❤️‍🔥

1.1K 53 4
                                    

"Senden ayrılmaktansa ölmeyi tercih ederim."

Son sözümü Söylediğimi varsayarak Efeye arkamı döndüm. Gidecekken kolumdan tutup durdurdu. Elleri yüzümü avuçları arasına hapsetti. Kırılmıştım ama ona karşı koymam mümkün değildi.

"Benden ayrılmayı göze almanı sevmedim."

Gözlerime baktı. Sonra usulca kapadı gözlerini. Derin bir iç çekti.

"Ben yıllarca kapalı kalbimin anahtarlarını buldum. Ben yıllarca ait olduğum kalbi ararken, yıllar öncesinden belki de yazılmış aşkımı daha yeni buldum. Ben muhtaç olduğum tene kavuşmuşken, onu kaybedecek olma fikri aklımı alıyor."

"Seni seviyorum."

Fısıltıma gözlerini araladı. Devam ettim gözlerine bakarken.

"Ben senden ayrı birkaç saati bile zor geçiriyorum diyen sen değil misin?"

Cevap vermedi. Bir eli saçlarıma tutunup, dudaklarımı kendine çekti. Özlemi dokunuşundan belliyken, karşılık verdim. Bir kaç adım geriye sendeledim. Bana hasreti bir kaç öpücükle dinecek gibi değildi. Öyle susamış dudaklarıma. Titrek ellerim tişörtünü sıyırdı. Tenine değmek için can atıyordu parmak uçlarım. Dudaklarımdan ayrılıp tişörtünü çıkardı. Aynı hızla tekrar dudaklarıma kapandı.

 Aynı hızla tekrar dudaklarıma kapandı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ruhum, ona doyumsuzdu. Her saniye öpsem, fazlasını isterdi. Parmak uçlarımda yükselip daha hırslı öpmeye başladığımda, elleri kalçamdaki yerini aldı. Ben de kucağındaki yerimi. Dudağımı ısırdığında hırsla kendimi ona bastırdım. Kalbim onun göğsüne çarpıyordu hızdan. Beni salondaki masanın üzerine bıraktığında, bacaklarımı serbest bıraktım. Ama o aradaki boşlukta kaldı. Üzerimdeki tişörtü hızla sıyırdı. Sütyenimin askısını indirip, dudaklarımdan oraya doğru yolunu çizdi. Başımı arkaya atıp, daha fazla alan sundum. Göğsümü dudaklarının arasına aldığında, damarlarımdaki arzu boy gösterdi.

"Ahh!"

Bir eli bacağımı sıktığında, bu arsız tutkunun esiri olmaktan aldığım hazzı tüm ruhumda hissettim.

"Efee."

Elim saçlarının arasına daldığı sırada dudakları, boynuma yükseldi. Kokumu derince içine çekti.

"Deli oluyorum, tenine, kokusuna."

Hırıltılı nefesiyle söyledikleri kalbime işledi. Ben de bana böylesine aşık olmasına deli oluyordum. Tenimi yudum yudum içiyor olmasına.

Bacaklarımı tutup beline sardı yeniden. Tekrar kucağına aldığında yukarı çıktı. Tüm fazlalıklardan kurtulup, ona ait bedenimi keşfe çıktı. Dudaklarının değmediği nokta kalmasın ister gibi öptü her bir santimi. Bu his beni kıvrandırdı. İçinde olduğum ateşte yanmak, zulüm değil ödüldü adeta.

Dudakları, şu an kalbimin attığı yerde durdu. Nefesini üflediğinde belim yay gibi gerildi yatakta.

"Senden ayrı kalabilmek söz konusu bile değil."

Üzerime çıkıp dudaklarını dudaklarıma bastırdığı sırada, kendini bana itti. İnlememiz, aramızda kayboldu. Soluğum kesildi ama nefes alışverişlerim arttı. Dudakları boynuma indiğinde adını bilmem kaçıncı kez inledim.

"Efe!"

"Naz, ömür boyu aşık kalacağım sana."

Yangınlı Şiirler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin