50. Bölüm

35.2K 2.4K 162
                                    

Merhabalar, yeni bölümle geldim.

Nasılsınız öncelikle.

Ben çok iyiyim. Çoğu etikette birinci olmuşuz, birinciliklerimiz daim olsun🥲

Bölüme başlamadan belirtmek isterim ki bu bölümden sonra kısmet olursa daha yolumuz var, bölümleri uzun tutmaya çalışacağım ve artık her gün bölüm atamayacağım. Bir de 12 haziranda finallerim başlıyor, bilenler bilir, Hukuk Fakültesi'de okuyorum ve bu iki haftada biraz derslere yoğunlaşmalıyım. Tabii yine bölümler gelir muhtemelen, arayı uzun tutmak istemem, dersten bunaldıkça yazmaya devam ederim diye umuyorum. Sadece her gün bölüm gelmeyecek.

Diğer bölüm çoğunuzun merakla beklediği o bölüm bu arada, söylemeden geçmeyeyim 🤭

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum, sınır koyma işini pek sevmiyorum ben ama yorum ve oylar binleri bulsa bana ne kadar güzel motivasyon olur şekerler.

Hepinizi öpüyorum. Sınavları yaklaşanlara kolaylıklar diliyorum.

İyi okumalar herkese, öptüm.

50. BÖLÜM

DENİZ

Sıcak ve sık nefesleri çeneme değerken bir kez daha yutkundum. Mavi'nin kalp atışlarını hissedebiliyordum. En az onunki kadar hızlı çarpıyordu benim kalbim de. Ah kalbim... Hiç beklenmedik bir anda, fark etmeden tutulunca ona, nasıl da hızlı hızlı çarpmaya başlamıştı öyle...

"Hım?" diye mırıldandım saçlarına dokunarak. Mavi hala şokta olmalıydı. Yanaklarına okşayarak gözlerini bana çevirmesini sağladım. "Ne diyorsun?" diye mırıldandım gülümseyerek.

Mavi gözlerini ağır ağır kapatıp açarak başını eğdi. Saklanmasına izin vermek istemedim ama başını boynuma saklayınca bu haline içim gitti. Kollarımı omzuna dolayıp başının üzerine öpücükler kondurmaya başladım. Bir süre öyle kaldık.

"Utanıyor musun?" diye mırıldandım başının üzerine bastırdığım dudaklarımdan sesim boğuk çıkmıştı.

Başını hafifçe iki yana salladı.

Utanmadığını söylüyordu ama biraz önce kırmızıya çalan yanaklarından utandığını anlamıştım. Bir de boynuma saklanması vardı tabii.

"Utanmıyorsan başını kaldır o zaman..." dedim gülümser gibi bir sesle.

Mavi huysuzca mırıldandı. "Yapma böyle!" tarzı bir şey söyledi. Sesi mızmız ve boğuk çıkmıştı.

Mız mız Mavi...

İç çekerek başını kendiliğinden kaldırmasını bekledim. Sırtını hafif hafif okşadım. O ise derin derin nefesler alıyordu. Bir süre sonra sakinleşti ya da artık boynumda nefes alamaz oldu bilemiyorum başını hafifçe kaldırdı.

Başını çekingen bir şekilde bana doğru kaldırınca gözlerine baktım. Onu günlerdir görmemişim gibi bir hisse kapıldım. Bu çok saçmaydı ve çok garipti. Genişçe gülümsedim.

MAVİ DENİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin