koi no yokan, yoonsoo

36. Bölüm

Yorumlarinizi goriyim yine ciceklerrr✨✨✨

Savcı Hoseok'un ajandasını düzenlerken aralanan kapı ile başımı kaldırmıştım. İçeriye giren kadının üzerinde bir takım elbise ile boynunda asılı olan kimlik onunda bir savcı olduğunu ele veriyordu. Bu yüzden oturduğum yerden kalkıp selam verdim ve gülümsedim.

"Savcı Hoseok müsait mi?" Sorusuyla birlikte hızlıca cevap vermiştim. "Evet müsait. Hemen geldiğinizi haber vereyim." Kimliğinde ki adını okuduktan sonra Hoseok'un kapısını tıklatmış ve aralamıştım. "Savcı Wendy geldi."

"Ah içeri gelebilir." Cevabıyla birlikte ayaklandığında kenara çekilmiş ve savcının içeri girmesine müsade etmiştim. Kapıyı kapatmadan içeri girdiğinde bende yerime geri dönmüştüm. Sarılmış ve birbirlerini özlediklerini uzun süredir görüşemediklerini falan söylemişlerdi. Nasılsın tarzı klasik konuşmalarına kulak misafiri olmak durumunda kalsam da tüm dikkatimi onlara vermeme sebep olan bir cümle duymuştum. "Yoongi nasıl?" Kadın savcının sorusu ile yazdığım yazıyı bırakmış ve bu defa kasten onları dinlemeye başlamıştım. "Geçen saldırıya uğrayan emniyet amiri oymuş meğer..." Sıkıntıyla bir nefes vererek kurmuştu cümleyi.

Nereden tanıyordu ki Yoongi'yi? Yakın olmadıkları belliydi. Muhtemelen bir kaç kez aynı ortamda bulunmuş insanlardı. Fakat sesinde ki fazla endişe rahatsız hissetmeme neden olmuştu. "Gayet iyi şu anda. Öyle bir olay yaşanmış olduğuna ben bile hala inanamıyorum. Adamlar yakalandı ama yakında mahkemeye çıkacaklar. Muhtemelen tutuklanırlar." Hoseok sevecen sesiyle konuştuğunda Wendy derin bir nefes vermişti.

"Hastaneye ziyaretine gidecektim ama çok yatmamış sanırım. Emniyete desen hiç uğrayamadım. Evine gitmeyi falan da düşündüm ama emin olamadım açıkçası." Evine mi? Pekala, bir kaç kez aynı ortama girdiği biri değildi.

Huzursuzca yerimde kıpırdanıp yazıma devam ettim. "Saat yedi gibi burada olacak. Beklersen ayak üstü görebilirsin." Hoseok'un dediği ile dudağımı dişlemiştim hafifçe. Niye söylemişti ki buraya geleceğini?

"Seni mi ziyaret edecek? Ah seni ne zaman ziyaret etse bana da uğrardı... Ben adliyeye hiç gelmediğini düşünüyordum ama meğersem bana gelmiyormuş." Sana neden gelsin ki zaten! Bu cümleyi bağırmamak adına kendimi işime odaklamak için bütün gücümü harcıyordum resmen. Hoseok onun bu dediğine gülerken açılan kapı ile başımı kaldırmış ve Yoongi ile karşılaşmıştım. Cidden bugün mü erken gelesi tutmuştu?

O bana ufak bir gülümseme armağan ederken ben gerginlikten kala kalmıştım. Ve savcı kadın benden önce davranmıştı. "Yoongi?" Onun sesinden ismini duymak bile neden böyle sinirimi bozmuştu şimdi? "Wendy?" Yoongi de şaşkınca konuştuğunda ben kendimi kemirmeye devam ediyordum.

Wendy karşısında dikildiğinde kısaca sarılmışlardı. "Senin burada ne işin var?" Sorusu Yoongi'den gelmişti. "Hoseok'un yanına uğradım bir şey sormak için. Sen nerelerdesin asıl?" Yoongi'ye bakarken gözlerine kadar gülümsüyordu ya da ben kafamda kuruyordum emin değildim.

Yoongi beni gösterdi eliyle ve mırıldandı. "Jisoo'yu almaya geldim." Kadının bakışları beni bulurken yüzünde ki gülümsememin yavaşça solduğuna şahit olmuştum. Muhtemelen içine bir şüphe düşmüştü. Bana uzun uzun bakan kadının en sonunda kaşları çatılmıştı. "Sen Kim Jisoo musun?" Şaşkınca sorduğunda başımı sallayarak onaylamıştım. "Şu eşini öldür-" İnanmazca konuşuyordu ki lafını Yoongi böldü. "Kimseyi öldürmedi Wendy. Bu yalnızca bir suçlamaydı." Benim yerime cevap veren Yoongi içimi rahatlatırken kadın kaşlarını kaldırmış ve alayla gülümsemişti. "Eminim öyledir..." Kısık mırıltısı ile kaşlarım çatılsada olaya yine Yoongi müdahale etti.