Bu bölüm argo, küfür, taciz, tecavüz ve cinsellik gibi unsurlar içerir. Rahatsız olan, küçük yaşta veya etkilenen okuyuculara okuması tavsiyem değildir.
Oy verip yorum yaparak destek olursanız çok sevinirim <3
İyi okumalar...
~~ON BEŞİNCİ BÖLÜM~~
Zeren Aslanoğlu
Ben Karan'ı bir gün batımında öptüm...
Karan yavaşça alt dudağımı emmeye başlayınca bir elim çenesiyle boynun birleştiği yere gitti, kafamı hafif yana yatırmıştım, eli belimde ve sırtımda geziyordu diğer eli yüzümdeydi. Tutkulu ama bir o kadarda sakin bir öpüşmeydi.
Nefes alma ihtiyacıyla dudaklarımızı ayırdık, alnım alnına yaslıyken göğsüm onun göğsüne çarpıyordu. Karan yüzümü okşarken "Seni seviyorum." diye mırıldandı.
Dudaklarımı tekrar dudaklarıyla birleştirdim, bu sefer ağzım hafif açılmıştı bununla birlikte Karan'ın dili benim dilimle buluştu.
Karan'ın belimden verdiği destek sayesinde hiç yüzmesem de suyun üzerindeydim, vücudum tamamen vücuduna yaslıydı. Bir kez daha tutkulu bir öpüşmeden nefes alma ihtiyacıyla ayrıldık. Hızlı nefesler alırken Karan'la birbirimize bakıyor, konuşmadan anlaşıyorduk.
Az önce dudaklarımın üzerinde dudakları vardı. Karşımda geceden kara gözleri vardı. Güneş batıyordu.
Karan dudaklarıma bakıyordu "Dudakların bu kadar yakınken ben kendimi durduramıyorum." yüzümü okşadı. "Sana doyamıyorum sarışınım..." Bende, valla bende ama kendimizi durdurmazsak sabaha kadar öpüşebilirdik ve bunu oda biliyordu.
Biz hala birbirimize yakın olsak bile biraz uzaklaşmıştık, hala belimden destek verirken bir dizin kırıp kaldırdı beni de dizine oturttu, başımı boyun girintisine koydum.
O sırada Demir'in sesini duydum "ÖPÜŞTÜLER!" o tarafa baktığımda kıyıya fazlasıyla yakın olduğumuzu fark ettim. Abilerim, Seylan abla ve köşk bizi şokla izliyordu. İlk öpüşmemizi de herkes görmüştü!
Meriç abi, hala elinde kamera olan Deniz abime "Kaydettin mi sen onu?" diye sordu, Deniz abim başını salladı. Abim "Bana geliyorlar, ben dayanamıyorum..." gibi şeyler söylüyordu. Abim birden bana dönüp "Sen söz vermemiş miydin senin önünde cilveleşmeyeceğiz diye!" dedi, harbi öyle bir söz vermiştim demi...
"Abi birden gelişti!"
Abim gözlerini kapatıp kendini sakinleştirmeye çalıştı bende Karan'a döndüm "İlk öpüşmemize herkesin tanık olması garip oldu..." diye mırıldandım, Karan güldü "Eh, bizi beş dakika rahat bırakmazlarsa sonuç bu." haklıydı, bende güldüm.
Karan belimi iyice sardı ve bizi batan güneşe döndürdü. İkimizde güneşi izlerken abim arka planda söyleniyordu.
Karan'ın kokusunu içime çekerken "Dileğini boşuna harcadın, ben seni zaten öpecektim." dedim, Karan omuz silkti "Olsun, yine de değerdi." diye mırıldandı. Peki benim hala onu öpmek istemem normal mi?
Birden Demir yüzerek önümüzden geçince şaşkınlıkla duraksadım. Ata da arkadan "Demir ne yapıyorsun?" dedi, o sırada önümüzden aynı Demir gibi ama biraz daha amatörce Neşe geçti, kız batıp çıkıyor ama yüzüyordu.
Demir gururla "Neşe'ye yüzme öğretiyorum." dedi, onlar beni gülümsetirken Demir Neşe'nin yanına doğru yüzdü ve nefes alamayan kızın belinden tutup suyun dışına çıkardı. Neşe derin nefesler alırken "Yüzdüm! Gördün mü?" dedi, Demir gülerek başını sallarken "Yüzdün, aferin." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haziran - Yirmi Bir
ChickLitBir uçak arkasında bir afişle geçiyordu. Afişte yazana dikkat kesildim. 'Bize günbatımı kitabında mutlu bir son yazdım, çünkü sana en çok gülmek yakışıyor, sarışınım.' Arkama döndüğüm de bir dizinin üzerine çökmüştü. "Her günbatımında seni sevdim...
