0.4

111 3 0
                                    

Ayy duyuru yapmayı pekte sevmem

Sınavlarım yaklaşıyor, bölüm gecikebilir.

*
*
*

Liva'dan...

Dışarıdan gelen sesler ile birlikte hızla ayağa kalktım. Kapıya ilerledim ama kapı kilitliydi. Ben de kapıya vurmaya başladım. Kapının arkasından hışırtı sesleri gelmeye başladı.

"Aaa bak burda o kız varmış. Ah yavru ceylan o kadar güzel bir iyilik ettin ki... Senin için bütün depoyu arama gereği kalmadı."dedi ve kapıyı zorlamaya başladı.

"Kapının arkasından çekil yavru ceylan."dedi

Yüksek ihtimalle kapıyı kıracaktı. Geri geri gittim. Gelen silah sesiyle ufak çaplı bir çığlık attım.

"Ooo yavru ceylan ne kadar da güzelmiş."dedi ve iğrenç bir gülümseme peyda oldu dudaklarında.

Etrafıma baktım ve hemen yatağın altına ilerledim arkamdakiler ne yapmaya çalıştığımı anlamaya çalışıyorlardı. Yastığın altından silahı aldım ve ona doğrulttum.

"Yavru ceylan bırak o silahı."dedi adam hadi ama yavru ceylan nasıl bir tabirdi?

Daha emin bir ifadeyle silahı tuttum.

"Aa yavru ceylan bir ses çıkarsan da sohbet etsek."dedi ve o da silahını bana doğrulttu.

Tam tetiğe basacekken kolumda tanıdık acıyla yüzümü buruşturdum. Silah elimden düştü.

"Ah yavru kuş, niye zorluk çıkarıyorsun ki! Bak zarar gördün." dedi ve dudağını büzdü.

Bu Ardil'in lanet olası korumaları nerde? Adam bana yaklaşmaya başladım. Geri geri gidecektim ki beni kolumdan yakaladı. Ona vurmaya başladım. Ne kadar başarılı olduğum muamma.

"Ah yavru kuş niye hiç bağırmıyorsun. Yoksa sana dilsiz kuş mu demeliyim?" dedi ve iğrenç bir kahkaha attı. Ona tekmeler savurmaya devam ediyordum. Ama nafile...

Elindeki bezi birden ağzıma kapatınca nefesimi tuttum. Ama sürem daralıyordu.

"Yavru kuş eninde sonunda bayılacaksın. Hadi, zorluk çıkarma!" dedikten sonra artık dayanamadım ve nefes almaya başladım. Bu çok farklı bir şeydi.

"İyi uykular dilsiz ve yavru kuş!" son duyduğum şey ise bu cümle olmuştu.

*
*
*

"Sence kızı kaç gün elimizde tutabiliriz. Ardil'i bilmiyor musun? Sinirlendiğinde neler yapabileceğini çok iyi biliyoruz." dedi tanımadığım bir ses.

Bilincim açıktı ama göz kapaklarımı açamıyorum. Sanki, üstüne tonlarca ağırlık konmuştu. Ben gözümü açmaya çalışırken, biri konuşmaya devam etti.

"Sence bu umrumda mı sanıyorsun? Yeter, başımı şişirdin! Şimdi git bakalım bizim kahramanımız neleri birbirine katmış öğren de gel." dedi.

Kapının açılma ve kapanma sesini duydum.  Yavaş yavaş gözlerimi açtım. Görüş açıma koltukta oturan adam girdi.

"Aa bizim dilsiz kuşta uyanmış." dedi ve bana doğru gelmeye başladı. Yerimde durup ifadesizce ona bakmaya devam ettim.

"Aa niye öyle ölü gibi bakıyorsun dilsiz kuş?" dedi

Çünkü ölüyüm.

Dedi kalbim.

"Hmm şimdi senle bir anlaşma yapalım. Ben seni geri bırakacağım. Sen de bunun karşılığında ajanlık yapacaksın." bu dediğine kahkahalar atmak istedim. Yüzüme alaycı bir gülüş koydum.

AŞK İÇİN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin