52. Bölüm

34.3K 2.5K 316
                                    

Selam ben geldim.

Oy ve yorum bırakmayı unutmayalım lütfen😙

Diğer bölüm ne zaman gelir bilemiyorum ama çok uzun sürmez muhtemelen bebekler. Sınavlarım başlamadan önce sürekli bölüm atmaya çalışacağım.

Bölüme geçelim hadi.

İyi okumalar.

52. BÖLÜM

Annemin arkadan dürtüklemesiyle dudaklarımdan bir "Ah!" sesi çıktı.

"Hadisene evladım. Durdun kaldın öyle..."

Annem dışarıya nazik ama bana mesaj verircesine kısık çıkan sesiyle ilerlememi belirtti. Deniz'le şaşkın bakışmamız annemin müdahalesi sonucu zorunlu olarak son buldu. İçeriye girerken halen kafam almıyordu içine düştüğümüz bu durumu.

Deniz'in kız kardeşi, Canan... Benim kardeşim Beyazıt... Sevgililer. Sonra evlenmek istiyorlar. Beyazıt'ın Canan'dan ve ailesinden bahsedişlerini hatırlamaya çalıştım. Deniz'den bahsetmiş miydi hiç? Ağabeyi ve annesiyle yaşıyor demişti Canan için. Canan'ın ağabeyi Can Abi demişti. Kibar biri, Canan'ı çok seviyor falan diye bahsetmişti...

Ah! 

O Can bu Can mıydı? Deniz Can.

Ev sahiplerinin akrabaları olduğunu düşündüğüm, yani bu demek oluyordu ki Deniz'in de akrabaları... Ah bayılacağım şimdi ya? Ben ilişkimiz ilerlerse ailesiyle akrabalarıyla nasıl tanışırım acaba diye düşünürken kendimi bir anda ailenin içinde buldum.

Hem de kim sıfatıyla? Gelinin görümcesi...

"Hoş geldiniz kızım. Sen damadın kız kardeşi misin?" Yaşlı bir kadının seslenmesiyle kapı ağzında duran, yaşlı ama benden genç bir enerjiyle bana gülümseyen şık giyimli yaşlı teyzeye bakarak usulca başımı salladım.

Annemlerin konuşa konuşa ilerlediği akraba tayfasında yüzüme kondurduğum sahici bir gülümsemeyle eşlik etmeye çalışırken aklım halen kapının önünde duran kişideydi. 

"Evet teyzeciğim." dedim heyecandan titreyen sesimle. Dışarıdan bakan biri, ay şu kıza bak kardeşi için ne kadar da heyecanlı falan filan diyebilirlerdi ama benim içimde kopan fırtınaları bilmiyorlardı muhtemelen böyle diyecek olanlar.

Ah ah Deniz nerede kaldın? Başımı hafifçe arkaya çevirip Deniz'in dikildiği kapı eşiğine bakındım. Selda Teyzegili buyur ediyorlardı şimdi de. Biraz sonra kapı kapanacak ve herkes bu salonda toplanacaktı.

Yaşlı teyze, "Ben de gelinin anneannesiyim." dedi mutlulukla. Derya Annenin aksine oldukça mutlu gözüküyordu. Belki de torununun mürüvvetini göreceği için mutluydu, bilmiyorum.

"Öyle mi?" dedim gözlerim biraz büyürken. Bu kadın Canan'ın anneannesiyse Deniz'in de anneannesiydi. Diğer akrabalara biraz önceki yaşadığım şoktan dolayı alık alık bakan ben bir anda saygı gösterme isteğiyle dolup taştım. Hürmetle anneannenin eline uzanıp elini öperken kadın memnuniyetle kıkırdadı.

"Maşallah maşallah!" dedi beni iyice incelerken. Ay bir mutlu hissettim kendimi. Anneanne beni sevmiş gibiydi. "Pek de güzelmişsin kızım!"

Heh, beni torununuza alır mısınız, Deniz'e, demek geçse de içimden ortalığı daha fazla karıştırmak istemediğimden sustum. Ay sanki bu şaşkınlıkla bu fırıldaklığı yapacak hal kaldı da bende. Aklım fikrim de hâlâ fırıldaklıkta ama diye geçirdim içimden. Neyse şimdi konumuz daha başka. Önce üzerimizden şu şaşkınlığı bir atalım.

MAVİ DENİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin