Aşktan

689 49 2
                                    

Ellerimle yanaklarına tutunup dudaklarımızı birleştirdim. Hiç bitmek bilmeyen bir arzu vardı içimde ona karşı. Aralıksız öpsem, başka bir şeye ihtiyaç duymazdım. Her şeyinden delicesine etkilenirken, o hep daha fazlasını fazlasını yapıyordu.

Daha çok şarkı söylüyordu.

Daha çok gülüyordu.

Daha çok güldürüyordu.

Daha çok sarıyordu.

Daha çok seviyordu.

Hiçbir şeyi eksik değildi, hep fazlasıydı. Bu aşk körelir miydi bilmiyordum ama ben aşktan ölüyordum. Yaşarcasına bir ölmekti bu. Hem hep hem hiç olmak gibi. Tarifsiz.

Elbise üstümden sıyrıldı, ben kucağındaki yerimi aldım. Cayır cayır yanarken, dudakları talan ediyordu tenimi. Her bir zerremde bir dudak izi vardı. Her bir zerrem oydu.

Duvarlara çarpa çarpa odanın kapısını buldu. Kurumuş dudaklarımı yalayıp, saçlarını çekiştirdim.

"Dudaklarım."

Gözleri dudaklarıma indiğinde hızla dudaklarını bastırdı. Alt dudağımı hapsetti içine. Dili dilime dolanırken inledim. Bir kaç saniye ayrılıp, fısıldadı.

"Sanki hiç öpmemişim gibi."

Öptü.

"Sanki hiç dokunmamışım gibi."

Parmaklarımı tenimi gezdi.

"Sanki hiç koklamamışım gibi."

Boynumdan derin bir nefes soludu.

"Sanki hiç bakmamışım gibi."

Gözleri gözlerime tırmandı.

Kucağında, yatağa oturduk. Bir eli belimi okşarken bir eli saçlarıma dolandı.

"Öylesine ilk, her dokunuşum."

Yutkundum.

"Dilim tutuluyor sözlerine karşı."

Elimi yanağına çıkarıp, parmağımı sürttüm gamzelerine.

"Dilimden böyle güzel dökülmüyor ama çok seviyorum seni."

Gülümsedi. Başını göğsüme yasladı. Tam kalbimin üzerine değiyordu nefesi. İç çektim derince.

"Bu kalpte var olmak, bana yetiyor. Tüm güzel cümleler yanında hiç kalır."

Dudaklarını bastırdı kalbime.

"Hep burda olayım, hep benim için atsın bu yürek."

Başını kaldırıp dudaklarıma değdi tekrar dudakları. Öpüşü derinleşti, ayağa kalkıp, beni yatağa bıraktı. Tenimde gezerken gözleri, yutkundu. Nefesim kesildi.
Üstümüzdekilerden kurtulduğumuzda, bir bütün olmak için engelimiz kalmadı.

Bir bütün olmak.

Sarmaş dolaş.

Teni tenime.

Belimi kıvırıp kalçamı havalandırdım, istemsizce. Sürtündüğümde, inledi.

"Naz!"

Bir kez daha yaptım. Haz duyması, kalbimdeki yangını körüklüyordu.

"Ben zaten sana yeterince deliyim, güzelim."

Ruhlarımızın bütünlüğüne, eşlik etti bedenlerimiz. İki vücut tek sarmaşık yeşerttik.

Tümüyle aşktan.

Yangınlı Şiirler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin