Annemin cenazesi ardından bir hafta geçmişti. Babam cinayetten tutuklanmıştı. Ben ise kesinlikle daha iyiydim. Bazen dalıp gitmelerim ve boşluğa düşmelerim sayılmazsa. Bu ölümün sorgulamasıydı ve epey bir süre üzerime yapışıp kalacak gibiydi. Kabullenme evreme oldukça çok olduğu açıktı.
Savcı Hoseok yeni aldığı davayla ilgili örnekleri araştırmamı istemişti bu yüzden önümde ki bilgisayarda benzer davaların dosyaları açıktı ve onların önemli kısımlarını çıkartıp ayriyeten önemli cümlelerin altını çiziyordum kolaylık olması için.
Tüm bu olanların yanında benim davamda her geçen gün yaklaşıyordu ve Hoseok beni umutlu tutmak için elinden geleni yapıyordu. Yoongi ile fotoğrafımız yayınlanmasaydı çoktan bu lanet şeyden kurtulmuştuk. Yine de şansımız oldukça yüksekti elbette.
Hoseok'un kapısı açıldığında oturduğum yerden ayaklanmış ve dikkatimi ona vermiştim. "Ben şimdi çıkıyorum, sen de işin bittiğinde gidebilirsin." Başımı eğerek onaylamıştım dediğini. O çıkıp gittiğinde ise ben işime devam etmiştim. Bir kaç dakika sonra telefonumun titremesi ile onu elime almıştım.
Girls🤟
Chaeyoung:
Jichumm
Ne zaman biticek işin?Jisoo:
Çok az kaldı
Savcı Hoseok çıktı zaten
Bende bitirip çıkacağımLisa:
Harika o zaman
Biz kapıda bekliyoruzJisoo:
Ne?
Hangi kapıda?Chaeyoung:
Hangi kapı olacak!
Adliyenin kapısında tabikiJisoo:
Ne işiniz var burada?Lisa:
Son kaosumuzdan dolayı kız buluşmamız iptal olmuştu
Bizde yeniden organize ettik işteJisoo:
Jennie doktorun izin verdi mi??Jennie:
Kendimi çok yormadan yavaş yavaş yürüyebileceğimi söylediJisoo:
Ah
Pekala
Sanırım benim de kabul etmekten başka çarem kalmadı
Az sonra geliyorumChaeyoung:
TamamdırrTelefonu kapattıktan sonra hızla son çıktıyı da çıkartmış ve onu da dosya haline getirmiştim. Şubat ayında olduğumuz için hava hala oldukça soğuktu. Bu yüzden yine montumu üzerime geçirmiş ve küçük kol çantamı da taktıktan sonra odadan çıkıp kapıyı da kilitlemiştim. Anahtarı çantama atarken telefonumu da elime almış ve Yoongi'yi aramıştım.
Kısa sürede açmıştı telefonu. "Efendim?" Sert ama kulağıma oldukça hoş gelen sesi anında gülümsememi sağlamıştı. "Kızlar gelmiş beni almaya. Birlikte bir yerlere gidecekmişiz. Onu haber vermek için aradım." Kısa bir nefes verdi ve konuştu. "Pekala, dikkatli olun."
"Olacağız. Sen nasılsın?" Bir kez daha nefes verdiğini işittiğimde sigara içtiğini anlayabilmiştim. "İyiyim. Sakin bir gün emniyette. Dosya işleriyle falan uğraşıyorum."
"Güzel. Evde görüşürüz o zaman."
"Görüşürüz küçük hanım." Cümleyi tebessüm ederek kurduğunu hissetmek beni de gülümsettiğinde telefonu kapatmış ve bu sırada da adliyeden çıkabilmiştim. İleride kızları bir arabanın başında durmuş muhabbet ederken gördüm. Onlara doğru yöneldiğimde Lisa'nın beni fark etmesi ve hızla yanımda bitip sıkıca sarılması bir olmuştu. Sarılışına hızla karşılık vermiştim. Geri çekildiğinde ise Chae ve Jennie ikilisi ile de kısaca sarılmıştım ve arabaya binmiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
koi no yokan, yoonsoo
FanfictionEmniyet amiri Min Yoongi, eşini öldüren ve gözlerinde yıldızlar olan genç kız ile karşılaşır. "Gözlerinizde yıldızlar var küçük hanım...O yıldızların parlamaya devam etmesi tüm lekelere değer gibi hissettiriyor."