Asya,her gün yaptığı gibi,sabah kalktı,elini-yüzünü yıkadı,ve okul için giyinmeye başladı.Sabah kahvaltısını yine istemediyi için annesi onu yine azarlıyordu:
"Asya,kızım,ama böyle olmaz ki!Beni çok üzüyorsun.Bak sonra açlıkdan bayılacaksın okulda."
"Benim güzel annem! Sen hiç merak etme.Hem ben hiç seni üzermiyim?Bak,ben sapasağlam karşında duruyorum.merak etme,bana bir şey olmaz."
"Anlaşıldı.Ben bu günde sana bir şey yediremeyeceğim.Peki öyleyse,hadi git bakalım derse.Ama ben bunun acısını senden çıkarırım."
"Biliyorum,çıkarırsın.İşte o yüzden ben kaçıyorum.Görüşürüz güzellik."
"Seni haylaz seni..."
Asya ne kadar sakin bir kız olsa da anne-babasına çok düşkündü.
Okulda her kesi tanırdı.Hatta bir zamanlar kimi görse,selam bile verirdi.Ama şimdi...Hiç kimseyle konuşmaz,hep sakin bir tipe dönüşmüşdü.hiç kimseyle derken,okulda sadece 4-5 kişiyle konuşurdu.kalanıyla da onlar konuşturursa konuşurdu.
Asya hep hayat dolu bir kızdı,ama zamanla deyişdi.kendisi istemedi bunu ,ama etrafındakiler onu deyişmeye mecbur bırakdı...
Asyanın evi okuluna yakındı,ama Asya otobüsle gidip-geliyordu.Neden mi?Tabikide annesi!Evet onu tekbaşına okula gitmesine izin vermiyordu.aslında haklıydı:okula giden yolda köpekler hav-hav havlıyordu.Ama Asya bunu umursamayarak çoğu zaman kendisi gidip-geliyordu.Ve bu gün de tekbaşına gitmeyi karar verdi.
Ekim ayıydı.Asya yola koyuldukdan 5 dakika sonra yağmur yağmaya başladı.biraz sonra öyle şiddetle yağmaya başladı ki,sanki bir insan hönkür-hönkür ağlıyordu.
Asya yağmuru çok seviyordu.kafasına geçirdiği kapüşonunu çıkarıp öyle yürümeye devam etdi.Bir zamanlar güneşi görünce eriyip giden Asya,şimdi güneşe neredeyse,nefret ediyordu.Çantasından kulaklığını çıkarıp,telefonuna taktı.Ve favori şarkılarından olan 'another love' şarkısını dinlemeye başladı.
Yanından geçen arabanın üzerine sıçratdığı suyu önemsemeden yoluna devam etdi.
Asya,lisede okuduğu için dersler saat 08:30-da başlıyordu.O okula vardığında saat henüz sekizi beş geçiyordu.Okulun bahçesine girince Nazan koşarak onun yanına geldi:
"Günaydın Asya! Nasılsın?"
"Naıl olayım,bildiğin gibi."
"Hala mı ya? Of Asya,sen niye her seferinde böyle yapıyorsun?Yani,nasıl oluyorda,sen her seferinde kötü oluyorsun?"
"Ben her zaman böyleyim Nazan.İsteyen kabul etsin,istemeyeni de ben zorlamayacağım."
"Ben öyle demek istemedim Asya'cığım."
"Tamam,tamam kapatalım bu konuyu.Sen nasılsın?Haftasonu neler yaptın?"
"Hiç,evdeydim."
"Ali ile nasıl gidiyor?"
"Gayet iyi gidiyor.Hatta bana çikolata almış.Birazdan onu vericek."
"Ne güzel!Hadi o zaman ben seni tutmayayım.Git onun yanına."
"Görüşürüz!"
Asya oradan ayrıldıktan sonra hemen sınıfa gitdi. O her zaman sınıfa geldiğinde sınıfta aynı kişiler olurdu: Kenan,Hasan,Ali,İlyas,diğer Kenan,Fırat ve Mehmet.
"Günaydın arkadaşlar!"Asyanın sesi sınıfa yayıldı.
"Günaydın"
"Günaydın Asya!"
"Selam Asya."... . . .
Asya hemen ardından sırasına geçip çantasını koydu ve sınıftan dışarı kendini atıp bahçeye doğru yönlendi.
Hava çok güzeldi.Yani en azından Asyaya göre.
Merdivenlerden inip binanın etrafında yürümeye başladı.Gitdikce şiddetlenen yağmur Asyayı sırılsıklam yapmışdı.Ama Asya buna takmıyordu bile.Yağmura çıkınca Asya hiç bir şey düşünmüyordu.Yani düşünemiyordu.Saat 08:15.Yavaş-yavaş her kes binaya giriyor.Asya ise yağmurda yürümeye devam ediyor.İşte tam o sırada bir çift el Asyanın gözlerini kapatıyor.
"Bil bakalım ben kimim?"
"Acaba Nermin ola bilirmisin?"
"Doğru bildin!"
O sırada eller Asyanın gözlerinden çekildi.Ve evet,gelen Nermindi.Her zaman yaptığı gibi yine garip bir şekilde gelmişdi.
"Nasılsın Asya?"
"Bildiğin gibi: aynı"
"Haftasonun nasıl geçti Bari güzel bir şey yaptınmı?"
"Sevgili Nerminciğim,sence ben haftasonları ne yapıyorum?
"KİTAP OKUYORSUN!"
"Aferin sana,doğru bildin!"
"Ya kızım sen kitap okumaktan başka bir şey yapmazmısın?"
"Yaparım,mesela,annemin zoruyla keman çalmaya giderim.Başka,evde mesela,ablamla kavga ederim.Daha sayıyımmı?"
"Yok sayma,bu kadar yeter.Zaten biliyorum seni biraz.Sadece başka bir şey oldu mu diye merak etdim."
"Neyse,hadi içeri geçelim.Birazdan ders başlayacak."
"Tamam,olur."
Saat 08:25.Neredeyse her kes gelmek üzere.Asya çoktan yerine oturmuş,dışarıya bakıyordu.
Ders zili çaldı. Asaya ise dersi dinlemiyor,başka bir şey düşünüyordu.
...Dersler bir-birini kovalıyordu.Son ders de 5 dakika sonra bitecekdi.Evet,son ders de bitdi.Asya hazırlanıp keman dersine gitmek için yola koyuldu.her zaman olduğu gibi,yine de 12B sınfından Kenanla yolu birdi.Ve yanında da Murat.Asya çoğu zaman kafasını yerden kaldırmadığı için,onların yanında gittiklerini görmezdi.Ve tabii ki de Kenanın ona baktığını da...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ses
ActionOnun karşıma çıkmasıyla birlikte hayatım değişti. Karanlık dünyam aydınlandı. Ama sadece bu olmadı. Bir intikam oyununun içine düştük. Belki de lanet, belki de intikam, belki de oyun. Ama en korkuncu bizim bu olaydan nasıl çıkışımız. Her kes bu oyun...