! Ceketini nereye bırakayım diyecektim?"

"Sorun değil. Sende kalabilir." yazıp gönderdim. 

Garip bir şekilde ceketimi onun üzerinde görmek hoşuma gitmişti ve onda kalmasını istiyordum. Bu hissi fark ettiğim an bir duraksadım.

Bana ne oluyordu? Kaşlarım usul usul çatıldı. Saçmalıyordum.

"Yok hayır, söyle bırakayım nereye dersen oraya!"

Biraz düşündüm. Bu histen kurtulmam gerekiyormuş gibi geliyordu.

Evlerimiz yakındı, gidip ondan alabilirdim ya da bir yerde buluşalım diyebilirdim, böylelikle onu da görürdüm.

İçimden geçen bunları söylemekti. İtiraf etmek zor gelse de istediğim buydu, son bir haftadır da istediğim buydu.

Bu kontrolsüz hissin önüne geçmeliydim. İsteklerim değil, mantığım beni yönlendirmeliydi.

"Madem geri vermek istiyorsun, müsait olduğun bir zaman diliminde hastanenin acil bölümünde, danışman Ayşe hanıma bırakabilirsin ceketi. Ben oradan alırım." yazdım ve anında uygulamadan çıkıp telefonu dolabıma koydum. Mola süresi neredeyse bitmek üzereydi. Acile geri dönmeliydim.

MAVİ DENİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin