20. Bölüm

204 32 94
                                    

Her zaman ki gibi sakin geçen iş günlerimden biriydi. Önümde ki bilgisayardan az önce mailleri kontrol etmiştim. Savcıya gelen bir iki telefonu yanıtlamıştım ve şimdi boştaydım. Bileklerimde ki yıldızlarda geziniyordu parmaklarım.

O yıldızlara bakmak bile içimin huzurla dolmasına yetiyordu. Yıldızları çizişini düşünüyordum, sarılışını, saçlarımı okşayışını. Tüm boş anlarım Min Yoongi'yi düşünerek geçiyordu. Eskiden hayal kurarak geçirdiğim tüm vaktimi şimdi onu düşünerek geçiriyordum. Belki de Min Yoongi'nin de benim için bir hayal olmasından dolayıydı bu.

Savcının cam kapıyı açması ile hızlıca oturduğum yerden ayaklanmıştım. "Bir şey mi lazımdı?" Sorumla birlikte başını iki yana sallamış ve elinde ki dosyaya kısa bir göz atıp bana bakmıştı. "Biliyorsun eşinle ilgili mahkemeye bir hafta kaldı. Kanıt yetersizliğinden muhtemelen serbest bırakılacaksın ve dava perde arkasında az çok yürütülsede bir süre sonra rafa kaldırılacak. Yine de hakimin tersine de denk gelebilirsin bu yüzden küçük bir ihtimal olsada tutuklu yargılanabilirsin. Bu konu da endişe etme ama böyle bir şey yaşanırsa direkt itiraz edeceğim ve davanın yeniden açılmasını sağlayacağım. Sadece bunu söylemek istedim. Kendini davaya hazırla. Mahkeme salonunda önce ki sefer ki gibi küçük sorunlar yaşanabilir." Söyledikleri ile dudaklarımı birbirine bastırmış ve başımı eğerek onaylamıştım dediklerini. Hemen ardından derin bir nefes verip gülümsedi. "Ve on dakika sonra da Bangjin denen adamın sana uyguladığı şiddetle ilgili mahkemen olduğunu söylemişti Yoongi. Onun için çıkabilirsin."

"Teşekkür ederim efendim." Gülümsemiş ve selam verdikten sonra telefonumu da alarak çıkmıştım odadan. Yoongi'nin beni mahkeme salonun önünde beklediğine dair bir mesaj attığını görmüştüm ve direkt oraya gitmiştim. Yanında avukatım da vardı. İkisine de gülümseyip ardından Yoongi'ye döndüğümde tek elini koluma koymuş ve hafifçe eğilmişti bana. "Biliyorsun muhtemelen paraya çevrilecek ama onların kazandıklarını düşünmesine sakın izin verme. Başını eğdiğini, gözlerini kaçırdığını görmeyeceğim küçük hanım tamam mı?" İster istemez gülümsemem genişlemişti. "Siz yanımdayken güçle doluyorum, endişe etmeyin efendim." Söylediğim şey onu gülümsetmişti. Kısılan gözleri ile başını eğdi ve derin bir nefes çekerek yeniden bana baktığında gülüşü kayboldu. Evet çok bile sunmuştu bu manzarayı bana.

Bangjin ve ardından da hakim geldiğinde salona girmiştik. Yoongi bana son kez bakarak izlemek için koltuklardan birine oturmuştu. Avukatım ile bende davalı yerini aldığımızda hakim tokmağını vurarak başlatmıştı mahkemeyi.

Tarafları dinlemiş, delilleri incelemiş ve son olarak savcının görüşünü almıştı. Kısa bir düşünme sürecinin ardından da kararı vermişti. 4 ay ile 1 yıl arasında değişen hapis cezası paraya çevrilmişti. Avukatımın isteği ile de bir uzaklaştırma kararı almıştı. Eğer bunu aşarsa bu defa para ile yırtamayacaktı.

Tüm bu süreç boyunca nefret dolu gözlerini üzerimde hissetmiş ama ona hiç bakmamıştım. Gözlerim ya hakimde ya da Yoongi'deydi. Şimdi ise gözlerim bir şekilde bulmuştu onu. Salondan çıkmak için ayaklanmıştı benim gibi. Göz göze gelince adımlarım durmuştu. Yine de başımı eğmemiştim Yoongi'nin dediği gibi dimdik bakmıştım ona. Tabi her şey bakışlarda kalıyordu. Sanki her an üzerime atlayıp beni burada dövecek ve bundan hiç çekinmeyecek gibi bakıyordu. Bu yüzden korkuyla hızlanan kalbimle durmaya devam ediyordum.

Sonra ise titremesin diye sıkıca kapattığım avucuma bir el temas etti. Kalbim bir anda hızlandığında başımı çevirip bakmış ve Yoongi'yi görmüştüm. Bakmayı her zaman çok sevdiğim kemikli parmakları ile araladı avucumu ve sıkıca tuttu elimi. Bende ki bakışları Bangjin'i buldu ama ona da kısacık bir süre bakmış ve tuttuğu elimle beni kendine yaklaştırarak mahkeme salonundan çıkmamızı sağlamıştı.

Ellerimizin uyumuna bakarken yüzümde oluşa tebessüm ile eşlik etmiştim ona. Mahkeme salonundan uzaklaştığımızda ise yürümeyi kesmiş ve arkama kısa bir bakış atıp ardından bana bakmıştı. Gülümseyerek onu izlediğimi görünce ufak bir şaşkınlık tepkisi göstermiş ardından da kendini toparlamış ve sormuştu. "İyi misin?" Hala birleşik olan ellerimiz sayesinde baş parmağım ile elini okşamıştım. Bu yaptığımı fark ettiğinde kaşları çatılmıştı hafifçe. "Hiç olmadığım kadar iyiyim efendim." Cevabımla ifadesizce baktığı saniyelerin ardından gözlerini kaçırmış ve ellerimizi de ayırmıştı. Düştüğüm küçük boşluğu hızlıca görmezden geldim ve ellerimi arkamda birleştirdim.

İçime çektiğim derin nefesle birlikte gülümsemeye devam ediyordum. "Yanımda olduğunuz için teşekkürler." Sanırım bir kaç gün önce teşekkürleri azaltacağımı söylemiştim ve bu sözümü tutamıyordum. Elimde değildi. "Önemli değil." Dedi yalnızca. Ardından kaküllerime gitti yine parmakları, onları düzeltti. "Ben gidiyorum, dikkatli ol. Bu herif manyağın teki." Başımı sallayarak onaylamışım onu. Ardından önce kakülümde ki parmakları ardından da kendisi uzaklaşmıştı yanımdan.

Bende savcının yanına dönmüştüm. Odaya girip masama ilerlediğim sırada o da yanıma gelmişti. "Nasıl geçti?" Sorusu ile derin bir nefes verip yüzümde ki gülümseyi bozmadan cevapladım. "Tahmin ettiğimiz gibi. Para cezasına çevrildi, uzaklaştırma çıkarttılar." Söylediklerimi başını sallayarak onaylamıştı. O da yüzünde ki gülümsemeyi bozmadı. "Uzaklaştırma gayet iyi bir sonuç oldu. Üzülme sakın."

"Üzülmüyorum endişelenmeyin. Daha fazlasını beklemiyordum zaten ama dediğiniz gibi uzaklaştırma yeterli oldu." Bana son kez gülümsemiş ve odasına dönerek işine devam etmişti. Bende yerime geçecekken odanın kapısı açılmıştı. Yüzümde ki gülüş gördüğüm kişi ile solmuştu. "Baba?" Hızlanan kalbim ile mırıldandığımda çatık kaşları ile beni süzmüş ardından da sertçe söylenmişti. "Gel bir." Arkasını dönüp odadan çıktığında yan odada ki savcıya dönmüştüm. Çatık kaşları ile bana bakıyordu. Bir sıkıntı olup olmadığını anlamak içindi sanırım. Zorla gülümsedim ona ve ardından odadan çıkıp biraz ileride bekleyen babamın yanına ilerledim. Yanında annemin de olması beklemediğim bir şeydi.

Pekala korkulacak bir şey yoktu, adliyedeydim.

Parmaklarım gergince önümde birleştiğinde yanlarına adımladım. Önce anneme baktım bakışları boştu her zaman ki gibi. Ardından babama döndüm ve yine o öfke ile karşılaştım. Sebebinin hiç bir zaman bilmediğim o öfkeyle. "Neden geldiniz?" Sessizce sorduğumda babam bana doğru ufak bir adım atmıştı ve titreyerek geriye çekilmeme yetmişti.

"O elini tutup gittiğin amirle mi öldürdün kocanı?" Sorusu gözlerimin irice açılmasını sağladı. Hayır onun başına bela olmamalıydılar. "Hayır baba! Onunla ilgisi yok." Hızlı itirazım ile sinirli bir nefes verdi. "Onun için mi öldürdün peki?" Başımı iki yana salladım hızlıca. "Ben öldürmedim!" İtirazım daha da öfkelenmesine neden olduğunda bana doğru attığı başka bir adımla elini kaldırmış ve hemen ardından nerede olduğunu hatırlayarak durmuştu. "Kimi kandırdığını sanıyorsun sen? Yer miyim ben bunları?" Dolmuş gözlerim ile zorlukla konuştum. "Dövüyordu beni baba." Titreyen sesimden dökülen cümleyle daha da öfkelenmişti sanki. "Ne vardı dövüyorsa?! Hiç mi dayak görmedin sen?" Bu vicdansızlığı ile susmayı seçmiştim.

Bir nefes verdi ve bana baktı ardından. "Eve geri dön." Dedi bir anda. Şaşkınca dudaklarım aralandı. Bu da nereden çıkmıştı? "Ne?" Şaşkınca sorduğumda çattı kaşlarını. "Annen hasta bir boku beceremiyor artık biri lazım eve." Benim gözlerim anneme dönerken babam az önce çıktığım odaya döndü. "İşe de girmişsin ne güzel para da lazımdı zaten." Dediğini görmezden geldim. "Ne hastalığı? Ne oldu anne?" Annemin boş bakışları devam ederken babam yanıtladı. "Ne bilim bayılıp duruyor eli ayağı tutmuyor. Boşver şimdi bunları gidiyoruz biz. Sen dön eve." Cevap beklemeden annemi de alarak terk etmişti. Ben ise arkadalarından bir süre baktıktan sonra odaya dönmüştüm.

Hadi bakim hayırlı olsun...

Abi bi salmadın bizi amınakoyim ya şaka mısın nesin sen😡 sizce neler olucak bilmiyorum ama bencesi belli görücez🫢

Bölüm yoongisi; yoonginin elini çekmesinde ki neden heyecanlanmış olması ve ne yapıcağını bilememesi... salağım🫠

Sonra ki bölümde görüşüzzzz🖤

koi no yokan, yoonsooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin