54.Bölüm

37K 2.5K 190
                                    


Selamlarrr. Nasılsınız, neler yapıyorsunuz? Yarın sınava girecek bebekler, başarılar dilerim öncelikle her birinize.

Bölüm istediğimden kısa oldu ama telafi etmeye çalışacağım kuzular. Sınavlarım haftaya bitiyor ve isteğim seri şekilde ilerlemek.

Oy ve yorumlarınızla destek olmayı unutmayın lütfen. Bölüme geçelim hadi...

Bu arada Çimen diyenler... üzgünüm bebeklerr😁

İyi okumalar kuzular😙

54. Bölüm

Deniz omzuma usulca dokunuyordu. Ne yapacağız dermiş gibi ona baktım. O da nasıl davranacağını bilemiyordu sanki. 

"Abi?" 

Canan yanımıza doğru yaklaşırken gözleri kocaman açılmıştı.

"Canan?" dedi Deniz de kısık bir sesle. Sonra kardeşinin neden burada olduğunu anlamaya çalışıyor gibi gözlerini kıstı. "Canan?" diye sesini birkaç tok yükselterek kardeşine seslendi.

"Abi ne işin var burada?" Canan yanımıza gelmişti şimdi. bir bana bir Deniz'e bakıyordu.

"Eee..." dedim ne diyeceğimi bilemediğimden.

Deniz'e baktım. Deniz gözlerini kısmıştı ve olayın şokundan sıyrılır şekilde hesap vermekten çok Canan'ın neden burada olduğuyla ilgileniyordu. Ama ben aynı şeyi söyleyemeyecektim zira gözlerim ilerde park edilmeye çalışılan babamın arabasına kaydı.

"Deniz!" dedim telaşlı bir sesle. Babamın arabasını park etmeye çalışan kişi, Beyazıt'tı.

Deniz ona seslenmemle benim baktığım yöne baktı ve siniri bir kat daha artar gibi oldu.

"Bu saatte dışarıda ne işi olduğunu söyleyecek misin Canan?" dedi Deniz ileride araba park etmeyle uğraşan ve sanırsam halen bizi fark etmeyen Beyazıt'a aldırmadan.

Sanırsam aynı telaşı paylaşmıyorduk şu an...

Canan başını eğdi. "Abi..." dedi mırıltıyla. Utanmış gibiydi. Bizi yan yana görmüş olmasına bile şaşıramamıştı kız doğru düzgün. Deniz dişlerini sıkıyordu. Benim de gerginlikten asfalta bayılmama saniyeler kalmıştı ama iki kardeş karşılıklı bir hesaplaşma içinde gibilerdi.

"Beyazıt bizi görürse işler daha da karışır!" dedim Deniz'in koluna dokunarak. Deniz Canan'dan ayırdığı bakışları bana çevirdi. Çatık kaşlarıyla bana bakınca sinirim daha da bozulur gibi oldu. "Karışsın!" dedi bir de. Aman sinirini yesinler diyesim geldi o an. "Her gece annemi uyutup böyle çıkıyor muydun Canan?"

Canan başını kaldırarak "Hayır abi!" dedi kendini savunarak. "Biz uzun zamandır birbirimizi görmüyorduk..." Canan'ın kendini açıklamaya çalışan bu haline gülümsemeden edemedim. Abi sen ne ayaksın burada böyle görümcemle sarmaş dolaş diye karşı saldırıya geçmek yerine saygılı bir şekilde açıklama yapıyordu.

"Üzerine gitme!" dedim Deniz'i uyarır gibi. "Beyazıt'a sinirliysen de, unuttuysan hatırlatayım sen de onun ablasıyla gece vakti buluşuyorsun."

Beyazıt'ı savunmuyordum elbette ama şu an durumu kurtarmam gerekiyordu.

MAVİ DENİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin