Bu bölüm argo, küfür ve benzeri unsurlar bulundurur. Rahatsız olan, küçük yaşta veya etkilenen okuyuculara okumaları tavsiyem değildir.
Oy verip yorum yaparak destek olursanız çok sevinirim <3
İyi okumalar...
~~ON YEDİNCİ BÖLÜM~~
Zeren Aslanoğlu
Bu gün yirmi haziran.
Gözlerimi açarken aklıma direkt bu ayrıntı gelmişti. Bu ayrıntının birden aklıma nüfuz etmesinin sebebi de gördüğüm kabustu. Korkunç kabusum da sevgili sevdiğimin ölümünü görmüştüm, Karan'ımın ölümünü görmüştüm, yüzü siyah maskeli bir herif Karan'ı anlının çatından vuruyordu. Korkunç bir çığlık atıyordum sonra, ardından saniyeler içinde Karan son nefesini veriyordu.
Korku beni terletmişti, komodinin üzerinde ki bir şişe suyu aldım ve şişenin kapağını hızla açıp suyu içtim. Bakışlarım saate kaymıştı, saat daha sabahın beşiydi. Suyu geri yerine bırakıp Karan'a döndüm, benim sevgili sevdiğim.
Yatakta dümdüz yatıyordu, onu uyandırmak istemiyordum ama ona sarılıp varlığını hissetmedikçe rahat bir nefes de veremeyecektim. Sevgilimi uyandırmamaya dikkat ederek başımı onun göğsüne koydum ama Karan kıpırdandı ve uykudan kalınlaşmış sesiyle "Sarışınım?" diye mırıldandı, göğsünden ayrılıp başımı kaldırdım. Gözlerini kısmış bana bakıyordu "Saat kaç güzelim, ne oldu?" dedi, tekrar ona sarılırken "Saat daha beş, kabus gördüm sadece." dedim, yavaşça bana sarılıp saçlarımı sevmeye başladı.
Hala uykulu sesiyle "Sorun yok güzelim, yanındayım..." diye mırıldandı hala saçlarımı seviyordu. Sakin bir nefes almaya çalışarak "Uyandırmak istemedim, özür dilerim." dedim, Karan bir eliyle belime daha sıkı sarılırken "Özür dile, elbette özür dile ama kabus görüp beni uyandırmadığın için özür dile." dedi, saçlarımın arasına bir öpücük kondurup "Bir dahakine kabus gördüğünde beni kaldırıyorsun." dedi, hafif bir tebessümle "Tamam..." diye mırıldandım.
Sevgili sevgilim "Hadi uyu güzelim, ben yanındayım." dedi ve bu güvence bana fazlasıyla yetti.
☀️
Saçlarımda bir el geziyordu, dudaklarımdan bir mırıltı döküldüğünde tepemdeki Karan "Benim minik sevgilim, günaydııın!" diye mırıldandı, oflarken "Günaydın..." diye mırıldandım, gülerek yanağıma bir öpücük kondurdu.
Ben zorlukla yatakta oturur pozisyona gelirken Karan gömleğinin düğmelerini ilikliyordu, ne ara giyinmişti? Ayağa kalktım ve kendimi banyoya attım, elimi yüzümü yıkayıp banyodan çıktım. Karan koltukta oturuyordu, giyinme odama girip pijamalarımı çıkarttım. Üzerime kısa, askılı ve dar bir elbise giydim, ayaklarıma her zamanki gibi uzun ince topuklu güzel bir topuklu ayakkabı giydim.
Giyinme odamdan çıkıp makyaj masama oturduğumda Karan'ın çoktan maşamı fişe taktığını gördüm. Karan hiçbir şey söylemeden arkama gelip saçlarımı yapmaya başladı, bende makyajımı yapmaya başladım.
Makyaj içinde önce yüzümü nemlendirdim sonra kapatıcıyla artık eskisi kadar koyu olmayan göz altlarımı kapadım sonra elmacık kemiklerime ve burnuma kontür ve pudra uyguladım ardından hafif bir allık sürdüm, rimelimi sürüp göz pınarlarıma ve burnumun üzerine parlatıcı uyguladım, son olarak siyah mat rujumu sürüp makyajımı sabitledim.
Ben parfümlerimi sıkarken Karan çoktan saçımı yapmış saç parfümümü sıkıyordu. İkimizin de hazır olduğuma emin olduğumuzda kol kola odadan çıktık. Köşk zaten hazır halde bekliyordu, Ata "Araştırmaları akşama yakın yapabilir miyiz, efendim?" dedi, ve ekledi "Bu gün Dubai de son günümüz diye biraz eğlenmek istiyoruz." başımı sallarken "Tamam canım, istediğinizi yapın." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haziran - Yirmi Bir
ChickLitBir uçak arkasında bir afişle geçiyordu. Afişte yazana dikkat kesildim. 'Bize günbatımı kitabında mutlu bir son yazdım, çünkü sana en çok gülmek yakışıyor, sarışınım.' Arkama döndüğüm de bir dizinin üzerine çökmüştü. "Her günbatımında seni sevdim...
