3.8

37 2 0
                                    

Merhaba!

*
*
*

Liva...

Ardil'e bir şey diyemedim. Zaten sonra Salih çağırmıştı. O da gitmişti.

Bende salondaki koltukta gelmesini bekliyordum. Aklıma mutfakta yaşanan olay gelince yanaklarım kızardı.

Ne yapmıştı o öyle?

Ardil gelmeyince endişelenmeye başladım. Erken geleceğim demişti.

Ayağa kalktım ve kapıya gidip kapıyı açtım. Etrafta Salih'i aradım. Beni fark ettiğinde yanıma geldi.

"Yenge, niye dışarıdasın?" dedi.

"Ardil nerede? Aramalarıma da cevap vermiyor?" dedim.

Gergin görünüyordu. Elini ensesine attı ve etrafa baktı.

"Yenge şey abim kayıp yani şey kaçırılmış." dediğinde bana kal geldi.

O da mı gidecekti?

Ama...

"Hayır yalan. Bulun onu bana lütfen." dedim ve yere çöktüm. Salih anında yanıma çöktü. Kollarımı tuttu.

"Yenge sakin ol bulacağız onu ama geldiğinde seni iyi görsün. Lütfen yenge." dedi.

Yanımdaki tek kişi oyken o da giderse ben ne yapardım?

Ağlamam durmazken başıma ağrı girdi. En son hatırladığım şey ise Salih'in 'yenge' diye bağırmasıydı.

...

Gözlerimi yeni bir güne açtığımda Ardil hala yanımda yoktu. 5 gün olmuştu 5 koca gün.

Doğru dürüst uyuyamadığım için ilaç vermişlerdi. Yataktan seri hareketlerle kalktım ve koşarak aşağı indim. Salih, Arda, Mert, Nilay Anne koltuklarda oturuyordu.

"Buldunuz mu?" diye odaya girdim. Önlerinde bir şeye bakıyorlardı. Beni gördüğünde Salih apar topar telefonu eline aldı ve ekranı kapattı.

"Yenge kurban olayım otur dinlen bak abimi bulacağız." dedi Salih. O sırada onu doğru yürüdüm ve elimi telefona uzattım.

"Ne var orada?" dedim.

Nilay Anne araya girdi. "Bir şey yok kızım gel biz mutfağa gidelim kahvaltı yap. Bak eriyorsun." dedi ve kolumu tuttu.

"Salih! Telefonu ver! Yoksa tek başıma Ardil'i aramaya çıkarım hiç biriniz engel olamazsınız." dedim ve ona yürüdüm.

Salih diğerlerine kısa bir bakış attı ve telefonu bana uzattı. Titreyen ellerimle telefonu açtım ve baktıkları şeyi gördüm. Ardil zincirlere bağlı halde duruyordu.

Yüzü kan içindeydi. Ama bedeninde bir yara yoktu. Yine de olduğu durum beni derinden yaralarken tekrar ağlamaya başladım. Telefonu tekrar Salih'e verdim ve dış kapıya yöneldim.

"Yenge nereye? Kurban olayım gel buraya." dedi ve peşimden geldi Arda.

"Yalnız bırakın beni." dedim ve bahçenin ortasında diz çöktüm. Bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu. Yüzümü göğe kaldırdım ve bağırarak ağlamaya başladım.

"Allah'ım onu kurtar. Lütfen zarar gelmesin. O benim her şeyim oldu. Beni bırakmasın ne olur? Yalvarıyorum." dedim ve ağlamaya devam ettim.

"Kızım hadi kalk. Bak bulacaklar oğlumu." dedi Nilay Anne kolumdan tutup kaldırmaya çalıştı.

...

Ardil...

Üç noktanın derin derin anlamları

AŞK İÇİN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin