Çantayı kurcalarken telefonumu bulmuştum şarjı bile vardı. Telefonu açıp arama yerinde Hyunjin'in üstüne tıkladım ve kulağıma götürüp açmasını bekledim.
-Yah! Hyunjinahh! Bu kadar şeyi nasıl yaptın?
-Bak ya! Teşekkür etmek yerine yine bağırıyorsun
-Teşekkür ederim. Şimdi şöyle hemen!
-Heon bizde endişelenme. Önce onu söyleyeyim de. Sizin eve gidip eşyalarını aldık ve geçerken bıraktık.
-Kimin fikriydi bu?
-Eşyalarını getirmek benim fikrimdi ama onları evden getirmek Heon'un du. Bana kalsa mağazadan alıp gönderecektim fakat Heon eşyalarına alıştığın için başka şeyler kullanamayacağını söyledi ve kırk dakikalık bir yolu eşyaların için çekmek zorunda kaldım.
-Hey züppe!... Teşekkür ederim. Bir işe yaradın en azından. Okul formalarımı yeni almak zorunda değildiniz.
-Onlar kirli sepetindeydi bir haftadır duruyor herhalde ağzına kadar dolmuş. Hem hediyem olsun istedim.
-YAH SEN BANYOMA MI GİRDİN?!
-Yah! Makyaj malzemesi falan aradık bulamayınca yenilerini göndermek zorunda kaldık ne yapalım.
-Yeni makyaj malzemesi mi aldınız? Ayrıca hayatımda aldığım en kötü hediye okul formasıydı nasıl bir arkadaşsın sen?
-Seninle konuşamıyorken hediyemi kabul edeceğini zannetmiyordum da ondan. Ayrıca tüm kızlar makyaj malzemesine yumuşar. Kabul etsen istediğin her şeyi yaparız Young.
-tamam bu kadar Toxsic arkadaşlık yeter şaka yapmıştım. Yinede teşekkür ederim. Ayrıca sen bana makyaj malzemelerine yumuşar mı dedin?! SANA ISINDIĞIMDA İLLA SENİ ÖLDÜRECEĞİM BİŞEY BULUYORSUN.
-Bende seni çok seviyorum en yakın arkadaşım. Şimdi o güzel totişini kaldır ve hazırlan çünkü orası okula çok uzak. Seni alması için şöför göndereceğim.
- Hyunjinahh! Yeter bu kadar kendim gelirim. Okula gelsen iyi edersin ama tek parça dönermisin bilmem.
Telefonu kapatıp çantama geri attığımda hazırlanıp aşağı inmiştim. Saçlarımı tepemden at kuyruğu yapmış güneş kremi ve maskara sürerek soluk yüzümü toparlamıştım. Spor ayakkabılarımı ve eşyalarımı kapının kenarına bıraktıktan sonra mutfağa geçmiştim.
Hwy: ahhğğğ hepsi çok leziz görünüyor Jiyeon. Ellerine sağlık.
Jiyeon: afiyet olsun.
Hwy: Dohyun abi yok mu?
Jiyeon: a o mu? Şey dün olanlarla ilgili işi olduğunu söyleyip az önce hızlıca çıktı.
Hwy: acaba ne oldu.
Pankekleri gömdükten sonra geç kalmamak için Evden erken çıkmıştım. Jiyeon'a o kadar teşekkür etmiştim ki artık beni kapıya o sürüklemişti. Evin bahçesinden çıktığım sırada kapıda bekleyen siyah arabaya gözüm çarpmıştı. Sürücü hızlıca arabadan inip önünü iliklemiş ve beklemediğim bir şekilde önümde saygıyla eğilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Never or Heartless || Hwang Hyunjin
FanficSorunlu bir çocuk olan Hwayoung, çok sevdiği Yeosu'dan Seul'a taşınır. Amcasının okulunda eğitime başlar ve son lise yılını dolu dolu geçirir. Fakat pürüzler yoldan sapmasına engel olacak mı yoksa çıktığı yolun sonunu getirebilecek mi? ---- Yıllarc...