Merhaba dostlarım
Buyrun bölüme geçin ;))*
*
*Bilincim yavaş yavaş açılıyordu. Gözümü zorlukla açtıktan sonra beş dakika tavanla bakıştım. Sonra yataktan yavaşça doğruldum. Önce farkettiğim şey dün yazıp yırttığım kağıtlar ortada yoktu. İçimden kimsenin bulmaması için dua ettim ve ayağa kalktım. Hadi bakalım Liva Hanım simdi ne olacak?
Gördüğüm kapılardan herhangi birine ilerledim. Ve çalmaya başladım. Kapı açılmıyordu sağır mı bunlar? Kapının ardından tıkırtılar gelince çalmayı bıraktım ve geri geri gittim. Kapı açılınca içeri Arda girdi.
"Günaydın."dedi neşeli sesle.
Ona boş boş baktım.
"Ölü balık gibi bakıyorsun sahi ismin ne senin?"dedi 'şaka mısın?' der gibi baktım. Beni şuana kadar araştırmış olmaları gerekmiyor mu?
"Sabah yanına biri geldi mi?"dedi ve ikimiz de sandalyeye oturduk.
"Nerde senin şu kalem defterin?"dedi ve etrafına bakınmaya başladı. Masanın üstünde olduğunu görünce kalkıp oraya ilerledi.
"Al yaz bakalım biraz sohbet edelim."dedi ve kalem ile kağıdı elime verdi. Ona bakmaya devam ettim.
"Of ismin ne mesela?"dedi ve meraklı bakışlarını üzerimden çekmedi.
"Liva" yazıp ona gösterdim.
"Hmm Liva güzelmiş."dedi ve düşünmeye başladı. Galiba ne soracağını düşünüyordu. Bende etrafı incelemeye başladım.
"Peki Liv kaç yaşındasın?" dediği şeyle bir hışım ona döndüm
Liv mi demişti o bana?
Bir kere tek olur diyip bir şey demedim.
"19 yaşındayım ve bana sakın bir daha Liv deme!"
Yazıp ona gösterdim.
"Niye bak bal gibi de diyorum Liv Liv Liv ba-" sözünü kesen şey benim yüzüne attığım yumruk olmuştu. Yere düştü bende oturduğum sandalyeden kalkıp yumruk atmaya devam ettim. İnsanların bana 'Liv' demesine çok sinirlenirdim. Bu hitap şekli anneme özeldi. Kimse onu kullanamazdı.
Kendimden geçmişcesine Arda'yı yumrukluyordum. Kapı gürültüyle açıldı. Ama dönüp bakmadım bile. Biri beni belimden tutup kaldırınca ondan kurtulmaya çalıştım. Debeleniyordum ve aynı anda ağzımdan kelime kaçmaması için çaba veriyordum.
"Yeter artık! Kendine gel!" dedi oydu patron denen bozuntu.
Ama dinlemedim ve debelenmeye devam ettim. Bir anda beni kendisine çevirip sarıldı. O anın şokuyla ellerim havada kaldı. Yaptığı şeyi farkettiğimde onu hızlıca ittim ve geri geri gittim. Tam ağzımı açıp bir şey diyecekken küçük kıza verdiğim söz aklıma geldi. Ağzımı geri kapattım ve yatağın üstüne oturdum.
"Neden böyle bir şey yaptın!?" dedi Mert
"Ben hakkettim Mert. Kızı sinirlendirdim." dedi yerde yatan Arda.
"Lan bayılacaksın nerdeyse, ne demiş olabilirsin ki?"dedi ve bana sinirle döndü.
"Li...Liv dedim"dedi Arda
Ağzından Liv lafı çıktığı an tekrar ona atıldım ama patron yine belimden yakaladı.
"Bu mu? Sadece bu saçma sapan neden için mi onu bu hale getirdin?"dedi bana
Buna saçma sapan mı demişti? Uğruna okullardan atıldığım konuya saçma sapan demişti. Oturup burada saatlerdir ağlayabilirdim. Gözlerim dolmuştu ama patronun arkasında gördüğüm silüetle durdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK İÇİN (TAMAMLANDI)
Romance... "Küçük kızım sakin ol! Tamam gitmiyoruz hiçbir yere!" dedi ve bir adım attım. "Ardil acı çekiyorum." dedim ve ona doğru koşup sıkıca sarıldım. "Geçecek yavrum iyileşeceksin ben seni iyileştireceğim." dedi ve belimden tutup ayaklarımı yerden ke...