🎤

656 51 3
                                    

"Başıma binbir bela gelir bu ruhumun yüzünden.
Ben onun gönüllü işçisi.
Bu devirde söylenir mi böyle yangınlı şiirler.
Ben o geçmişin misafiri."

Sahnede yine aylar önce olduğu gibi gözlerimin içine bakarak söylüyordu şarkısını. Yağızla beraber belki de eskisinden daha iyi bir mekan oluşturmuştuk. Her şey rayına otururken bir geceyi burada geçiriyorduk.

Şarkısı bittiğinde fısıldadım, o da dudaklarımdan okudu. Belki de gözlerimden.

"Seni seviyorum."

Yeni şarkısı bizi anlatırken gülümsedim. Kalbim hızla atmaktan hiç yorulmuyordu.

Leya dürttüğünde,  bakışlarımı Efeden almak zorunda kaldım. Telefonu uzattı. Hastanenin bir grubuydu. Gördüğüm bildirimle şaşırdım. Yiğit hastaneye veda mesajı atıp, ayrılmıştı.

"Bunu kutlayacağım. "

Ülküye gülümsedim.

"Dava açacaktı, o iş ne oldu?"

Leyaya döndüm tekrar. Omuz silktim.

"Belki vazgeçmiştir. Bilmem."

"Götü yememiştir."

Ülküye kahkaha attığımda, Leya da bize eşlik etti. Olabilir, yememiştir.

"Gözlerini benden alacak şeyin ne olduğunu merak ettim açıkçası."

Gözlerim şokla sahneye döndü. Evet, bunu direkt mikrofondan söylemişti. Herkes, tam olarak onun gözünün baktığı yere yani bana bakıyordu. Şaşkınlıktan yüzümde oluşan ifadeyle, hiçbir şey diyemeden öylece kaldım. Kıkırdayıp, ellerini saçlarından geçirdi. Göz kırpıp öpücük attığında, kalbim alev aldı.

"Ne giyerse giderdi hoşuma.
Öyle tatlı bela ki başıma."

Üstümdeki elbisenin, derin göğüs dekoltesi vardı. Aslında, giymem konusunda birazcık tartışmıştık ama o kısıtlanıyormuşum gibi hissetmemem için susmuştu. Ben de kıskanması hoşuma gittiği için giymiştim.

Şu an farkettim ki, o benim için inat etmemişti. 'İnadımız kazanırsa, ikimiz de kaybederiz.' Hatırlayınca gülümsedim. Hayatımın en güzel şansıydı.

Mekan kapandığında yine, kıyıdaki iskeleye yürüdük. Beni ilk öptüğü yere. Kalbimi, onun göğsüne koyduğum yere.

"Gündüzümde, gecemdesin. Çalınmasın söylenmesin. Sen benim şarkılarımsın."

Beni kendine döndürüp, kollarını belime sardı şarkıyı mırıldarken. 'Sen benim şarkılarımsın.'

Alnını alnıma yasladı. Konuşmadım, konuşmadı. Gözlerinde kayboldum uzunca. Elaları yüzümü taradı geçti defalarca. Dudaklarımda durdu, oyalandı. Nefesim kesildi. Sanki hiç öpmemişim gibi. Hafif bir öpücük bıraktı, belli belirsiz. Belindeki bir elini yanağıma çıkardı. Elmacık kemiğimi okşadı biraz, baş parmağıyla. İşaret parmağı çenemden aşağı bir yol çizdi. Gerdanıma düştüğünde titredim. Tam olarak dekoltenin üzerinde gezdirdi parmaklarını. Dekolteyle beraber karnıma indi.

"Ben yeterince deli oluyorum sana."

Yutkundu.

"Başkalarının gözü değecek diye ödüm kopuyor."

Yangınlı Şiirler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin