Merhabaaa
Ne habersiniz, nasılsınız, neler yapıyorsunuz?
Ben iyiyim, artık daha çok vaktim oluyor. DAHA ÇOK BÖLÜM YAZACAĞIM!
Bu arada 18K olmuşuz, hepinize çok teşekkür ederim. Desteğiniz her zaman moral kaynağım oldu, iyi ki varsınız!
Neyse çok uzatmayalım, buyurun bölüme geçelim.
Bölümde +18 sahne bulunmaktadır, sahnenin olduğu kısımlar da uyarı var. Lütfen yaşınız uymuyorsa atlayın.
Bu bölümde argo, küfür, cinsellik ve benzeri unsurlar bulunmaktadır. Rahatsız olan, küçük yaşta veya etkilenen okuyuculara okuması tavsiyem değildir.
Oy verip yorum yaparak destek olursanız çok sevinirim <3
İyi okumalar...
~~YİRMİ BEŞİNCİ BÖLÜM~~
Zeren Aslanoğlu
Dudaklarımda hissettiğim ıslaklıkla uykum birazcık dağıldı. Dudaklarımdan küçük bir mırıltı çıkardığımda bir kez daha bir ıslaklık hissetim. Ama bu sefer sanki biri dudaklarımı yalamıştı.
Gözlerimi hızla açtığımda karşımda bana sırıtarak bakan Karan'ı görmemle dudaklarımı birbirine bastırmam bir oldu. Karan tebessümle "İyi bir uyandırma seansı oldu mu? Dişlerimi fırçalayıp öptüm." dedi.
Bir elimle ağzımı kapatırken "Ben fırçalamadım ama!" diye sitem ettim, Karan ise "Bal dudaklarının tadından fark etmemişim." dedi. Yutkunup kenara çekildim, yatakta oturur pozisyona geldiğimde Karan'ın da oturduğunu gördüm.
Gülümserken "Her sabah öperek mi uyandıracaksın?" dedim, Karan dudaklarını ıslatarak "Yalnız ben öpmemiştim, yalamıştım." dedi. Kaşlarımı çatarken düşünceli bir sesle "Dudaklarımı yaladın?" dedim.
Yavaş yavaş başını sallarken "Bir daha yapabilirim." dedi, gülerek yataktan kalkarken "Sabah sabah yine başladın." dedim.
Dolabı açtım ve giysilerime bakmaya başladım. Karan birden üzerime gelmeye başlayınca kaşlarımı çatarken "Ne?" diyordum ki elini belime koydu ve vücudunu vücuduma yapıştırdı. Pek te rahatsız değildim, hiç rahatsız değildim. Başımı onun hizasında kaldırıp "Pekala..." diye mırıldandım. Kabul edişimle gülümseyerek dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
Ani hareketleriyle kanım kaynaşmaya başlamıştı. Dudaklarımız birbirine açılmışken Karan elini kalçama attı, diğer elini tişörtümün içine sokup belime dokundu. Sıcak elleri dokunduğu her yerdeki tüylerimi diken diken ederken elini yukarıya ilerletti.
(Bundan sonrası +18 sahne içerir, yaşımız uymuyorsa atlayalım. Sahneler bitince uyarı vereceğim.)
Karan'la dudaklarımız kısa süreliğine ayrıldı, gözlerimin içine baktı. Benden kendince izin aldı.
Dudaklarımız tekrar buluştuğunda, onda ilk kez gördüğüm bir içgüdüyle hareket ediyordu. Dudağımı ısırdığında tırnaklarımı ensesine geçirdim. Bu hareketimle kendi kendine gülmüştü
Ellerinden biri belimden aşağıya kaydı. Hissettiğim şey ateşten farksızdı. Hareketlerimiz biraz aceleciydi, sanırım ikimizde basılma korkusuna sahiptik. Travmalarımızdan olmalıydı.
Yaramaz eli en derin denizimde gezdi. Gözlerimi kapattım. Karan dalgalarımda keşfe çıkmıştı. Dudaklarımızı yavaşça ayırdığımızda ikimizde böyle bir şey için yanlış bir yerde olduğumuzu biliyorduk. Gülümseyerek dudaklarımı büzdüğümde sert bir nefes verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haziran - Yirmi Bir
ChickLitBir uçak arkasında bir afişle geçiyordu. Afişte yazana dikkat kesildim. 'Bize günbatımı kitabında mutlu bir son yazdım, çünkü sana en çok gülmek yakışıyor, sarışınım.' Arkama döndüğüm de bir dizinin üzerine çökmüştü. "Her günbatımında seni sevdim...
