Aktiflik yerlerde ama son 3 bölüm kaldığı için dişimi sıkıyorum😬👍.
Herkesi yalvar yakarda olsa ikna etmiştim. Yarın mahkemem vardı ve bu gece son geceydi. Yarın ya kurtulacaktım ya da hayatım biticekti. Her hangisi olucaksa da bu geceyi güzel geçirmek istiyordum kesinlikle.
Bu yüzden şu an bu masadaydık. Hep birlikte. Lalisa, Jungkook, Jennie, Taehyung, Jimin, Chae, Yoongi ve ben... Bu teklifi ilk sunduğumda elbette Lisa ile Jen itiraz etmişti ama bir şekilde kandırabilmiştim onları. Elbette sevgililerinden oldukça uzak duruyor hatta ayrı oturuyorlardı.
Sojularımız ve biralarımız ile dolu olan masada, Yoongi ile Jungkook etleri pişiriyordu. Jennie ise hırsla bir şey anlatıyordu bize. "Ondan sonra dedim ki o kadına, seni bir daha Taehyung ile aynı koridorda görürsem dahi dön arkanı ve kaç!" Fısır fısır anlattığı bu olayı dikkatle dinliyorduk. Çünkü anlattığı kız Taehyung'a takıntılıymış. Bana birini hatırlatmadı desem yalan olurdu. Acaba bende mi Wendy'i bu şekilde tehdit etseydim? Gözlerimi kısarak bunun nasıl olacağını düşündüğüm sırada Lalisa çubuklarını kaldırdı ve aynı hırsla konuştu. "Aish! O kadın daha fazlasını da hak etmişti de dua etsin iş arkadaşın..." Sesi fazla çıkmış olmalı ki erkeklerin bakışları bize döndüğünde Lalisa çubuğunu yavaşça indirmiş ve kocaman sırıtmıştı.
Ben bu haline gülerken Jungkook'un da ona bakarken tebessüm ettiğini görebilmiştim. Kısa bir süre de bakışlarını ondan kaçırmış ve işine dönmüştü. Yanımda ki Yoongi kardeşi yüzünden bir sabır çekmişti sessizce ve o da etlere geri dönmüştü.
"Saftirik ya." Mırıldanan Chaeyoung olduğunda Lisa dudaklarını birbirine bastırmıştı hafifçe. Bende güldüm bu duruma ve ardından Lisa daha sessiz mırıldandı. "Neyse daha yaklaşamaz artık..." Bir kaç saniye susup Jennie'ye yaklaştı ve kısık bir sesle konuştu. "Jungkook'un da böyle saplantılısı falan var mı?" Sorusuyla Jennie kısa bir süre düşünmüş ve ardından yanıtlamıştı. "Öyle saplantılısı yok sanırım. Ama tabi yakışıklı olduğu için bir çok kişinin gözdesi kendisi... Eminim bu ilgiyi farkında bile değil." Jennie'nin cevabı ile başını sallayan Lalisa arkasına yaslanırken homurdandı. "Ben yine de bir gelip kendimi göstereyim en iyisi..."
"Aa kesinlikle göster Lalisa." Diyen kişi Jennie'ydi. "Hatta git böyle amirim odasının olduğu katta göster tamam mı?" Bu söylediği bizi güldürürken Lisa gözlerini kısarak bakmıştı ona ve ardından da kollarını göğsünde birleştirip Jungkook'a dönmüştü. Ona takılan bakışları zaman geçtikçe yumuşadığında bende gülümsemeden edememiştim.
Ardından Yoongi'ye döndüğümde bakışlarının kız kardeşinde olduğunu fark ettim. Ona sertçe bakan gözleri yüzünden derin bir nefes vermiş ve ardından omzumla hafifçe omzuna vurmuştum. Böylece bakışları beni bulduğunda sessizce mırıldandım. "Şöyle bakmasana kıza." Beni bulan gözleri bir anda yumuşadığında hızlıca gülümsemiştim. "Sinirimi bozuyorlar ama." O da benim gibi mırıldandığında başımı hafifçe yana yatırdım.
Gözleri bir anda dudaklarıma indiğinde bunu beklemiyor olduğum için irkilmiştim hafifçe. Kaşlarımı kaldırdığımda bir iç çekmişti ve bu sırada Jungkook'un çekingen sesini duymuştum. "Şey amirim, et..." Söylediği cümle ile kulağımıza dolan cızırdama sesiyle gözlerini benden almış ve ete yönelirken fısıltı ile bir küfür etmişti. "Siktir."
Eti alıp hızlıca tabağa attığında gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırmış ve önüme dönmüştüm. Masaya kısa bir süre sessizlik çökmüştü ve bu sırada Chaeyoung bana bakarak pis pis sırıtıyordu. Onun bu haraketelerine alıştığım için artık utanmıyordum bile...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
koi no yokan, yoonsoo
FanfictionEmniyet amiri Min Yoongi, eşini öldüren ve gözlerinde yıldızlar olan genç kız ile karşılaşır. "Gözlerinizde yıldızlar var küçük hanım...O yıldızların parlamaya devam etmesi tüm lekelere değer gibi hissettiriyor."