Otobüs

16 4 0
                                    

                                                                              'Yazarın anlatımında'

   Hayat hiç bir zaman bize gülmedi. Bizi hep ağlatdı, kırdı, döktü. Tam bitecek dersin, her şey yoluna girdi dersin, işte tam o sırada hayat bize bir bıçak saplar, tam kalbimize. Ve yine düşeriz. Hayat bize kalkmayı değil, düşmeyi öğretiyor. Kalkmak cesaret gerektirir. Ama hayat o kadar acımasız ki, bize yardım etmeyi göze alamıyor. Kalkmayı biz kendimize öğretiriz, düşmeyi hayat bize öğretir. 

   Ama eğer düşdüysek, bilin ki, bir zamanlar kalkmıştık. Ve yine kalka bliriz. Sadece güçlü olmak gerekir. Düştüğümmüzü kabul ediyorsak, güçlüyüz demektir. 

   Unutma: Düşmeyi bilmek en büyük güçdür.

   O gün Asya kendisi farkında bile olmasa, düştüğünü kabul etdi. Ve bu onu güölü yaptı. Bundan sonra yaşananlar da onu daha da güçlü yapacaktır. Buna emin ola bilirsiniz. 

'Ses isimli gruba Buse ve Kemali eklediniz. '

   Asyaya bildirim gelince hemen Busenin yanına gitmek istedi. Ama hazırlanması gereken bir piknik olduğunu hatırlayınca, duraksadı. Ve Buseyi telefondan aramayı seçti: 

'Buse aranıyor...'

"Ha, buse, hazırlandınmı canım?"

"Evet Asya ben atıştırmalık bir şeyler de aldım, senin almana gerek yok artık."

"Ah tamam, ya sağol be kızım. Ben de zaten işimi bitirmemiştim."

"Ne işin varmış senin?"

"Saçımı yıkayacaktım da onu diyorum."

"Sen? Bir yere gitmek için saçını yıkadın? doğru mu duydum ben acaba?"

"Evet Buse, bir sorun mu var?"

"Yoo, ne sorunu olacak? Sadece seni böyle heyecanlı görmek doğrusu gözlerimi yaşartdı."

"Neyse, tamam ben kapatıyorum, birazdan ararım ben seni."

"Tamam hadi bay!"

"Bay!"

   Asya Buseyle konuşurken bir yandan da çantasını topluyordu. Hava güneşliydi. Oyüzden güneş gözlüyünü de çantasına atdı. 

   Saçını yıkayıp geldikten sonra ne giyineceğine karar verdi Asya. Tabikide siyah giyinecekti. 

   Ve siyah bol pantolonun üstüne yine siyah bol bir tişört giydi. Saçlarını düzleştirip hemen dışarı çıktı. Otobüse okulun önünde binecektik. Asya Buseyi alıp gidecekti. O yüzden de Busenin kapısına dayanıp çabuk olması için söylenmeye başladı:  

"Buuuuseeeee!!!! Hadi çabuk olllll!!! Ya kızım düğüne mi gidiyoruz? Bu ne özen?"

"Asyacığım, bir dur, nefes al. Yahu alt tarafı beş dakşkacık bekledin ya, Bu ne hırs?"

"Ama sen de biraz çabuk ol!"

"Tamam, geldim, geldim."

   Okulun önüne otobüsle gideceklerdi. Hemen otobüse binip okulun önüne geldiler.   

   Asya arkadaşlarını görüp hemen Buseyi onların yanına götürdü. 

"Arkadaşlar bu benim size bahs etdiğim Buse. Kemal de birazdan gelir."

"Merhaba Buse!"

"Hoşgeldin aramıza!"

"Bizimle birlikte iyi maceralar sana Buse."

   Buse Alinin son sözüne gülmeye başlarken Kemal de çıka geldi. 

"Oooo, bakıyorum da bensiz keyfiniz yerinde Buse hanım!"

"Ya Kemal ya... Sensiz keyfim nasıl yerinde olsun? Sadece şu çocuk bir şey söyledide, ben ona güldüm. "

"Hah, bakın, Kenan da geliyor."

   Esranın tepkisiyle birlikte, her kes kafasını Kenana doğru çevirdi. Kenan, siyah pantolonu üzerine beyaz bir tişört giyip, üstüne de siyah deri bir ceket giymişti.  O kadar karizmatik görünüyordu ki, yanından geçen kızlar ondan gözünü alamıyordu.

"Vaovvvv! Ya kardeşim sen bu kadar yakışıklımıydın ya? Ben seni hiç böyle bilmezdim." Alinin ağzından bu cümleler dökülürken Asyanın aklındaki tek şey buydu: 

   Kenan, Doruka benziyordu. Asya resmen Kenana bakınca karşısında Doruğu görüyordu. Ama bu olmazdı. Olamazdı. Kenan Doruka benzeyemezdi. Kenan Doruk kadar vicdansız birisi değildi. Kenan Doruk kadar acımasız, kendini düşünen, korkak birisi değildi. O yüzden de gözlerini Kenandan ayırıp Buseye döndü: 

"Buse, ben Kenanı Doruka benzettim az önce."

"Ne yaptın, ne yaptın?"

"Ya Buse, biliyorum, bana kızacaksın, ama hakikaten benziyor ama."

"Kızım sen aklını mı kaçırdın? Ne demek Kenanı Doruka benzettim? Bak Asya, bu çocuk Doruka falan benzemiyor. Ondan da uzak durmaya çalışma."

"Ama elimde değil, ne yapayım? Doruğu gördüğüm her kişiden uzak durmaya çalışıyorum. Eğer onlara yakın olursam, aynı acıyı tekrar yaşayacağım gibi oluyorum."

"Asya sen delirdin mi? Ne uzak durması? Saçmalama. Bu çocuk o çocuk değil anladın mı? Eğer ondan uzak durmaya çalışırsan, beni karşında bulursun ona göre."

"Of ya tamam Buse senin dediğin gibi olsun."

"Arkadaşlar, hadi gidelim. Otobüs geldi."

   Otobüs gelince her kes sırayla bindi. ve yine de Kenan ve Asya yan yana oturmak zorunda kaldı. Bu, ikisi içinde, iyi bir sınav olacaktı...










































SesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin