Never or Heartless || Hwang Hyunjin

Parçalanmak?

Bölüm şarkısı:
The Weeknd - house of balloons

Salona indiğimizde bütün Hwang ailesi oradaydı. Hyunjin'le kısa bir süre göz göze geldiğimizde güldüğünü fark ettim. Uzun zamandan sonra yüzü gülmüştü ya gerisi hiç önemli değildi.

Şimdi bindiğimiz siyah araçlardan inmek için güvenliğin onayını bekliyorduk.

Önlü arkalı toplam on araç vardı. Devlet adamı olmak çok farklı bir seviyeydi. Hyunjin,Jeonghan ve aynı araçtaydık.

Hwy: Hala neyi bekliyoruz?

Jeong: Büyükbabamın olanların en ince ayrıntısına kadar haberi var. O yüzden güvenliği en iyi şekilde sağlamaya çalışıyor.

Hwy: ne güvenliği? Altüstü belediye binasına yürüyeceğiz.

Jeong: daha önce haber izledin mi? Dışarısı kpop konserlerinden kalabalık.

Hwy: o kadar mı?

Hyj: Sadece o kadar da değil. Ailemize yapılacak herhangi bir saldırıya karşı tüm bölge kapatılıyor.

Hwy: böyle hayat mı geçer ya? Çok sıkıcı.

"Hyunjin bey büyükbabanız araçtan çıkıyor. Ardından babanız,anneniz sonra sizi alacaklar. Teyzeleriniz ardınızdan çıkacakmış."

Hyj: tamam.

Camdan dışarı bakıp sıra sıra araçlardan inan Hwang ailesine baktım. Hepsi siyah gözlüklerini takmış paçalarından asalet akarcasına sırayla araçtan indiler.

Jeong: çıkıyoruz... Hwayoung sen önden çık.

Hwy: panik yaparım ben olmaz!

Hyj: sorun değil. Hanımlar önden.

Terleyen ellerimi üstüme silip araçtan sakince çıktım. Bir kaç adım atıp araçlardan inen diğer Hwang aileleri ile aynı hizada durdum. Hemen arkamdan Jeonghan ve Hyunjin'de inmiş yanımda durmuşlardı. Hyunjin'in büyük babası önden tek başına yürümeye başladığında arkasından Bay Kangju ve eşi yürüyordu. Onların arkasından Jeonghan onun arkasında Hyunjin ve ben vardık. Bizim arkamızda ise diğer Hwang aile üyeleri vardı.

Hyunjin elimi sıkıca tutuyor bir an olsun gevşetmiyordu. Gündüz olmasına rağmen patlayan flaşlar gözümü çoktan acıtmaya başlamıştı. Uzun yol sonunda bitmiş binanın merdivenlerine gelmiştik. Merdivenlerden içeri girdiğimde derin bir nefes verip bozuntuya vermemeye çalıştım çünkü dışardaki gazetecilerin daha on katı içerdede vardı. Hyunjin kulağıma doğru yaklaşıp "gülümse biraz. Sakin.." demişti. Ona bakıp tebessüm ettim ve biraz olsun gevşediğimi hissetim. Belediye binasının toplantı odası çok büyüktü. İçeriye konuşma için sahne hazırlanmıştı. On a yakın yemek masaları tüm şıklı ile parlıyordu. Şu masadaki küçük mumluğun tanesi kim bilir ne kadardı. Ben bununla voleybol ayakkabısı alırdım.

Bizim için ayırtılan masaya oturduktan kısa bir süre belediye başkanı konuşma yapmak için alkışlar eşliğinde kürsüye çıktı.

...

Tanrım! İki saatten fazla süredir komik olmayan ve klişelik akan toplantı konuşmalarından gına gelmişti. Masadaki kadehlerin hepsi şarapla doluyken su dolu bardağımı alıp kuruyan boğazımı ıslattım. Eğer şu an içseydim kürsüde olan belediye başkanı değil ben olurdum. Jeonghan ile yer değiştirip Hyunjin'in erkek yeğeni Joowon'un yanına geçtim. Eğilip sessizce onunla konuştum.

Hwy: hey, taş kapıt makasa ne dersin?

Joowon: öylesine mi?

Hwy: aishh rüşvetçi velet. On bin won.