On Sekizinci Bölüm

465 24 10
                                    

Bu bölüm argo ve benzeri unsurlar bulundurur. Rahatsız olan, küçük yaşta veya etkilenen okuyuculara okumaları tavsiye etmem.

Oy verip yorum yaparak destek olursanız çok sevinirim <3

İyi okumalar...

~~ON SEKİZİNCİ BÖLÜM~~

Zeren Aslanoğlu (12/07/2010)
"Ya baba ne oluyor?" Babamın gülen sesini duydum, "Annesinin kızı." dedi. Ofladım, babam elleriyle gözlerim kapatmıştı. Normalde arabayla gelmiştik ama bu yola araba giremiyormuş ondan şu an yürüyoruz. Babam oflamamla güldü ve "Az kaldı sarı kızım." dedi, sinirle "On keredir az kaldı diyorsun, baba!" dedim, babam yine güldü. Bir taşa takılınca neredeyse düşüyordum babam beni anında yakaladı, kolumdan tutarken "Dikkat et kızım, burada ki taşlar ayağını kesebilir." dedi, bense öfkeyle "Baba önümü görmüyorum, nasıl dikkat edeyim?" dedim. Babam her zamanki şefkatli sesiyle "Sonrası için dedim yavrum, şimdi düşmezsin ben seni tutuyorum." dedi, başımı salladım. Düşmezdim, babam elimi tutuyordu. Bir süre daha yürüdükten sonra babam gözlerimi açtı. Karşımda küçüklüğümden beri bir iki günlüğüne gelip benimle tanışan gençler vardı. O zaman çocuk olanlar şimdi kocaman adam olmuşlardı. Ayrıca daha yapım aşamasında olduğu belli olan çok büyük bir bina vardı. Şaşkınlıkla "Ne oluyor baba?" dedim, babam genç adamları işaret etti, "Bunlar senin adamların." ardından büyük binayı işaret etti. "Bu da senin köşkün."  Büyük binaya baktım, "Adı ne?"  bir şeylere isim vermeyi seviyordum. Babam omuz silkti "Ne istersen o olur." dedi, pembeye olan sevgim çok büyük olduğu için "Pembe köşk?" dedim. Babam gülerek "Eminim büyüyünce köşkün adını değiştirirsin." dedi, bense "Göreceksin baba, değiştirmeyeceğim." dedim. Adamlardan önde olan oyun arkadaşlarımı görünce ona doğru koşup karşısında durdum, "Merhaba, oyun arkadaşım." Demir boyuma kadar eğildi ve "Merhaba, Küçük Patroncum." dedi. Babam "Bu köşkü ben yapacağım, hadi gel odanı seç." deyince kaşlarımı çattım, babama dönüp "Artık evde kalmayacak mıyım?" dedim, babam güldü ve "Büyüyünce belki burada kalırsın ondan oda yapacağız." dedi, bense "Odam pembe olsun mu?" dedim, babam "Büyüyünce rengini değiştirmene izin vermem ama?" dedi, başımı sallayarak "Pembe olsun." dedim, babamda başını salladı. Sonra beraber odamın duvarlarını boyadık tek tek bütün eşyaları yerleştirdik. Bu sırada da köşkün içi beyaza boyanıyordu. Babamla odanın her yerini beraber yaptık. Sonra babamla köşkün bir kaç duvarını boyadık aslında daha çok babam boyadı bende yorulduğum için mola verdim. Babamla köşke eşya seçtik, yerleştirdik. Babamın bu köşkün her yerinde emeği oldu. Köşkün yapımı bir buçuk yıl sonra bitti. Sonra köşkün içinde bahçesinde her yerinde Demir ve Ata yani oyun arkadaşlarımla oyun oynadım .Sonra Riyaz ve Mustafa'yla tanıştım, onlarla da oyun arkadaşı olduk. Sonra annem de saatlerce uğraşıp köşkün bahçesine çiçekler ekti, bende ona yardım ettim. Köşk benim her şeyim oldu. Küçük bir çocuk için bir şeyin her şeyi olması zor olurdu. Ama köşk benim her şeyimdi. En çok babam ve benim emeklerimdi. Aslında köşk babamın bana bıraktığı en önemli, en özel hatıraydı.

21/06/2023
Telefona boş boş bakmayı kestiğimde dilimin damağımın kuruduğunu hissediyordum. Telefonu kulağıma çektiğimde Kenan bana sesleniyordu. Kuruyan dudaklarımı zorla oynattım, "Geliyorum." ardından telefonu kapatıp yataktan atlayıp dolaba yöneldim. Karan da 'Köşk yanıyor' cümlesini duymuş olsa gerek ayağa kalkıp komodinimden motorumun anahtarını çıkarttı.

Haziran - Yirmi BirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin