Çocuklar geceyi burada geçirdiler. Sabah olunca da yürümeye başladılar. Yürüdükce önlerine ağaçlar çıkıyordu. Ama bir süre sonra bir yolun kenarına geldiler. İşte burda telefon çekmeye başlamıştı.
"Abiciğim, burada telefon çekiyor. Hadi çabuk gelin.""Bekle orda Rıfat, geliyoruz."
"Kenan, şu otobüs şoförünün numarasını söyle çabuk. Telefon çekiyorken arayalım şunu."
Kenan numarayı Rıfata verirken Buse, Esra, Nazan ve Lamya Asyayı sıkıştırmış bir şeyker konuşuyorlardı. Evet, Asyaya sataşıyorlardı:
"Asyacığım, neden Kenanın yanına gitmiyorsun? Hadi bak, sana bakıyor. Bak, bak yine baktı."
Lamya Asyaya sataşmaya devam ederken Kenan gerçekten de Asyaya bakıp duruyordu. Artık ikiside ne yapacaklarını şaşırmıştılar. Asya Kenana güvenmek istiyordu. Ancak korkuyordu. Kenan da aynı şekilde. Asyaya daha çok bağlanmak istiyordu, ancak o da korkuyordu.
Korkmak insanı sevmekten, onu mutlu eden her şeyden uzaklaştırır. O yüzden korkmayın, sevmekten, sizi mutlu edenlerden... Hiç birinden korkmayın.
Sizebir tavsiye; Ne zaman korkarsanız, yıldızlara, aya ha bir de gündüz olursa gökyüzüne bakın. Çünkü orda sizi koruyan sevdikleriniz var. Orda sizi seven onlarca insan var.Oraya bakın,çünkü ben oradayım. Ve ben sizin hep yanınızdayım. Biz sizin hep yanınızdayız.
KORKMAYIN!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ses
ActionOnun karşıma çıkmasıyla birlikte hayatım değişti. Karanlık dünyam aydınlandı. Ama sadece bu olmadı. Bir intikam oyununun içine düştük. Belki de lanet, belki de intikam, belki de oyun. Ama en korkuncu bizim bu olaydan nasıl çıkışımız. Her kes bu oyun...