İkiside beni sporcu dinlenme yerine oturtturup neler olduğunu anlatmamı istedi."Ben spor salonunda antrenman yapıyordum bir anda sesler duyunca biri var zannedip bakmaya gidiyordum ki ışıklar kesildi. Basket sahasına biri vardı bana çiçekten bahsetti ve Park Yeonjin olayına karıştığım için başımın belada olduğunu söyledi. Beni öldürmeye çalıştı, boğuluyordum. Her şey bir anda oldu. Sonra Changbin geldi ve peşinden koştu"
"Bu gün hocalar yok, spor salonunu açık görünce içerde kim olduğuna bakayım dedim. Çığlık sesleri duyunca hemen voleybol salonuna gittim ve biri Hwayoung'u boğmaya çalışıyordu."
"O adamın Haejun ile alakası olduğuna adım kadar eminim... sanada çok teşekkür ederim Changbin sen olmasaydın belki kurtulamazdım..."
"Önemli değil. İyi olmana sevindim bir sorun olursa bana haber verin, gitmem gerekiyor sonra görüşürüz"
Changbin bize el salladığında yerdeki çantasını alıp spor salonundan çıktı. Felix yanıma oturarak kafasını geriye doğru attı. Yanımdaki su şişesini alıp kuruyan boğazımı ıslatmaya çalıştım. Bulaştığım işin bedelini ödeyecektim sonuçta bunu ben istemiştim. O yüzden ne ağladım ne korktum ne de tepki verdim öylece olanları kabullendim.
"Bundan sonra daha dikkatli olmalısın,yalnız başına kalma ve telefonların açık olsun... beş dakikalık yolda aklım çıktı Hwayoung, sesini daha önce hiç bu kadar kötü duymamıştım"
"O, o anlık bişeydi geçti artık. Sonuçta bunu ben istedim sonuçlarınada katlanacağım."
Felix sıkıntıyla nefes verip ellerini sarı saçlarına geçirdi ve ayaklandı.
"Hadi, eve gidelim..."
"Tamam çantamı alıp geliyorum."
"Bende geliyorum,ne olur ne olmaz"
Kız soyunma odasına birlikte girdiğimizde eşyalarımı toplayıp çantama tıkıştırdım. Boş bir kabine girip sadece tişörtümü değiştirdim ve geri çıktım. Felix arkası dönük yüzü kapıya bakan elleri cebinde bir şekilde oturuyordu. Hazır olduğumu söylediğimde elimdeki spor çantamı alıp taşımaya başladı. Birlikte salondan çıkıp arabasına doğru yürüyorduk.
"Yaraların acıyor mu? Hastaneye gidebiliriz"
O kadar acıyor ki... iyileşse bile izi kalacak türden.
"Hayır acımıyor bir sorun yok sadece eve gitmek istiyorum"
"Tamam..."
Yol boyunca ikimizde sessizdik. Siteye girdiğimizde Felix beni kendi evimizin önünde bıraktı. Arabadan inmeden önce son kez ona dönüp teşekkür ettim ve olanların aramızda kalmasını istediğimi söyledim. Başıyla onayladıktan sonra arabadan inip evin anahtarını çantamdan çıkarıp içeri girdim. Ben içeri girene kadar Felix gitmemişti istemsiz bir şekilde hoşuma da gitmişti. Evde henüz kimsenin olmadığını fark edince bok gibi bir günün ardından odama çıkıp kendimi duşa attım. Suyu ılık bir şekilde ayarladıktan sonra başımdan aşağa damlaların akmasına izin verdim. Bir hata yaptığımda,üzgün olduğumda veya sinirlendiğimde soğuk suyla duş alırım. Kendime gelmek için veya kendi cezamı kendim vermek için. Soğuk su benim için bir cezaydı ama seviyordum. Ve yardımı da dokunuyordu. Sıcak suyla asla yıkanmam. Yaz kış fark etmez ya soğuya yakın ılık yada direk soğuk suyla duş alırım.
Banyodan çıkıp bornozumu üzerime geçirdim. Odama geçip pijamalarımı giydim ve ders kitaplarımı çıkarıp ödevlerimi yapmaya başladım.
Üniversite sınavına girecektim ve derslerle gram alakam yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Never or Heartless || Hwang Hyunjin
FanfictionSorunlu bir çocuk olan Hwayoung, çok sevdiği Yeosu'dan Seul'a taşınır. Amcasının okulunda eğitime başlar ve son lise yılını dolu dolu geçirir. Fakat pürüzler yoldan sapmasına engel olacak mı yoksa çıktığı yolun sonunu getirebilecek mi? ---- Yıllarc...