17. Bölüm

224 30 143
                                    

Oy ve yorumlarımız eksik olmasın küçük hanımlar💖

Bugün Jimin'in tiyatro sahnesi vardı ve onun için hazırlanıp çıkmıştık evden. İçimde delicesine bir heyecan vardı ve yerimde duramıyordum pek fazla. Yanımda ki Yoongi ise oldukça sakindi yine.

Tiyatro oyunun ne olduğunu ancak salona girdikten sonra öğrenmiştim. Hamlet. Ve Chaeyoung Jimin'in baş oyuncu olduğunu söylemişti. Yani Kral Hamlet'i oynayacak olmalıydı. Bugün büyük bir intikam oyunu izleyecektik. Bir yanımda Chaeyoung diğer yanımda Yoongi oturuyordu.

Biz Chae ile muhabbet etsekte Yoongi'nin gözü telefondaydı. Kısaca ne yaptığına baktığımda yine bir takım dosyalar incelediğini görmüştüm. Bu adam işkolik miydi? Sanırım öyleydi... Kendini hiç düşünmüyordu kesinlikle. Zaten en son ki yaralanması üzerinden günler geçmiş olsada benim o konuda ki endişem hala yerli yerindeydi. Gün içerisinde sürekli aklıma düşüyordu ve onu aramamak için zor duruyordum resmen. Tüm gün meraktan kıvranmalarım ile geçiyordu. Ne vardı bir dursa ve soluklansa? Bir gece de dosyalara gömülmese mesela? Karşıma geçse otursa ve gününü anlatsa bana günümün nasıl geçtiğini sorsa. Sanırım bunlar benim saçma hayallerimdi. Gerçi biliyordum ve farkındaydım, bana yaklaşımı farklıydı. Bu çekim, bu his tek taraflı değildi. Yine de olmazdı bunu da biliyordum. O beni evine almış bir polisti, kardeşi ile aynı yaştaydım, ben kocamı öldürmüştüm ve... olmazdı işte. Belki de bu yüzdendi sürekli kendini geriye çekiyor oluşu. Haklıydı. Zaten onu hak ettiğimi de düşünmüyordum pek. Yani yanına pek yakışmazdım sanırım.

Kendi düşündüklerim yüzünden içime çöken ağırlık ile derince bir nefes vermiştim. Bu nefesim ile Yoongi'nin bakışları beni bulmuştu. "Sorun mu var?" Bunu sorması ile şaşırmıştım hafifçe. Çünkü yalnızca derin bir nefes vermiştim yani... Ne gibi bir sorun olabilirdi ki? Başımı iki yana salladım ve ekledim. "Hayır yok efendim." Çatık kaşları ile bir süre bana bakmış ardından telefonuna geri dönmüştü.

Bende önüme dönerken cebimde ki telefonun titremesi ile onu elime almıştım. Kaşlarım çatılmıştı çünkü mesaj atacak kişi sayım sınırlıydı. Ekranı açtığımda mesajın yanımda oturan Chae'den geldiğini görünce şaşkınca ona döndüm. O ise yüzünde ki gülümsemesi ile mesajı açmamı ima etmişti.

chacha:
Ay bak en başından beri susim susim diyorum ama
Siz hayırdır?

jichuu:
Hayırdır derken
Anlamadım

chacha:
Ya bırak
Görmüyorum mu sanıyorsun?
Beni en başından tutup senin yanına getirdiği gün bile anladım
Bu herif yalnızca işi için korumuyor seni Jisoo

jichuu:
Tanrım Chaeyoung
Saçmalama
Koskoca emniyet amiri
Başka neden koruyacak beni?

chacha:
Herkesi bu saf ayaklarına kandırısın
Ama beni asla jichu hanım
O kafanın içi zehir gibi senin
En az benim kadar farkındasın sana karşı olan yaklaşımını
Ama yakıştırmıyorsun değil mi kendine?
Ondan bahsederken ki koskoca terimin bile kendini nasıl eziklediğini gösteriyor

jichuu:
Chaeyoung cidden
Saçmalıyorsun

chacha:
Hayır
Aslında senin de bildiklerini dile getiriyorum
Bu herif sana karşı bir şeyler hissediyor
Ve kaçınılmaz olarak sende ona
Sana bakıyor sürekli, koruyor kolluyor, sana bir hayat kuruyor, yanından ayrılmıyor
Jisoo
Sende farkındasın

koi no yokan, yoonsooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin