Selaam
Karan'a ana bacı sövmeyin diye bu bölümü onun ağzından yazdım.
Bu bölümde küfür, argo ve cinsellik gibi rahatsız edici unsurlar bulunmaktadır. Rahatsız olan, küçük yaşta veya etkilenen okuyuculara okumaları tavsiyem değildir.
Oy verip yorum yaparak destek olursanız çok sevinirim <3
İyi okumalar...
~~YEDİNCİ BÖLÜM~~
Karan Kulaç
Zera... dört harf, bir kelime ve milyonlarca cümle.
Zeren Aslanoğlu, sarışınım, denizim, nefesim, mavi güllerim, Ze'm, miniğim... Zeren benim her şeyim, herkesim ve ben onu üzüyorum.
Ben ona acı çektiriyorum. Sinir krizleri geçirmesini sağlıyorum. Benden nefret etmesini sağlıyorum. Ölmeyi tercih edeceğim şeyleri Zeren'ime yapıyorum.
Bora kardeşine sımsıkı sarılırken bir süre sonra Zeren hareket etmeyi kesti, burnumu çektim. Seylan Zeren'in yanına eğildi, Bora Zeren'in yüzünü açtığında Seylan ellerini Zeren'in yüzüne yerleştirdi. Deniz'in az önce uyguladığı sakinleştirici sayesinde hareketsiz yatıyordu.
Seylan burnunu çekerken Bora kardeşiyle ayağa kalktı ve boğazını temizledi ve "Seylan Hanım, sizin odanızda kalabilir mi?" dedi. Seylan hemen başını salladı ve ikisi de odadan çıktı. Tarık yanıma gelip elini omzuma koydu.
Ağlamak istiyordum ama yanımda Zeren yoktu, ben sadece Zeren'ime ağlardım.
Olga'ya odasından çıkmamasını söylemiştim. Zeren hala uyuyordu ve biz onun odasını köşe bucak aramıştık bulduğumuz bütün hapları atmıştık. Şimdide bahçemdeki çardaktaydık. Daha bir kaç saat önce olanları konuşmamıştık.
Bora derin bir nefes aldı "Kardeşimi kaybetmek istemiyorum." dedi, Deniz "Kardeşini iki türlüde kaybedersin Bora, Olga'nın ailesi onu öldürecek biliyorsun. Biz Zera'ya her şeyi anlatırsak ölümünü hızlandırırız." dedi her zamanki gibi yine en mantıklı olandı.
Kısık ses tonumda "Onun acı çektiğini görmek istemiyorum, sarışın sorunları olan biri ama böyle yaparak onun sorunlarını büyütüyorum." dedim, ardından bir ses geldi, Seylan "Böyle devam edersen büyütmeye devam edersin." dedi.0
Bora dikkatle Seylan'a döndü Seylan Bora'ya "Size bir şey demek istiyorum." dedi, Bora başını salladı ve söyle dercesine baktı.
"Ben bu evde her daim sizin çalışanınız olarak görülmek istemiyorum. İş saatleri dışında ben Zera'nın ablası gibi görülmek istiyorum. Eğer bunu kabul edemeyeceğinizi söylüyorsanız hemen bu evden ayrılır ve istifa ederim. Ama eğer kabul ederseniz iş saatleri dışında benden makam gibi bir üstünlüğünüz olmayacağı için gönül rahatlığıyla size istediğimi söylerim."
Bora, Seylan'ın bu çıkışını sevdiğini belli eden bir ifadeyle"Bu evde kardeşimin ablasısınız peki ya benim neyim olacaksınız?" dedi, Seylan duraksadı biraz utansa da "Zamanla görürüz." dedi. Bora buna burnundan güldü.
Bora elini anlaşmak ister gibi Seylan'a uzattı "Peki Seylan, istediğin gibi olsun." dedi, Seylan Bora'nın elini tutarken "Çoğunlukla benim istediğim gibi olur, Bora." dedi, kısa süre bakıştılar ardından Seylan bana dönüp "Zera'yı seviyorsan, bu Rus bozuntusu neden burada?" dedi.
Ben cevap vermek yerine sigaramdan bir nefes daha aldım. Ben sigara içmezdim ki, sarışın içerdi ve sarışın deniz kokusunun yanında hafif hafif sigara da kokardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haziran - Yirmi Bir
ChickLitBir uçak arkasında bir afişle geçiyordu. Afişte yazana dikkat kesildim. 'Bize günbatımı kitabında mutlu bir son yazdım, çünkü sana en çok gülmek yakışıyor, sarışınım.' Arkama döndüğüm de bir dizinin üzerine çökmüştü. "Her günbatımında seni sevdim...