3

1.3K 123 134
                                        

Kaveh'den devam;

Şok içinde bakakaldığında elimi kafama yaslayıp tepkisini izledim. İfadesiz yüzünde alaycılık dışında herhangi bir duygu görmek nadirdi ve bunun keyfini çıkaracaktım.

 İfadesiz yüzünde alaycılık dışında herhangi bir duygu görmek nadirdi ve bunun keyfini çıkaracaktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ne? Neyden bahsediyorsun?" Tek kaşımı kaldırdım. "Bir hafta önce, seni handa sızmış halde bulup eve kadar getirdim. Seni odana bırakıp gitmeye çalıştığımda izin vermedin. Yanımda uyu diye yaygara kopardın." Şaşkın şekilde kendini işaret etti. "Ben mi yanımda uyu dedim?!"

Kollarımı göğsümde bağladım. "Evet, ben kabul etmeyince sen uyuyana kadar yanında kalayım diye ağladın." Her cümlemde Alhaitham'ın gözleri yerinden çıkacak gibi olurken abartmaktan kendimi alamadım. Mağdur edasıyla kollarımı kendime sarıp acıklı bir sesle konuştum.

"Sana güvendim, Alhaitham yapmaz dedim ama sen hiç beklemediğim anda dudağıma yapıştın!" Alhaitham eliyle yüzünü kapatırken gülmemek için kendimi zor tuttum. Kulaklarının kızardığını görünce uzatmamaya karar verdim. "Bu bir şaka değil mi?" Duyduğum şeyle fikrimden vazgeçmem bir oldu.

"Dilini ağzıma soktun lan!" Alhaitham eliyle saçlarını yolmaya başladı. "Neden ben hatırlamıyorum?!" Bu pislik hala inkar mı ediyor? "Üstüne ben seni itince dudakların yumuşacık diyip bana sarıldın ve uyudun!" Alhaitham az önce pasta kestiğimiz bıçağı bana uzattı. "Lütfen öldür beni." Gülerek bıçağı masaya geri bıraktım ve omzunu sıvazladım.

"Tamam, tamam. Sadece seninle biraz uğraşmak istemiştim." Kafasını kaldırdı. "Yani seni öpmedim mi?" Kaşlarımı çattım. "Öptün diyorum ya kaç saattir. Sadece sarhoş olduğun için seni bu seferlik affediyorum. Başka zaman sarhoş falan dinlemez gebertirim seni."

"Bu sayılmaz!" Birden hiddetle cevap verince omzuna geçirdim. "Ne sayılmaz be ne bağırıyorsun?!" Kafasını iki yana salladı. "Ben hatırlamıyorum, bu sayılmaz dedim!" Saçımı geriye attım. "Hatırlamıyorsun diye bir turda ben mi yapışayım salak mısın?" Duraksadı ve geri çekildi.

"Hayır o anlamda dememiştim." Derin bir nefes verip bardağımı uzattım. "Neyse ne! Bana bir bardak içki doldurarak kendini affedilmiş sayabilirsin. Bunu utançtan ölmeni izlemek için anlatmadım. Tamam en büyük etmen buydu ama başka bir şey soracaktım." Alhaitham bardağımı doldurup bana uzattı.

"Senin sevgilin falan mı var? Sarhoşken beni o sandın sanırım." Bardağı alıp yudumladım. Kafasını iki yana salladı. "Hmm, yokluktasın sanırım başka türlü o kafayla beni öpemezsin." Kaşlarını çattı. "Ne saçmalıyorsun yine? Hiç sevgilim de olmadı." Bardak neredeyse elimden kayıp düşecekken son anda kendimi tuttum.

"Vay canına... Umutsuz vakayız." Yan gözle bana baktı. "Derken? Senin de mi hiç sevgilin olmadı?" Onu onayladım. Elini çenesine koydu. "Ah o zaman ilk öpücüğünü mü çalmış oldum?" Yüzüm kızarırken ona döndüm. "Hey Alhaitham! Seni affettim konuyu kapattık açıp durmasana!"

No Key - Kavetham +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin