5 Yıl sonraİtalya,Milano
Galleria Vittorio Emanuele alışveriş merkezi.-Yah! Tamam güzel bir elbise bakıyorum zaten!
-Zaten İtalya'dasın Hwayoung modanın göbeğindesin! Nedimem olarak düğünün en güzeli olman gerekiyor!
-Endişelenme burada her yerde Gucci, Prada, Fendi,Armani, Bottega Veneta, Valentino, Versace, Bulgarı, Dolce and Gabbana ve Diesel var! Sence bişey bulamamam mümkün mü?
Tüm markaları tek nefeste saydığım için soluklanmak zorunda kalmıştım.
-Anladık italya'nın göbeğindesin, o kadar marka içinde doğru düzgün bişey bulamazsan seni öperim!
-Tamam Nayeonahh Minho ve Heon'la güzel iş çıkaracağımıza eminim.
-Umarım! O asosyale ve çapkına selam söyle.
-Onlarında sana selamı var. Öptüm!
-Bende.
Telefonu kapatıp çantama attım. Mağazanın erkek bölümünde çalışanlarla düğün için kıyafet arayan Minho ve Heon'un yanına doğru yürüdüm.
Hwy: Yok mu beğendiğiniz bişey ya?
Heon: ben bir kaç parça takım beğendim. Onları deneyeceğim.
Minho: ben kararsızım ya. Hiç bişey hoşuma gitmiyor. Heon baksın başka yere girelim.
Hwy: tamam.
Heon kıyafetleri deneyip bize defile yaparken bizde tüm açık sözlülüğümüzle yorum yapıyorduk.
Olanlardan sonra Ailecek amcamın yanına italya'ya taşınmıştık. Güney Kore'ye dair her şeyi geride bırakmış sıfır bir hayat kurmuştuk. Annemlere her şeyi anlatmıştık. Uzun bir süre etkisinden çıkamasalarda şu an kimse o konuyu açmıyordu. Hyunjin'le eskisi gibi değildik. Ayrılmamıştık ama konuşmuyordukta bize ne olduğu hakkında hiçbir fikrimiz yoktu. Sadece arada nasıl olduğumu soruyor başıma gizlice korumalar takıyordu. Fark etmediğimi sansada bir süre sonra anormalliği fark etmiştim. Jeonghan ile konuştuğumda her şeyi söylemişti. Zaten Hyunjin'in durumunuda o şekilde öğreniyordum. Herkesin birbirinden uzaklaşma sebebi ise olaylardan sonra görüştüğümüz psikolog kadındı. Uzun bir süre hepimizin birbirimizden ayrı kalmasını ve kafamızı toparlamamızı söylemişti.
Amcam Minho,Heon ve bana İtalya'daki en iyi psikologları ve her şeyimizi en iyi şekilde ayarlamıştı. Bir sene boyunca düzenli tedavinin ardından toparlamıştım sadece hamilelik konusunda hassaslaşıyordum bu yüzden de kimse konusunu açmıyordu.
Ama durum Hyunjin için aynı değildi. Hala psikolojik tedavi görüyordu ve kendini toparlaması uzun sürüyordu. Sosyal aktivitesi sadece formula yarışlarıydı. Beş sene boyunca üç kere dünya birincisi bir kere üçüncü ve bir keresinde de ikinci olmuştu. Hiç bir yarışını kaçırmadan izliyor gözümü ondan alamıyordum. O da biliyordu orada olduğumu , defalarca kez göz göze geliyorduk gelmesek bile kuş uçsa haberi olurdu. Fakat ikimizde birbirimize uzaktan Özlem'le bakmak dışında hiç bir şey yapmıyorduk. Çok şey değişmişti. İki yabancı gibiydik. Ben onun gözlerine baktıkça kendimi bulurken o benim iyi olduğumu gördükçe iyileşiyordu. Birbirimize iyi geliyorduk...
Lise nihayetinde bitmişti. İtalya'da Sapienza Üniversitesinde spor bilimlerini okumuş yüksek lisans yapıyordum. Ayrıca voleybolda İtalya milli A takımında ilk altıya girmeyi başarmıştım. Dört senedir milli takım oyuncusuydum. İşimden dolayı tandığım ve çevrem çok olsada en çok Minho ve Heon'la konuşuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Never or Heartless || Hwang Hyunjin
FanfictionSorunlu bir çocuk olan Hwayoung, çok sevdiği Yeosu'dan Seul'a taşınır. Amcasının okulunda eğitime başlar ve son lise yılını dolu dolu geçirir. Fakat pürüzler yoldan sapmasına engel olacak mı yoksa çıktığı yolun sonunu getirebilecek mi? ---- Yıllarc...