HOŞ GELDİNİZ FİNALE🎊
4 yıl sonra...🥹
Hep birlikte ondan geriye saymış ve sıfır dediğimizde elimizde ki kepleri büyük bir coşkuyla gökyüzüne fırlatmıştık. Yüzümde kocaman bir gülümseme ve kalbimde delicesine bir heyecan vardı. Elimde tuttuğum diplomanın gerçekliğini sorguluyordum.
25 yaşında bir avukattım artık. Hayalime kavuşmuştum. Çok zor olsada buradaydım ve işte kepim havada uçuyordu. Hayalimde bu anda sadece beni izleyen Chaeyoung vardı fakat hayalimden bile daha güzel bir anın içindeydim. Bir çok arkadaşım vardı burada ve en önemlisi de sevdiğim adamın da burada oluşuydu elbette.
Gözlerim onlarla kesiştiğinde Chaeyoung'un elinde ki telefon ile beni çektiğini ve kocaman gülümsediğini görmüştüm. Jennie ve Lisa heyecanla yerlerinde zıplayıp dururken, Taehyung, Jungkook ve Jimin de gülümseyerek alkışlıyorlardı beni.
Ve Min Yoongi ise resmen gururla bakıyordu bana. Kepimi almayı es geçerek kalabalığın arasından çıkmış ve doğruca ona doğru koşmuştum. Tek yapmak istediğim şu an ona teşekkür etmekti çünkü. Topuklu ayakkabılarım ve dar kısa elbiseme rağmen hızlıca onun yanında bitebilmiş ve boynuna atlayabilmiştim. Bunu bekleyen Yoongi elbette tek eliyle belime sarılarak beni kaldırmış ve diğer kolunu da kalçamın altına dolamıştı.
Sıkıca sarıldım saniyelerce ve ardından mırıldandım. "Teşekkür ederim." Mırıldanışımın hemen ardından boynuna bir öpücük kondurmuştum. Fakat bu bana yetmediğinde yanağını öptüm bu defa ve yeniden mırıldandım. "Teşekkür ederim." Gözlerimin mutluluktan bile dolmasına izin vermedim çünkü Chaeyoung makyajımı bozduğum için beni mahvederdi.
Bu defa dudağını öptüm, ardından yeniden yanağını öptüğümde çoşkum sığmıyordu içime. Ard arda öpücüklerime o yalnızca gülümseyerek karşılık verdiğinde beni yavaşça yere bırakmıştı. Ellerim hala boynundayken kocaman gülümsüyordum. Her an ağzım yırtılabilirdi.
Tek elini geri çektiğinde boynunda ki ellerimden birini indirmiş ve onun parmaklarına kenetlenmiştim. Yüzüklerimiz birbirine dokunduğunda bile kalbim pırpır olurken yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "Bana değil kendine teşekkür etmelisin. Bunu sen başardın. Bölüm birincisi oldun küçük hanım!" Neşeyle gülmeden edememiştim. Hayallerimin ötesinde olan bir diğer şeyde buydu işte. Bölüm birinisi olmuştum! Dudaklarını dudaklarıma bastırıp kısaca öpmüş ve geri çekilmişti.
"Tanrım! Chaeyoung film mi çekiyorsun?" Jimin homurdandığında onların varlığını hatırlayıp oraya dönmüş ve Chae'nin elinde ki telefon ile bizi çektiğini görmüştüm. Sevgilisinin koluna vurdu ve sinirle homurdandı. "Videoyu bozmasana Jimin!" Onlara gülmüş ve Yoongi'den uzaklaşmıştım hafifçe. Ellerimizi ayırsam da belimde ki parmaklarının varlığı duruyordu.
Bu sırada ise Lalisa da telefonunu bize doğrultmuş ve heyecanla konuşmuştu. "Ay hadi poz verin! Annemlere atacağım!" Bay ve Bayan Min ile o kadar iyi anlaşıyordum ki resmen gerçek anne babam olmuşlardı diyebilirdim. Aslında buraya da geleceklerdi fakat Bay Min yaşının da getirisi yüzünden biraz rahatsızdı.
Yoongi, Lisa'nın dediği ile belimde parmakları ile beni kendine çekmiş ve kameraya bakmıştı. Bende elimde ki sarılı diplomayı kaldırmış ve 32 diş gülümseyerek Lalisa'ya dönmüştüm. Bir kaç fotoğrafımızı çektiğinde telefonu indirmişti. Chaeyoung ise gerçekten bir film çekiyor olmalıydı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
koi no yokan, yoonsoo
FanfictionEmniyet amiri Min Yoongi, eşini öldüren ve gözlerinde yıldızlar olan genç kız ile karşılaşır. "Gözlerinizde yıldızlar var küçük hanım...O yıldızların parlamaya devam etmesi tüm lekelere değer gibi hissettiriyor."