Beden.

8 1 0
                                    

"Komiserim, ne oluyor? Abi bir şey sora bilir miyim? Lan oğlum biriniz cevap versenize!"

Kenan ve Reha delirmiş gibi etrafdakilere ne olup bittiğini soruyor. Ama hiç kimse cevap vermiyor. Her kes kaçışıyor ama ne olduğunu bilen yok. Biz de şaşkın şaşkın etrafa bakıyoruz. İçimde bir korku var. Bir şey oldu. Ve bunu bizden saklıyorlar.

Bu kargaşanın ortasında Rıfat çıka geldi.

"Neler oluyor abi? Ne bu hareket?"

"Abi bir şey oldu. Bir şey oldu ve bize bir şey söylemiyorlar. Ne yapacağımızı şaşırdık. Sen babanla bir konuşsana. Belki bir şeyler biliyordur o."

"Tamam durun bir bakayım ben."

Rıfat babasını arayıp telaşla dışarı çıkınca Kenan hala bir şeyler öğrenmeye çalışıyordu.

"Asya! Kenan! Yasemin! Reha!"

Hepimiz sesin geldiği yöne döndük. Rıfat beti benzi atmış bir şekilde bize doğru yaklaşıyordu. O yaklaşdıkça bedenimi buz kaplıyordu. Bir şey olmuşdu. Bir şey olmuşdu ve hiç de iyi bir şeyler olmamıştı. Rıfatın her adımında daha çok üşüyordum. Ve biraz daha... Ve biraz daha...

"Ne oldu? Kötü haber mi var?"

Yasemin korkuyla Rıfata bakarken artık yavaş yavaş duymadığımı hissediyordum.

"Rıfat bir şey söyle..."

Artık sesler yankılanmaya başlamıştı. Ayaklarımın yerden kesildiğini hiisediyordum.

"Kemal..."

"Ne olmuş Kemal'e?"

"Rıfat, lan oğlum konuşsana..."

"Kemalin be-beden-bedeni bulunmuş... "

"Kemalin bedeni bulunmuş..."

"Kemalin bedeni bulunmuş..."

Cümle kafamda yankılanırken artık ayaklarımı hissetmiyordum. Bazı sesler duyuyordum. Fakat dinlemiyordum. Dinleyemiyordum... Gözümün önünde insanlar etrafıma toplaşıyordu. Fakat onları da Görmüyordum. Göremiyordum...

Evet, çaresizlik buydu. Bir şeyler yapmak istiyorsun fakat yapamıyosun. Konuşuyorsun... Duyan yok. Ağlıyorsun... Gören yok. Evet, bu, çaresizlik...

Gözümü açtığımda hastahanedeydim. Başımda duranlara bakınca her kesin burda olduğunu gördüm. Annem, babam, Kenan, Yasemin, Reha, Rıfat, Buse ve diğerleri.Her kesi bulanık görüyordum. Biraz sonra daha net görmeye başladım. Ama yine de kulaklarım çınlıyordu. Kendimden geçmişim sanırım. Ama o duyduğum son cümle... Beynimde dönüp duruyor. Gölge gibi aklıma rahat nefes almaya izin vermiyor.

"Asya, kızım!"

"Asya korkutdun bizi babacığım. Senin gerçekten artık bir tedaviye ihtiyacın var. Ben burda bir doktorla konuştum. Seni muayene edecekler."

"Asya'm..."

O kadar sesin içerisinde yalnız o kısık sesi duydum... O kadar gürültünün arasında o fısıltıyı... Başımın dönmesini umursamayarak dikelmeye çalıştım. Ama olmadı. Kafam öyle bir dönüyordu ki, neye uğradığımı şaşırdım.

"Asya, kızım, ne yapıyorsun? Senin yatıp dinlenmen gerekli."

"Anne, ben iyiyim, sadece şok yaşadım. Ne var bunda bu kadar büyütülecek?"

"Kızım sen nasıl bir inatçı keçisin? Vallahi senin gbisini ne gördüm ne de duydum."

Tam o sırada kapıyı birisi açdı. Elinde bir sürü dosyayla içeri giren kişi doktordu. Yavaş yavaş gözlüğünü gözüne takdı. Ve kağıtları karıştırmaya başladı. Babam doktorla biraz konuştu bir köşede. Sonra da yanımıza geldiler.

SesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin