Yan yanayız...

4 2 0
                                    

"Kızım, hadi uyan artık. Sen iyice uykucu olmaya başladın ama. "

   Annemin söylenmesiyle birlikte gözlerimi açmaya çalıştım. Ama gözlerimin üzerine bir ağırlık çökmüştü sanki. Dün gece bu günkü sınava hazırlanmıştım. Sınav coğrafya dersindendi. Coğrafyayı çok seviyordum. Her zaman hazırlıklı gider, derslere cevap verirdim. Zaten bir tek coğrafyayı seviyorum. Diğer derslerle ilgilenmiyorum. Hepsinde ders zamanı ne anlasam o. O gün müdür sınıfa girip bizimle bir duyuru paylaştı. İstediğimiz dersten yarışmalar varmış. Ve kazanana ödül olarak üniversiteye sınavsız giriş izni verilecekti. Ben de elimdeki kaynaklarla hazırlanmaya başladım. Dün gece de bu günkü sınava hazırlandım. Annem sağ olsun beni güzel bir şekilde uyandırdı.

"Kalkıyorum anne, üstümü değiştirip iniyorum aşağı. "

"Çabuk hazırlan az bir vakit kaldı. "

"Tamam anne."

   Üzerime okula uygun bir şeyler giyinip aşağı indim. Kahvaltlık şeylerden biraz atıştırıp evden çıkmak için kapıya yönlendim. Ayakkabılarımı giyerken kapı çalındı. Annemle bir birimize şaşkınlıkla bakarken annem kapıya yaklaştı.

"Sabah sabah kim bu böyle?"

   Annem kapıyı açınca şoktan kas katı kesildim. Evet, Kenan gelmişti. Annem Kenanı görür görmez gülümsedi.

"Aaa, yavrum, günaydın, hoş geldin. Nasılsın?"

"Günaydın teyzeciğim, iyiyim, siz nasılsınız?"

"Ben de iyiyim yavrum teşekkür ederim."

"Kenan? Senin ne işin var burda?"

"Seni almaya geldim."

"Beni mi? Ama neden?"

"Bundan sonra okula birlikte gidip geleceğiz."

"Nasıl yani, anlamadım."

"Nesini anlamadın? Senin için endişelenmemem için seni yanımdan ayırmayacağım bundan sonra."

"Kenan, ben kend-..."

"İtiraz istemiyorum Asya, seni kendimden ayırmayacağım. O kadar."

   Bir şey söyleyemedim. Zaten ne söyleye bilirdim ki. Kenana 'evet' cevabını vermiştim. Kendime bir şans daha vermiştim. Ona bir şans daha vermiştim. Ne bekliyordum ki? İkimiz de kırılmıştık. İkimiz de yalnız kalmıştık. Şimdi bu yalnızlığı bitirirken, ne bekliyordum ki? O beni sarmak istiyor. Kendini sarmak istiyor. Yaralarımızı iyileştirmek istiyor. Yaralarımızı... İkimizin de yarası var. Aynı kaderi yaşatık ikimizde.

   Evden sessizce çıkıp arabaya ilerledik. Hiç konuşmadım. Hiç konuşmadı. Hiç konuşmadık. Yağmur yağıyor, camları ıslatıyordu. Sokakta araba, arabada biz, bizde hiç. Kocaman bir hiç. Bir hiç uğrunda yaşadık bunca yıl. Oysa ki değiştire bilirdik. Bu, bizim elimizdeydi. Ama yapmadık. Yapamadık. Zaman bize öyle haksızlıklar yapmıştı ki, biz yapamamıştık.

   Okula yaklaşmıştık. Ve biz hala bir konuşma yapmamıştık.

"Asya, "

   Kalbim durdu. Size yemin ederim ki kalbim durdu.

"E - efendim, "

"İyi misin? "

"İyiyim, niye sordun ki? "

"İyi görünmüyorsun. "

"Nasıl yani? "

"Yüzün bembeyaz. "

"Ola bilir. "

"Olamaz. Olmamalı. "

"Ne? "

"Yani, artık ben varım. İyi olacaksın. "

SesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin