4.5

39 2 0
                                    

Ben finalde kararsızım!

*
*
*

Ardil...

Liva'ya bağırdığımda hemen arkamı döndüm ve adamlara ilerledim. Yaklaşık bir yarım saat sonra Salih beni aradı.

"Abi biz sahildeyiz yenge hiç iyi değil yanına gelsen." dedi.

Bir hışımla arabama bindim ve gittiği yere sürdüm.

"Aptal Ardil! Kız zaten hasta git bağır daha da kötü olsun." diye bağırdım arabanın içinde.

Sert bir frenle arabayı durdurdum ve dışarı çıktım. Liva denize atılıyordu. Salih ise onu tutuyordu.

"Salih küçük kız atladı görmedin mi?! Kurtar onu!" diye bağırdı.

Küçük kız mı?

"Sakin ol yenge! Kimse yok!" diye bağırdı Salih. Hemen onlara doğru koştum ve Liva'yı kollarımın arasına aldım.

"Ardil.." dedi ve kendini bana yasladı.

"Kızım..." dedim ve onu sıkıca sardım. Kucağıma aldığımda hemen bağırdı.

"Nereye? Küçük kız orada kaldı. Alalım onu. Babası yine canını acıtır onun." dedi.

Bu hali beni mahvetmişti.

"Yapma kızım! Sakin ol bebeğim." dedim ve onunla birlikte arabanın arka koltuğuna oturdum.

Sakin sakin saçını okşuyordum. Yani peruğu.

"Peruğu çıkarır mısın?" dediğinde yerimde dikleştim ve elimi peruğa attım. Canını acıtmamak için yavaşça çıkardım. Görüş acıma giren küçük saçlarıyla gülümsedim ve öpücük bıraktım.

Tekrar bana yaslandı ve gözlerini kapattı.

*
*
*

"Psikolog gelecek ama ben hep yanında olacağım tamam mı? Elini tutacağım korkmayacaksın." dedim ve elini sıktım.

"Tamam." dedi ve bana sarıldı.

O sırada içeri Salih girdi.

"Abi Psikolog Ayşe Özyılmaz geldi." dedi.

"İçeriye al Salih." dedim ve Liva'ya döndüm.

İçeriye kırk kırk beş yaşlarında bir kadın girdi.

"Buyurun geçin şöyle!" dedim ve koltukları gösterdim. Liva ise hafif arkama geçmişti. Elimi sıkıyordu.

"Otur yavrum!" dedim ve koltuğa oturdum.

"Seansı tek yapacaktık aslında." dediğinde Liva kasıldı.

"İlk seans böyle olsun diğerlerine bakalım." dedim ve Liva'nın sırtını okşadım.

"Güzel. Ben Ayşe Özyılmaz." dedi ve çantasından defterini çıkardı.

Liva konuşmayınca ona baktım gözleri dolu dolu kadına bakıyordu.

"Liva." dedim sessizce.

"Be..ben de Liva Arman." dedi titrek sesiyle.

"Korkmanıza gerek yok. Her şey burada kalacak." dedi rahatlatıcı bir tavırla.

Liva bana döndü ve kafasını salladı.

"Hayır olmaz anlatamam diğer kadın böyle söyledi. Hepsini o adama anlattı. Hayır." dedi ve bana sarıldı.

"Kusura bakmayın." dedim ve ben de ona sarıldım.

"Yok sıkıntı yok. Nedenini anlayabiliyorum." dedi ve ayağa kalktı.

Liva'yı benden ayırdı ve kendisine çevirdi.

"Bak Liva. Korkma tamam mı? Asla kimseye bir şey anlatmayacağım asla. Anlaştık mı?" dedi ve ellerini tuttu.

Liva kafasını salladı.

"Nereden başlayalım? Ailenden?" dedi.

"Annem beni küçük yaşta bırakıp gitti. Babamla kaldım." dedi.

Şerefsiz puşt!

"Baban ile aran nasıl?" diye sorunca Liva tekrardan kasıldı. Elimi sırtına koydum ve sıvazladım.

"Şey o çok kötü birisi biliyor musunuz? Hep bana zorla dokunurdu yani taciz ederdi." dediğinde psikolog öylece durdu.

"Hmm peki bildiğim kadarıyla etrafta birini görüyormuşsun." diye konuya girdi. Liva gülümsedi ve yerinde dikleşti.

"Evet küçük kız. Çok güzel bir kız. Hep yanımda. Bana destek oluyor." dedi ve güldü.

*
*
*

Yapılan seans sonrası psikolog gitmişti. Liva da koltukta uzanıyordu. Ben de mutfaktaydım.

Liva ve kendime birer tost yaptım.

"Hadi bakalım kalk! Tostu ye ilacını içeceksin." dedim ve tepsiyi masaya bıraktım.

"Hmm çok lezzetli." dedi.

"Evet çok lezzetli." dedim ve onu süzdüm.

"Ne niye öyle bakıyorsun?" dedi ve yutkundu.

"Hiç karımı özledim de." dedim ve tostunu ona verdim.

Kafasını başka yöne çevirdi ve tostunu yedi.

*
*

Ay valla hep dram hep dram

AŞK İÇİN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin