Karamel

1K 65 0
                                    

Bir kez daha öpüp, geri çekildim. Kalbim daha fazla zorlansa ölecekmişim gibi hissediyordum. Dudaklarındaki karamel tadına, doymak mümkün değildi. Dudaklarımı yaladım bir kez daha. Gülümserken, yanağımdan öpüp, yanıma geldi. Elleri ellerimin üzerinde gezdi. Yüzünde cidden şapşal bir gülümseme vardı ve bende de aynı gülümsemeden olduğundan emindim.

"Seni tanımak istiyorum, uzun uzadıya. Her anını bileyim, önceni, sonranı. Zamanla olacak bütün bunlar tabi biliyorum ama deli gibi merak ediyorum sana dair her şeyi. Keşfetmek istiyorum seni, sana dair herşeyi."

"Yarını bana ayırabilir misiniz o halde doktor hanım. Sizi bir zaman yolculuğuna çıkarayım."

"Hay hay beyefendi. Tüm günüm size feda olsun."

"Hadi seni eve bırakayım, üşüme."

"Olur, gidelim."

Yürürken kolunu omzuma sarmış, eliyle omzumu sıvazlıyordu, biraz ısınabilmem için. Ayakkabılarımı giymemiş elime almıştım.

"Benim arabayla gidelim. Ben senin arabanı evine çektiririm yarın. Olur mu?"

"Hıhım olur. Farketmez."

Arabaya bindiğimizde, yoğun kokusu ciğerlerimi doldurmuştu. Gülümsedim. Ona döndüm.

"Kemerini tak."

Dönüp kemerimi taktım hızla. Unutmuştum yoksa ben de dikkat ederdim öyle şeylere. Ama onun yüzünde bir hüzün oluştu anlık, anlamadığım.

"Çok güzel kokuyorsun."

Bana kısa bir bakış atıp gözlerini yola çevirdi tekrar, gözleri kısıldı güldü.

"Ben de senin kokun sinsin diye benim arabamla gidelim demiştim."

Bu sefer ben güldüm derince.

"Evin Ülkülerin 2 üst sokağındaydı değil mi?"

"Evet de sen Ülkülerin evini biliyor musun?"

"Orayı alacağım."

Gözlerim açıldı kocaman.

"Nasıl yani?"

"Sana yerleşmek için oranın satılmasını bekliyorlarmış. Ben de ev bakıyordum. Yağız söyleyince orayı almaya karar verdim."

"Ciddisin."

"Evet. Tabi tercihim sana yerleşmekten yana olurdu ama böyle bir seçim hakkım olduğunu sanmıyorum."

Kıkırdayarak söylediklerine kahkahayı bastım. Bence olurdu aslında ama erkendi tabi. Belki daha sonra...

"Ama sevindim tek kalmak istemiyordum. Bu çok iyi oldu."

"Ben de öyle düşünmüştüm."

Ellerimiz aynı anda radyoya uzandı. Çalmaya başlayan şarkı çok güzeldi. Sesini açmak için yönelmiştim. Bana göz kırpıp direksiyona döndü.

"Tam da terketmek üzereydim bu şehri
Ait olmadığım sokaklara dönmek için
Aniden sen geldin ve mahvettin beni
Ben böyle güzel bir hata hiç görmemiştim."

"Gel bana zindanım ol gel
Kelepçeyi vur, zulüm ol gel
İnsan insanı böyle sever mi?"

Eve vardığımızda arabadan inecekken ona döndüm tekrar.

"Kahve içmeye vaktimiz var mı?"

"Tüm zamanlarım sana, sana dair her şeye."


Yangınlı Şiirler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin