Bir yorumları oyları övdük hemen düştüler... nazara mı geldik ne oldu anlamadım ama kendinize gelin hemennn çabukkkkk toparlanınnn hadiii!!!!💘
Min Yoongi
Ekrana yansıtılan fotoğrafların ardından avukat fotoğrafın izinsiz çekildiği, Jisoo'nun bir mantık evliliği yaptığı hakkında savunmalar yapmış ve Hoseok'un da bu konuda üzerlerine gidip bir kez daha delil yetersizliğinin öne sürülmesinin ardından mahkeme ertelenmişti.
Fotoğrafların ardından Jisoo'nun kötü bir durumda olduğunu görmüş ama müdahele edememiştim. Salonun boşalması ile yanında bittiğimde ise kendine gelmiş ve gelir gelmez de ağlamıştı. Bir iki dakika bu şekilde geçmiş ve ardından onu kaldırmış ve mahkeme salonundan çıkmıştık. Hoseok odasına dönerken Lalisa ve Chaeyoung ikilisi de arkamızdan geliyorlardı.
Adliyeden çıktığımızda kenarda Jisoo'nun babasını görmüştüm. Pişmiş kelle gibi sırıtan şerefsiz elinde tuttuğu karton parçasının içine bakıyordu. Muhtemelen ve hatta kesinlikle içinde para olan karton parçasının.
Sinirle kaşlarımı çattığımda başını kaldırmış ve bizi görmüştü. Bu daha da sırıtmasına sebep olduğunda bize doğru kısa bir adım atıp konuştu. "Sağolasın damat sayenizde zengin oldum." Alayla söylediği şey ile Jisoo bakışlarını başka bir yöne çevirirken engel olamadığım adımlarım o şerefsize yönelmişti.
Ona doğru attığım adımlarla birlikte geriye kaçmaya çalışsada dibinde bitip yakasını kavramıştım sertçe. "Abi!" Lisa'nın endişeli sesini duymuş olsamda ellerim arasında ki herife baktım. "Senin gibi bir şerefsiz yüzünden ilkelerimi bozmayı hiç istemiyorum ama sınırını çok zorluyorsun." Geriye doğru bir adım atmaya çalıştı ama daha sıkı tuttum yakasını. "Gerek yok buna." Jisoo yorgunca mırıldandı ve onun yorgun sesini duymam daha da sinirlenmemi sağladı.
"Dün ona vurduğunu da biliyorum." Öfkeyle mırıldandım. "Ve tam şu an seni döverek hastanelik etmeyi ne kadar çok istediğimi aklın almaz." Korku daha da yerleşti yüzüne. "Ama dediğim gibi ilkelerimi bozmama değmezsin. Bu sana verdiğim son şans bay Kim, eğer bu kız senin yüzünden bir kez daha ağlarsa o zaman işini bitirim çünkü onun bi daha ağlaması sonucunda o ilkeler sikimde olmayacak." Yakasını onu sertçe iterek bıraktım. Ardından elinde ki karton parçasını çekip aldım. "Onu ağlatıp birde bunun parasını yemene de müsade etmem." Kartonu hemen yan tarafta ki çöp kutuna attım. "Eğer o parayı aldığını görür ya da duyarsam seni mahvederim." Son kez ikaz etmemin ardından ona arkamı dönmüş ve biraz gerimde bekleyen ve yeniden ağlamaya başlamış olan Jisoo'nun yanına gitmiştim. Beline dokunarak onu da kendimle birlikte çıkışa yönlendirdim.
•
Kim Jisoo
Sebepsizce utanmış ve ihanete uğramış hissediyordum. Oysa ki utanılacak bir şey yapmamıştım ve babama da hiç bir zaman güvenmemiştim. Yine de beni bir kez daha satmış olması canımı çok yakıyordu. O eve annem için gitmiştim, annem gerçekten hastaydı ama oraya bir daha dönemezdim. Bunu ne kendime ne de Yoongi'ye yapamazdım. Bugün onu rezil etmiştim resmen. Tüm mahkeme salonu cinayet ile yargılanan bir kızla öpüşmüş olduğunu görmüştü. O bir emniyet amiriydi ve arkasından söylenebilecek şeylerin düşüncesi beni korkutuyordu.
Arabada gidiyorduk. Herkes sessizdi. Arka koltukta ki Chaeyoung ve Lalisa arada bana kaçak bakışlar atıyordu. Ön koltukta olsamda hissediyordum bunu. Yanımda oturan Yoongi ise bana bakmamayı tercih ediyordu. Odağı yoldaydı. Ağlamaya devam ediyordum ne yazık ki. Yaşlarım sessizce akıp duruyordu ama artık onlara alışmıştım.
Adliyenin önünde babamın elinde ki paraları sayarken utanmadan bize eğlenerek bakması gitmiyordu gözümün önünden. Süper kahramın Yoongi elbette o gülüşü soldurmuştu. Yine de... Bilmiyordum. Şu an hiç bir şeyi bilmiyordum. Derin bir nefes çektim içime ve yaşlarımı sildim yavaşça. Ağlamamalıydım. Daha fazla ağlamamam gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
koi no yokan, yoonsoo
FanfictionEmniyet amiri Min Yoongi, eşini öldüren ve gözlerinde yıldızlar olan genç kız ile karşılaşır. "Gözlerinizde yıldızlar var küçük hanım...O yıldızların parlamaya devam etmesi tüm lekelere değer gibi hissettiriyor."