Merhaba!
*
*
*Ardil...
Yavaş yavaş gözlerimi açtığımda hafif kıpırdandım. Beş gündür buradaydım. Sadece zincire bağlanmıştım. Hiçbir şekilde bana dokunmamışlardı.
Tabii cesaretleri olsaydı yaparlardı.
Yüzümden akan sıvıyla yüzümü buruşturdum.
"Bu ne lan!?" dedim ve yüzümü sertçe sağa sola salladım. Yere damlayan kırmızı maddeyle kaşlarım çatıldı. Yüksek ihtimalle fotoğrafımı çekmişlerdi.
Ve bunu kime yolladıkları çok açıktı. Umarım Liva görmemiştir umarım!
Elimle zincirlere asıldığımda zincirler yerinden oynadı. Fazla sağlam değildi. Çıkarabilirdim.
Ellerimi aşağıya sertçe bir iki defa çektim. Zincirler yerinden çıktı ve yere düştü. Neyse ki fazla ses çıkmamıştı.
Kapının arkasında durdum. Birazdan biri yemek bırakmaya gelirdi. Kapıdan gelen hafif gıcırtıyla sırıttım.
Kapı açıldı içeriye giren adam karşıya baktı tam bağıracağı sırada kollarımdaki zinciri boynuna doladım ve iki kolumu sertçe yana çektim. Adamın nefesi kesilirken yere düştü. Cebinden anahtarı çıkardım ve kelepçeleri elimden çıkardım.
Yanında gördüğüm üç silahı aldıktan sonra temkinli adımlarla odadan çıktım. Koridor boştu. İlerledim ve odanın önüne gelince durdum. Adamlar oturmuş çay içiyorlardı. Ucunda susturucu olan silahı onlara doğrulttum ve seri bir şekilde üçünü de vurdum.
Yanlarına ilerledim ve yerdeki telefonu aldım. Hızlı bir şekilde Salih'i aradım.
"Alo!" dedi üzgün sesiyle.
"Salih benim Ardil!" dedim ve camdan dışarıyı kontrol ettim.
"Abi iyi misin? Neredesin? Hemen gelelim." dedi ve sert bir nefes verdi.
"Konum atacağım en az 50 adamla gel." dediğimde arkadan birinin bağırma sesi geldi.
"Ardil mi!? İyi mi!? Salih lütfen ver konuşayım." dedi bu Liva idi.
"Abi yenge konuşmak istiyor. Ko-" demesine kalmadan onu cevapladım.
"Liva'ya ver. Adamları hazırla." dedim ve tekrar dışarı baktım.
"Ardil!" dedi telefondaki cılız ses.
Sesi kısık ve kesik kesikti.
"Güzelim!" dedim aşık sesimle.
"İyi misin? Bize fotoğraf attılar. Çok kötüydü. Seni özledim. Ne olur dikkat et." dedi ağlıyordu sanırım.
"O kan değildi yavrum. Sizi kandırmak istemişler. Ben de seni özledim. Geleceğim yanına lütfen ağlama." dedim ve yerdeki adamlara kısa bir bakış attım. Konuşurken bir yandan da Salih'e hemen konumu yolladım.
"T-" demesine kalmadan telefondan kapanma sesi geldi. Telefonu yere fırlattım ve silahları kontrol ettim. Yaklaşık bir on on beş dakika sonra dışarıdan silah ve araba sesleri geldi. Silahları kontrol ettim ve dışarıya adımladım. Kapıyı az açarak ben de ateş ettim.
Bir on dakika sonra çatışma durdu. Salih arabaların arasından koşarak yanıma geldi.
"İyi misin abi?" dedi ve yüzümü inceledi.
"İyiyim boya bu kan değil." dedim ve arabalara yöneldim. Salih şoför koltuğuna ben de hemen yanındaki yolcu koltuğuna oturdum.
Eve gitmeden önce bir benzin istasyonunda durduk ve yüzümü yıkadım ve Salih'in arabasında bulunan kıyafetleri giydim.
"Liva nasıl?" dedim merakla.
"Abi.. kız mahvoldu. Sen gittiğin süre boyunca neredeyse hiç yemek yemedi uyumadı. En son uyku ilacı verdik. Biraz uyudu. Durmadan ağlıyor." dediğinde sinirlendim.
"Lan karıma sahip çık demedim mi?" diye sordum sinirle.
"Abi aynı karaktere sahipsiniz. Senin gibi inatçı." dedi ve yola odaklandı.
...
Evin önüne geldiğimde arabadan indim ve çevreme kısa bir bakış attım. Koruma sayısı artmıştı.
"Aferin güvenlik iyi Salih!" dedim ve omzuna vurdum.
O sırada dış kapı açıldı. Küçük karım koşarak yanıma geldi ve kollarımın arasına girdi.
"Ardil seni çok özledim." dedi ve yüzünü iyice göğsüme gömdü.
Saçını öptüm ve derinde kokladım.
Kollarından tuttum ve göğsümden uzaklaştırdım. Ağlıyordu yine. Parmaklarımla gözyaşlarını sildim ve alnını öptüm.
"İyiyim yavrum. Ben de seni özledim." dedim ve belinden tutup eve doğru gittim. Annemler kapının önünde bekliyordu.
"Hoş geldin oğlum iyisin değil mi?" diye sordu annem.
"İyiyim anne bana dokunmadılar bile. O fotoğrafta da yüzümde boya varmış." dedim ve Liva'yı daha çok kendime çektim.
...
Cesaret edemezler Ardil'e vurmaya..
Ya işte bizimki de böyle korkutuyor insanları.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK İÇİN (TAMAMLANDI)
Romance... "Küçük kızım sakin ol! Tamam gitmiyoruz hiçbir yere!" dedi ve bir adım attım. "Ardil acı çekiyorum." dedim ve ona doğru koşup sıkıca sarıldım. "Geçecek yavrum iyileşeceksin ben seni iyileştireceğim." dedi ve belimden tutup ayaklarımı yerden ke...